Tükeneceğiz - Sezen Aksu
Melankolik bir ortamdayım.
Bir kaç tane polis var kapıda, bir kaçı da içeride. Kalın bir ipi nereden bulduğunu bilmiyorum ancak bana söylediği sözü gerçekleştirdi. Yaşlar akacak ama kasıyorum kendimi akmaması için.Diyorum ki kendime, 'Herkes ölür bir gün. Bazısı bugün, bazısı yarın, bazısı aylar yıllar sonra. Toprak çeker içine. Hiç var olmamışsın gibi gidersin öylece.' ama yine de kendime dediğim söze bile inanmıyorum.
Bu normal bir ölüm değil. Bu bir intihar. Huzur evi intihar kokuyor. Çay bardakları ölüm sessizliğinde. Daha ondan öğreneceğim o kadar çok şey vardı ki, yarım kaldı her zaman ki gibi. Yarım bırakıldım, yarım göç edeceğim bu dünyadan.
"Al bakalım bu günlük sana." bir ayağı çukurda dediğimiz o tatlı teyzelerden biri karşımda şuan. Elinde eski tip bir defter var. Kırışık elerinde ki eski tip defteri bir teşekkür mırıldanarak aldım sadece. Başka bir gün olsaydı, ölüm kokmasaydı buralar gülümserdim biraz da olsun. Dudaklarım ölüm sessizliğinde. Kenetlenmiş öylece.
Cesedi gideli baya oluyor ancak hareket edecek gücü kendimde bulamıyorum nedense. Bir deniz kenarında oturup, ellerimi ağzıma bastırarak ağlamak istiyorum. Yalnızca bunu yapmak için güç buluyorum kendimde. Ayaklarım hareket ederse bilin ki bunun için hareket ediyor.
En yakın deniz kenarına gittim ancak bank filan yoktu. Hava hafif yağmurlu olmasına rağmen üstümde yalnızca kapşonlu vardı. Yağmur damlalarını hissetmek, gözyaşımın tane tane yanaklarımdan süzülmesine neden oldu. Eski defteri göğsüme bastırırken hıçkırarak ve kimseleri önemsemeden, yanıma uğrayan bir kaç köpeğe bakışlarımı çevirmeden ağladım.
Tekrar, tekrar ve tekrar. Gözyaşlarım hiç durmadı.
Bu gözyaşları, bu çöküş ve bu yağmur damlaları intihar etmiş birinin bu dünyadan göç edişinin yasıydı.
Onun hikayelerini dinlemek istiyordum. 'Aşkla' söze başlamasını, çayından bir yudum alışını izlemek istiyordum. Bunları bir daha izleyemeyecek olmak beni üzüyordu.
Gitmeyin.
Bir ayağı çukurda olan insanların yanına gitmeyin. İntihar edeceğini söyleyen insanlardan uzak durun.Yalan söyledim.
Gidin.
Bir ayağı çukurda olan insanlar size bir şeyler öğretecek. İntihar edeceğini söyleyen insan ise dünyanın kötü olduğunu anlatmaya çalışacak. Dinleyin. Sonunda ölüm olsa da gitmeyin.Bir şeyler öğrenmeniz gerekiyor, hayat yalanlarla dolu. Gerçek insanları, sahte gülümsemeleri hemen anlamanız gerekiyor. En ufak güzel söze kanmamanız, en ufak yakınlaşmayı büyütmemeniz gerekiyor. İntihar günün de konuştuklarıma da bakın. Yine sizi düşünüyorum.
Saat 10:23 kötü bir sabah. Kuşlar cıvıldamıyor, bulutlar güneşi kapatmış ve her yer sessiz.
İyi misin sen?
Sanırım.
Ağlıyorum.Önemli bir şey mi oldu?
O öldü. Ben.. ben onu ciddiye almadım, alamadım. Çok kötüyüm. Kedimin beni merak edeceğini bile bile eve gitmiyor yerde oturuyorum. Yağmurda yağıyor ama üşümüyorum.
Nerdesin sen?
Konumunu atar mısın yanına geleceğim.Çok geçmeden yanıma geldi. Gelmesini istediğim için ona yazmıştım gerçi.
Acım tazeydi ve yanımda bana öylece bakan bir adam vardı. Üzerime deri ceketini bırakmış, kollarını bacaklarına dolamış ve öylece izliyordu beni. Ne yapacağını şaşırmış gibi, verecek tesellisi yokmuş gibi."Pek dışarı çıkan biri değilim. Ama huzur evine gitmeyi çok seviyorum. Adı gibi huzurlu bir yer, her taraf çay kokuyordu bir de. Çok seviyorlardı çay içmeyi." ona bakıp gülümsüyordum sanki ağlayan ben değilmişim gibi. Anlattıklarıma bir şey demeyip elini kaldırdı tereddütle ve yanağım da ki gözyaşına değdirdi parmaklarını. Dokunuşu yakıcı ve narindi. Bu durum beni daha da kötü etti.
"Ağlama artık." dedi derin bir nefes alarak. "Ölenle ölünmez."
"Sana sarılabilir miyim?" deyip yanağımdaki ıslaklığı sildim. Hafif bir gülücükle yüzüme baktı ve saçlarımı karıştırdı.
"Bir de soruyor musun?" kolları arasına girdiğimde kendimi daha iyi hissetmiş ve ağlamayı kesmiştim. Bir nevi sığınağım gibi bir şeydi ve onun yanımda olması beni rahatlatmıştı.
Bulun.
Sevgi öyle bir şey ki, hiç olmadık bir anda hiç ummadığınız insana karşı yeşeriyor içinizde. Geleceği düşünmeden, olacak kötü olaylara kafa yormadan hareket edin. Kafanızı göğsüne koyduğunuz an huzurla baş başa kalacağınız insanları hayatınızda tutun.
Bakın, ben şuan huzurun kolları arasındayım.
Ve bugünün en anlamlı fotoğrafını bırakıp gidiyorum. Baktıkça anlattıklarımı hatırlayın.
Benden size bir karanfil. Bugünün anısına.
Sevgilerle..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓂𝒶𝓃𝑜𝓁𝓎𝒶
ChickLitAnılarla döşenmiş satırlarım ve sevdiğim adamın muhteşem şiirleriyle kurduğum dünyama hoş geldiniz. Tüm haklar satırlarımın arasında saklıdır.