Mm. Giray ' ı değiştirdim arkadaşlar. Sormak istediğiniz birsey varsa ozel den de atabilirsiniz.Keyifli okumalar😃
12.03.2016 Cumartesi.
Burası neresi? Etrafim bembeyaz ne bir ağaç ne de bir ev insan dahi yok. Nasil boşlukta havada duruyorum?
En son uçurumda dengemi kaybetmiştim ve boşluğa doğru çekiliyordum. O tarafa koşuyorum bu tarafa koşuyorum, kulağıma fısıltı şeklinde sesler çoğalmaya başladı. Ama kimseyi göremiyorum nerdeyim ben?
Etraf bir anda karanlık oldu sadece bir sokak lambası var oda bir yere kadar aydınlatıyordu. O tarafa gittim.-Uzay... duyduğum sesle arkama döndüm. Annem,babam ve Görkem.
-Uzay... sağıma baktım, Giray.
-Uzay... solumda Nehir, Buket Ve Cemre.Ben bunlara bakarken başka taraftan yine ses.
-Uzay'ım ,kardeşim yanıma gel.
Bu sefer ses gelen tarafa döndüm. Takım elbiseli 20-25 yaş arası uzun boylu kumral saçları ve benimki gibi mavi gözler. Bu ses çok tanıdıktı .
O tarafa doğru gidip uzattığı elini tutup gittim.....Gözlerimi yavaşça açıp etrafima baktım. Beyaz bir tavanla karşılaştım. Burası hastane kokusunu hissettiriyor.
-Uzay.
Elimi tutan birisi rüyamda gördüğüm adam. Ben şok.. Kapı açılıp içeri bir doktor girdi.
Yanımdaki adamla ingilizce konuşmaya başladı. Benim ayağım neden havaya asılmış, kollarım alçıda havada asılı olan ayagimda alçılı . Boğazımda bilmedigim birsey vardi. Ne dediklerini anliyorum ama dinlemek istemiyorum. Doktor gittikten sonra adam yanima geldi.-Uzay. Şimdi diyeceksin bu adam kim?
Nerden bildin lan? Devam etti konuşmaya.
-Ben senin abinim, sen bir uçuruma düşmüştün, ama seni kimse bulamadı.
Bende seni adamlarımla bulup Amerika'ya getittirdim. Hayatı tehlike ni bir türlü atlatamadın. Ama 3 ay'ın sonunda gözlerini açtın.Ben 3 ay dan beri uyuyormuydum. Benim abim mi? Görkemle kafede konuştuklarımız geldi aklima bir abisinin olduğunu biliyordum. Hem benimde abimdi.
-Kimse bilmiyor senin burda olduğunu belkide öldüğünü sanıyorlardır. Neyse kendini iyi hissediyor musun? Bugün alçıların çıkacak .-Kendimi iyi hissediyorum. Bence bugün çıkalım hastaneden zaten 3ay yatmışım zaten. dedim gülerek.
-Sevindim. Evet hemen doktorları çağıralım ve alçılardan kurtul. Zaten biran kış uykusuna yattın sandımAy çok iyi anlaşıyoruz. Ben burdan çıkayım daha senle neler yapacağım. Abim doktorları çağırmak için gitti bende etrafı izliyordum en son aralıktaydık.
Doktorlar gelip beni alçıdan kurtardılar abim de taburcu işlemlerini yapıp gelecekti. Siz şimdi diyeceksiniz bu kız yeni kalktı ne çabuk iyileşti 3ay uyumuşum ve bir yerlerin uyuşmuş siz ne yapardınız. Zaten ben öyle çabuk ölmem.
-Abicim birşey soracağım.
-Sor abicim.-Abi .. senin ismin acaba ney?
Gülüp arabanın kapısını açtı.
-Araf. Araf DUMAN.
OF anam şu havaya bak şimdi kafasına vurup havasını indirirdim de neyse.
Ön koltuğa oturdum. Abim de şoför koltuğuna oturdu.
-Abi, senin işin var mı?
-Sana nasıl desem 2 işim var.
Abim fakir mi yoksa öyle olsa suan audio bir arabaya binemezdim.
-Abi neden 2 iş para mı yetmiyor? Fakirlik mi? Ama fakir olsan bu arabayı nasıl alacaksın.Bir kahkaha patlattı. Bana kısa bir bakış atıp, konuşmak için ağzını açtı.
-Para yetmiyor artıyor. Yani benim holdingim var hem de Amerika nın mafya lideriyim.
Bu ne arkadaş bir ben kalmışım mafya olmayan ben de mi olsam acaba.- Ve mesleğim de mühendis.
Arabadan dışarıya bakınca evlerin azaldığını gördüm. 10 dakika sonra büyük kapıları olan bir evin önüne geldik. Kapıları 2 adam açtı ve içeri arabayla girip bir garaja park etti. Yavaşça inerken abim hızla yanima geldi.
-Uzay abicim neden beni beklemiyorsun?
Diye hafif kızdı.
-Abi ya iyiyim ben bak zıplıyorum.deyip zıplamaya başladım. Sandığımdan da iyiyim lan.Bir kaç adam yanımıza gelip Bir kac şey söylediler bir de başlarını kaldirmiyorlar demek o kadar korkuyorlar.
Evin kapısına doğru yürümeye başladım abi mi beklemeden.
Zile bastım beklerken abim de geldi. Kapıyı 3-4 yaşlarında bir erkek çocuğu açtı. Bana bir ucubeymişim gibi bakıp abi e bakınca hızlı hareketlerle abime sarıldı.Bu minnak kim yav? Abime ' sen beni mi aldatiyorsun ' bakışı attım.
Çocuğun kulağına birşeyler fısıldadı ve geri çekildi. Çocuk bana bakıp sırıttı.
- Haya , hala cim deyip üstüme atladı. Hala mi? Yoksa abim evli mi?-Abi senin mi bu minnak? Yoksa evlisin ve bana söylemedin!
Gülümseyip hiç takmadan içeri geçti.
Diz üstü eğilip minnak ' ın yanaklarini sıktım.-Efendim halacım? Senle oyun oynayalım mı?
- Eyet Eyet. Watti pyay geym. (Want to play game demek istiyor)
Biran korktum şu bıcırıktan.
- Ilk kim içeriye koşarak giderse o kazanır dedim. Daha cocugu beklemeden koşmaya başladım.
Bir koltuğa oturup bekledim. Koşarak yanima gelip bana baktı gözleri dolmuş.
- Ama haya şen daha biy iki üs demeden koştun ya bayane bey şaymam biy daha oynayalım.
Çocuk konuşurken merdivenlerden abim ve yanında bir fıstık indi, yani bir bayan.
Oooo abimin karısı da bu demek güzelmiş bak ama benden değil.-Welcome Uzay.
Bende ingilizce konuşmasına gerek olmadığını söyledim ve türkçe konuşmaya başladık.
-Ufaklık senin adın ney?
Düşünürmüş gibi yapıp aslında birsey düşünmüyor neyse. Elini uzattı ve,
-My name is Ulaç. Senin?-My name is Uzay.
Arkadaşlar burda bitti bolum belki diğer bolum biraz geç gelebilir. Sizlerden
Yorum&oy bekliyorum.
😜😝😗😋😙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman
Teen FictionZaman, kimse arasında ayrımcılık yapmayan bir işverendir. Yeni bir güne başlarken herkes aynı sayıda saat ve dakikalara sahiptir. Örneğin zenginler parayla daha fazla saat satın alamazlar. Aynı şekilde bilim adamları yeni dakikalar icat edemez. Ya d...