Zaman

14. Bölüm. Hala!

medyada Giray var gençler!

📚 Keyifli okumalar 📚

Bir yerde hapis kaldım ve beni kendine çekmek isteyen o kadar insan var hepsi ellerini uzatmış benden cevap bekliyor. Bir hafta oldu hastaneden çıkalı ama geri türkiye ye dönmek istemiyorum.

-Uzay, biliyorum senin için zordu bu olanlar ama artık ben varım yanında. Hem birde annem gil senin gelmeni istiyorlar.

Ama ben nasıl yapacağım onlara göre çok güçsüzüm, bunu da abime söylemeliyim.

- Abi ,ben de istemiyor değilim ama onlar mafya ve ben çok güçsüzüm hem ben daha yeni sana kavuştum. diyerek yavru köpek bakışları attım.

( Arkadaşlar Uzay 'ın korkusu karanlık dar bir alan bu olayda fenalasiyor bu kadar aklıma geldikçe yazarım.)

- Tamam. Anliyorum seni bak aklima ne geldi seni dövüş ve silah kullanma kursuna göndereceğim. Ama bize yakışır bir şekilde anlaştık mı?

-Abi bana bunlarla gel ya.
Tam bir hayvan gibi üstüne atladım, ama ne yapsaydım yani? Ulaç yanımıza geldi bizi böyle görünce gülümseyerek bizim üstümüze çıktı. Hareket etmeye başlayınca şaşırdım çünkü suan Araf DUMAN ben ve Ulaç 'ı aynı anda kucağında tutarak ayağa kalktı bende,
- Yürü.... diyerek elimi havaya kaldırdım.
Bir baktım abim bana ' Ben seni şimdi bir yere yapıştırırım o zaman görürsün yürü yü '
-Tamam yürümeye de bilirsin.
Siritip bizi yukarı kata çıkarmaya başladı. Benim odamın kapısını neyle açtı hadi bilin..... AYAĞIYLA.

Beni Ulaç 'la beraber yatağıma koydu, başımızı okşadı suan dilimi çıkarıp havlasam yeri yani.
-Uzay sen kaç dil biliyorsun?
Şuan beni deniyor bunu biliyorum ama yinede 5 dil bildiğimi söyleyeceğim.
-5 dil biliyorum. İngilizce,Almanca,Rusça,Fransızca ve birde Türkçe . Neden sordun?

- Hm 5 dili nasıl öğrendiğini biliyor musun?

Ay ben bunu hiç düşünmedim 8. Sınıfa giderken hep arkadaşlara hava atardım 5 dil biliyorum sizi paçozlar diye. Küçükken hep gülerdim tabi bunu dışarıdan gören insanlar genelde bunun hiç derdi yok diye söylerlerdi, zaten küçük o felan dediler ama ben küçükken büyüktüm.
- Hayır hatırlamıyorum. Ailem sandığım insanlara sorduğum da biz ogrettik felan derdi.

- Uzay sana 5 dili ben öğrettim ,benim farklı dil öğrenme istediğim olduğu için çalışırken sende benim yanima gelip 'bende istiyorum büyüdüğümde arkadaşlarıma hava atarım ' burda benim gibi sesini inceltti böyle deyip benimle çalışırdın hem bak sana ne göstereceğim

Ulaç ta benim gibi merakla bekliyordu, abim cebinden bir kimlik çıkarıp önüme koydu. Elime alıp incelemeye başladım,
Uzay DUMAN

- O ha Amerika da doğmuşum, bu muhteşem.
Ulaç bu tepkime kahkaha attı. Bu bücürün de herşeye aklı yetiyor.
- Peki sana birşey daha anlatacağım, senin isminin Uzay olma nedeni. Doktor kız olduğunuzu bilmiyormuş, biz erkek beklerken doğum da şaşırdık zaten dedem önceden isimleri Uzay ve Görkem olsun dedi tabi dede mi kimse karşına almak istemez.
Ovv dedemiz bayâ sert anlaşılan neyse o zaman ben dedeme çekmişim.
- Neyse ışte kız olunca babam isimleri babamın istediği gibi olsun deyince annem onlara böyle isim biraz tuhaf olur dedi ama babam da bizim de farkımız bu! Diyerek konuyu kapattı.

Lan ondan benim ismim Uzay ama ismim gerçekten güzel. Ben kendi kendime düşünürken aklıma geçen Babamla annemin bileğindeki dövme geldi.
- Birse soracağım?
Başıyla beni onayladı ama Ulaç çıtını dahi çıkarmıyor kıyamet alameti! Hepimiz ölcez....

- Babam ve annemin bileğindeki dövme ne anlama geliyor? Çok merak ediyorum.

- Dövme, sen kaybolduktan 2 sene sonra yaptırdılar. Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi? Çünkü ben sen den sonra buraya kaçtım. Baktım olmuyor bende annem ve babamın yaptığı gibi bir dövme yaptırmak istedim. Ve yaptırdım da....

Vay be duygulandım. Benim için biraz acı çekmişti ama sonuçta dövme yaptırmış.

- Abi, abiii bana gostersene dövmeyi hadiii.
Aynı çocuk edasıyla söyledim abim ayağa kalkıp t-shirt ünü çıkardı. Napiyorsun abi sen! Ellerimle hemen yüzümü kapatmak isteyince sanırım çok hızlı yaptığım için kendime tokat atmış gibi hissettim. Tabi parmağımı hafif aralayıp vücuduna baktım. Bu benim abim mi yoksa az önce eve meteror mu düştü ? Lan baklavalar kaynıyor.

- Uzay gizlice bakma ben senin abinim sadece sana kolumdaki dövmeyi göstereceğim. Hem başkasına bakamazsin da.

Hem kıskanç hemde utandiriyor. Ama kıskanması hoşuma gitmedi değil. Dövmeye bakmamla hayran kaldım sol koluna Uzay yazdırmış.

- Abi evli olmasaydin seni dışarı çarşafa dolar öyle kurtulurdun onuda geçtim sokağa çıkarmam.
Abimle kahkaha atarken bir ses böldü bizi.
- Uzay zaten ben her gün Araf çıkmadan önce kontrolden geçiyor.

Abimle Şeyma abla odadan çıktı.
- Başbaşa kaldik
-Eyet haya
- Bak şimdi senle oyun oynayacağız tamam mı?

Ellerini çırpmaya başladı sevincinden ama buna müdahale etmek zorundayım yoksa abim gelip bize bebek gibi ninni söyleyeyip uyumamizi bekleyecek Ulaç için iyi olabilir böyle bir şey ama bana asla!

- Oyunumuzun adı kelime yani bir kelime en güzel söyleyen kazanır. Örnek haya değil halâ gibi yanlış söyleyen kaybeder, ama kazanan yarın lunapark'a gidecek... Anlaştık mı?
Elimi uzattım Ulaç ta elini uzatıp elimi sıktı ve sallamaya başladı. Bu da bizim anlaşmamız.

- Tamam o zaman ben kelime seçiyorum güzel söyleyen kazanır..... mmmm çok zor durumdayım. Buldum. Kelimemiz halâ.

Bana aynı 'ciddi misin?' Bakışı attı ,lan sen çocuksun çocukluğunu bil!
- Haya... oydu mu?

- Olmadı birde beni dinle hala
Birbirimize karşı oturup bağdaş oturuşundayız ve kelime düzeltiyoruz.
- Hayla

Ya çocuk sadece l harfini koyacaksın.
-Ha-la söyle hadi ama bak benim gibi

Derin nefes almaya başlayınca sevindim biraz bekledi sanırım söylecek söyler canım. Söyler değil mi? Kesin bu sefer olur
- Ha..l..ya keşin oydu.

Bu muydu yani? Beni yormadan balkondan aşağıya atla!
- Ya çocuk beni sinir etme hala diyeceksin sadece ha...la söylemezsen seni.... ISIRIRIMM.
Gözlerini ayırıp bana baktı.
- tamam ya neyen kıjıyoşun. Ha...le..y
Bir bu kalmıştı beni halley diye çağırırsa birine rezil olurum.

- Bak halacım halley değil. Bu son şansındı seni ısırıcam.

- Tamam hala aa diyorum nasıl yalvardin ama kabul et

Ne yani boşa ugrasiyordum vay uyanık?!..