Salona geçerek kendimi koltuğa bıraktım. Çok mu karışıktı hayatım? Tabiki de hayır. Ama o günden sonra... Justin'le birlikte olduktan sonra hayatım birden değişti. Bana fazla yakın davranıyordu. Resmen Bieber Fever'a kapıldım. Okuldaki eliştirdiğim sürtüklerden bi farkım kalmadı. Bieber için geberiyorum diyebilirim. Ama sakin olmam gerek değil mi? Sonuçta o da bi insan. Yani diğer erkeklerden farklı aslında. Mesela Harry, Justin gibi piçlik yapmıyor ama Justin daha çok ilgimi çekiyor. Evet, ben delirdim. Zilin sesiyle yerimden sıçradım ve saf saf kapıya bakmaya başladım.
Salak kalkıp açsana!
İç sesim fazla sinirli! Yanaklarımı şişirerek kapıya doğru ilerledim. Kapının kulbunu tutarak kendime çektim. Karşımdaki kişiyi görünce dilim tutulmuştu. 'Bieber' diyebilmiştim tek. 'Gabriella müsait misin' 'E-Evet' Ellerini cebine sokarak gülümsedi. 'Ben sana birşey soracaktım' 'Dinliyorum' 'Kursun yıl sonu partisi var biliyorsun. Eğer birine söz vermediysen partnerim olur musun?' Bi dakika! Justin. Bana. Partneri. Olmam. İçin. Teklifte. Bulundu.
Kahretsin! Konuş onunla!
İç sesim fazla atarlı. 'Olabilir' Endişeli gülümsemesi yerini içten bi gülümsemeye bıraktığında 'O zaman yarın akşam görüşürüz' dedi. 'Görüşürüz' diyerek kapıyı kapattım ve sırtımı kapıya yaslayarak elimle yüzümü kavradım. Bieber'la partiye gidiyorum! Acil olarak alışverişe çıkmam gerek! Koşarak içerden cüzdanımı ve telefonumu alarak çantama koydum ve anahtarı da alarak evden çıktım.
Bi dakika! Hani onu sevmiyordun? Neden heyecanlandın?
İç sesim bu sıralar baya coştu. İç sesimi es geçerek vitrinlere bakmaya başladım. Gerçekten güzel kıyafetler var. Galiba hepsini denemem gerek. Kıyafet denemeyi sevmesem de katlanmak zorundayım.
-
Bilmem kaçıncı mağazaya girmiştim. Acayip yorulduğumu söyleyebilirim. Şu an toz pembe bir elbiseye hayran hayran bakıyorum. Denemem gerek!
Kabine girde dene o zaman salak!
Sürtük iç ses hala bizlerle.
Pişman olacaksın Malone! Dikkatli ol.
İç sesi susturma gibi bi imkanım var mı?! Boynunda ve göğüs kısmında gümüş rengi detayları olan eteği hafif kabarık toz pembe bi elbiseyle aynanın karşısındayım. Evet kesinlikle bunu alıyorum. Tabi Gümüş rengi topukluları da. Elbiseyi çıkartarak kasaya verdim ve Poşeti alarak eve doğru ilerlemeye başladım. Hey! İç sesim sustu galiba. Bu çok iyi. Sersem iç ses!
-
Parti Günü Saat 22.00
Kapının önünde Justin'in garajdan arabayı çıkarmasını bekliyorum. Ne mükemmel ama! Kafamı çevirdiğimde bana sırıtarak bakan Harry ile karşılaştım. 'Gabriella' 'Harry?' 'Çok güzel olmuşsun' 'Teşekkürler' 'Gidelim hadi' 'Nereye?' 'Partiye' 'Beraber mi?' 'Evet... Yani bana sözün vardı unuttun mu?' İşte şimdi sıçtım Bok çukuruna düşmüş gibi hissediyorum. Birden bi araba önümde durdu. Justin kapıyı açarak içeriyi işaret etti. 'Gidelim bebeğim' Harry'nin surat ifadesi kırılmış gibiydi. 'Bak Harry... Ben' Başını iki yöne sallayarak hızla bizden uzaklaştı. 'Hadi gidelim Gabby' Çaresizce onu onaylayarak arabaya bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biebergasm
Fanfiction"Seni seviyorum" Justin kulağıma fısıldadığında başımı kaldırarak bal rengi gözlerine baktım. "Bende seni seviyorum"
