( Rihanna - Pour It Up ile okuyabilirsiniz)
Odadan çıkarak masadan telefonumu aldım ve Justin’e döndüm. Dudağını yalayarak beni baştan aşağıya süzdü. Yeniden! ‘Beni süzmeyi kemelisin Bieber’ Omuz silkerek bana yaklaştı. ‘Sende bu kadar çekici olma’ Vücutlarımız tamamen birbirine yapışık durumdaydı. ‘Çıkmalıyız’ ‘Anlamadım’ ‘Off sersem! Gitmeliyiz’ ‘İstersen çıkabiliriz de’ ‘Ne’ ‘Benimle sevgili olur musun’ Öylece ona bakıyordum ‘Evetse gülümse, Hayırsa dudak büz’ Dilimin tutulduğunu o da anlamıştı işte! Rezil oldum. Yavaşça gülümsemiştim ki bi anda beni kucağına aldı ve döndürmeye başladı. ‘Justin, başım dönüyor’ Beni yavaşça indirerek gözlerime bakmaya başladı. Sırıtarak. Bende ona bakıyordum. Bi anda bana sımsıkı sarıldı. 'Justin. Nefes. Alamıyorum' Bu kadar mutlu olacağını hiç dünmemiştim. Benden ayrılarak üzerini düzeltti ve elimi tuttu. 'Hadi gidelim bebeğim'
'Justin, geldik' Ani bi frenle arabayı durdurdu. Geri geri giderken park edecek yeri çoktan bulmuştu. Tam kapıyı açıp inmiştim ki Justin'in telefonu çalmaya başladı. 'Bebeğim sen gir ben hemen geliyorum' 'Peki' diyerek arabadan indim ve kafeye doğru yürümeye başladım. İçeri girdiğimde etrafı tarayarak bizimkileri aramaya başladım. Bana gülümseyerek el sallayan Demi'yi görmemle derin bi nefes alarak onlara yaklaştım. 'Selam' Demi'ye sıkıca sarıldım. '2 gündür beni aramıyorsun Malone' '2 gündür beni aramıyorsun Lovato' ikimizde kıkırdarken Harry'le göz göze geldim. 'Bay Marul bana küs mü?' Dudağımı büzerek ona bakmaya başladım. Daha fazla dayanamayarak gülümseyerek ayağa kalktı ve bana sarıldı. 'Sana küs kalmam mümkün değil' Hala Harry'e sarılırken Justin'in sesini duymuştum. 'Herkese Selam' Harry yavaşça benden ayrılırken Justin gülümsüyordu. Beni belimden tutarak kendine çekti ve tek eliyle sarıldı. 'Onun burda ne işi var?' Diye çıkıştı Harry. 'Ş-Şey' 'Onlara söylesene Gabriella' 'Neyi?' Dedi Demi gözleri irileşirken. 'Justin'le çıkıyoruz' İkisininde gözleri kızarmıştı. Demi ve Harry'nin! Demi Harry'i çekiştirerek oturmasını sağladı. Justin'de sandelyemi tutarak beni oturttu ve hemen bitişiğimdeki sandalyeye yaydı o seksi poposunu.
*
Yemeğimizi yedik, sohbetimizi ettik. Ve kafe hala yerinde. Havaya uçar diye düşünmüştüm. Ama uçmadı. Bu yüzden mutluyum. Yanaklarımı şişirerek ellerimle yüzümü kavradım ve dışarıyı izlemeye başladım. El ele dolaşan çiftler vardı. Justin'le sevgiliydik. Ama herşeyin bu kadar çabuk gelişmesi çok garipti.
Resmen seninle oynuyor. Ama sen bunu anlamıyorsun. Çünkü sen gerizekalı bi sürtüksün! Sersem kız. Pişman olacaksın.
Kapa çeneni aptal iç ses! Lanet olsun. Beni rahat bırak. Bi ara doktora görünsem iyi olacak. Şizofrene bağladım iyice. Harry'le sürekli göz göze geliyorduk. 'Benim gitmem gerek' diyerek ayağa kalktı Harry. 'Oturuyorduk' dedim masum bi ifadeyle. 'Gitmem gerek' hızla yürüyerek kafeden çıktı. 'Gabriella bizde kalkalım istersen' Justin'e dönerek gülümsedim ve tekrar Demi'ye döndüm. 'Tatlı Lovato'm sonra görüşürüz' 'Şeker Malone kendini özletmesin' Ayağa kalkarak ona sarıldım. Justin masanın üzerine para koyarak kafeden çıktı. Demi böyle şeyleri hiç sevmez. 'Dikkatli ol' 'Demiiiii' 'Tamam, birşey demedim' Yanağına öpücük kondurarak arabaya doğru ilerledim. Arabaya binerek kapıyı örttüm. 'İyi misin Gabriella?' 'E-Evet' Kimse Justin'e güvenmiyordu. Ben onu seviyorum. Bunu da kimse umursamıyor. Eve geldiğimizde Justin işi olduğunu söyleyerek arabayla geri gitmişti. Bende daireme girerek üzerimi değiştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biebergasm
Fanfiction"Seni seviyorum" Justin kulağıma fısıldadığında başımı kaldırarak bal rengi gözlerine baktım. "Bende seni seviyorum"