10. BÖLÜM ♠

54 6 3
                                    

'Siz diyorum bayım! Böyle aşık etmeyi nereden öğrendiniz?'

Torgay Işıklı- Sen Eşittir Ben

Taylor Davis- My Heart Will Go On 

Avuç içim terlerken kalbim kulaklarımda atıyordu. Hastalığımdan sonra ilk kez okul merdivenlerini tırmanıyordum. İlk ders çoktan başlamış, iğneleyici bakışlar üzerimdeki yerini bulmuştu. Aslında iki gün daha raporluydum fakat evde kalmakta bana işkence gibi geldiği için buradaydım. 

Üzerime çeki düzen vermeye gerek duymadan sınıfın kapısını tıklattım. İçeriden Hale Hocanın tok ve emredici sesi duyulduktan sonra içeri girdim. Tüm bakışlar bana dönmüş, sınıfta fısıldaşmalar başlamıştı. Tek ilgi noktaları bendim. Ablan star bebeğim!

Bakışlarımı daha çok Hale Hocanın üzerinde sabitlemeye çalıştım. ''Yerime geçebilir miyim?''

Bir şey söylemeden başını salladı ve tahtaya  çizdiği şemaya devam etti. İşte özel okulda olmanın bir özelliği de buydu. Kimse sizi sorgulamıyor, kötü cümlelerle arkadaşlarınıza rencide etmiyordu. 

Eğitim Koleji'nin bana sunmuş olduğu imkanlara dayanarak yavaş  adımlarla duvar kenarındaki en ön sırama oturdum. Üzerini karalayacağım bir tahta sıram olmasa da her zaman yanımda bulundurduğum mavi defterimi çıkardım ve rastgele bir sayfasını açtım. Her sayfasında ayrı bir saçmalık olan defterimi dersten bağımsız bir şekilde karalamaya başladım. 

Önce siyah ve düzgün olmayan bir kalp çizdim. Etrafına kısa ama güçlü çentikler atmaya başladım. Ortasında kalan minik bir bölümü is maviye boyadım. Bu karalama benim kalbimin temsiliydi. Etrafını siyah düşmanlar sarmıştı ama ortasında filizlenen mavilik bir gün hakimiyetini ilan edecekti. 

Gözlerimi kapattım ve Arda'nın hayal dünyamı esir almasına izin verdim.

Gözlerimi kapattım ve Arda'nın hayal dünyamı esir almasına izin verdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sadece mavilerinin derinliğinde kaybolmuştum ve yolumu bulamıyordum. Hakkında bildiğim şeyler bir elin parmakları sayısını geçmezdi. Telefon numarasını dahi almamıştım! Bir anda aklıma gelen bu düşünceyle gözlerimi açtım. Mutlaka bugün numarasını istemeliydim. 

Okulun içinde yayılan zil sesi beynimde yankılanırken defterimi çantama koydum ve cebimden telefonumu çıkarıp sosyal ama hiçte aktif olmayan hesaplarımı kontrol etmeye başladım.

 Takip ettiğim sayfaları stalklayarak bir teneffüsün daha sonuna gelmiştim. Okulda tekrar zil sesi duyulurken sınıfa giren uzun boylu, popüler okul başkanımıza dikkatimi verdim. Önce sınıfın en yakışıklı bireyinin yanına gidip selam verdi. Konuşurken sürekli birbirlerine gülüyorlardı. Sahte insanlar, sahte kahkahalar!

Şimdi ben de öyle biri olursam aralarına kabul edeceklerdi. Ben iki çerçevenin arkasına kurduğum dünyamda mutluydum. Hayalimdeki adamı bulmuş, son nefesime kadar onu sevmeye gönül vermiştim. Hayal ediyor ve yaşıyordum.

Hayal-et SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin