1.arkaya dönme!

146 36 7
                                    

Bazan hayat seni öyle şaşırtır ki ,yerinde donarsın....... tıpkı  zombi gibi , etrafta hiç birşeyi umursamadan  dolanırsın.
Merhaba benim adım Jessica Marson. Benim ailem çok zengin ve ünlü ailelerdendi. Ama bu ailede bir sorun vardı ...mutluluk.  Babam ve annem akşama kadar çalışıyordu. Ben ve benden 2 yaş küçük kardeşim Simon bu sıkıcı ortamdan uzaklaşmak için tatilleri çiftlik evine gider orda geçirirdik.
Bu seferde çiftlik evine gitmek için hazırlanıyorduk.Annem ve babam bizi çok seviyorlardı,ama projelerle de çok zaman geçiriyorlardı .Biz buna alışmıştık…. Neredeyse… .
Artık bir haftaydı çiftlikte eyleniyorduk .Burda hem atlarla hemde babamın araba kolleksiyonu ile yakından ilgileniyordum.
Akşamdı…… ..hizmetçiler odalarına çıkmıştı.
Ben ve Simon aksiyon filmi izliyorduk.Birden köpeyimiz odada dolaşmaya başladı.Ben de onu dışarı çıkardım,kapıcı onunla ilgileneceğini söyledi.
Biraz sonra dışardan köpek havlaması,bağrışlar ürkütücü sesler geldi.Simon benden önce dışarı fırladı.Dışarıda bir tek köpek görünüyordu,peki kapıcı nerdeydi ?derken uzaktan kapıcı göründü,ama eskisi gibi görünmüyordu.Bize yaklaştıkça köpek daha da deliriyordu .Simon biraz öne yürüdü,sonra yerinde durdu.Ani bir haraketle geri döndü.
-Lanet olsun kapıcıya birşey olmuş,polisi arasak iyi olur bunları söylerken Simonun yüzünü solgun gördüm.Biz eve doğru koşuyorduk sesimize hizmetçiler çıkdı. Yaşlı amca Sem kapıcıya yaklaştığı anda bağırdı,biz addımlarımızı hızlandırdık.Koşarken kapıcının herkese yürüdüğünü gördük.Daha yarım saat önce bizimle oynayan köpek şimdi peşimizdeydi.Köpek de Kapıcı gibi görünüyordu yani ağzından köpükler akıyor,gözleri kızarmış ve korkunc sesler çıkarıyordu.Simonu az kalsın
yakalıyordu ,ben Simonun kolundan tuttuğum an ilk gördüğümüz odaya saklandık.Onlara ne oldu,neden bu kadar delirmiş bir-birini ısırıyorlardı ????bu sorulara cevabım yokdu.Ama bu kapının da bizi uzun süre güvenli tutacağına emin değildim.Odadakı telefonla babamı aradım,tam herşeyi anlatıcaktım ki,babam benden önce davranıp ,bulaşıcı virüs olduğunu güvenli bir yerde saklandıklarını ve bize de bir helikopter gönderdiğini söyledi.Asıl mesele 12 dakika sonra helikopterin kasabanın kenarında arabalar parkında olmasıydı.Peki biz bunların arasından nasıl geçip gidicez diye Simon bana döndü.Bakışmamız pilanı açıklıyordu
Arka kapı bahçeye açılıyordu.Bahçeden de araba parkına kısa yol vardı.
-Belkide ordan kaça biliriz Simon… hazırmısın?
-Evet demek kolay değil,ama deneriz Jess
-tamam o zaman hadi!
Kapıyı açıp koşmaya başladık .Kimse yok derken ,ağaçların arasında gölgeler göründü Çok zorda olsa parka yaklaşıyorduk.Bu zaman arkaya baktığımda arkamızda on beşe kadar zombileşmiş insan gördük.Bununla anladım… . ikimizde kurtulamazdık.Birimiz onları oyalamalı diğerimiz helikoptere gitmeliydi.Ben kardeşimi asla burda bırakamazdım,o benim herşeyimdi.Parkın yakınlığında durduğumuz ilk anda kardeşimle ayrılmalı olduğumuzu söyledim.O ayrılmak istemesede ,ben onun helikoptere gitmesini beş dakika sonra benim de orda olucağımı söyledim.Zorda olsa kabul etdi zaten ikimiz aynı yere gitsek hiç kurtulma şansımız yoktu. Ben Simonu arabaların arasından saklanarak, sakince helikopterin geldiği yere gitmesini söyledim.
Ben de onun arkasında olacaktım,zombilerin yaklaştığını görüp onları başka yöne çekmek için parkın diğer tarafına koşup ,ordaki arabaların kornasına bastım  .Şükürler olsun ki onlar beni takib ettiler. Son birkez Simonun arkasınca bakdım.O artık holikoptere biniyordu…… .zombilerle benim aramda çok az mesafe vardı.Arabaların arasından helikoptere yaklaşmak için kalktığımda bir zombi üzerime atladı .arabada kalmış beyzbol sopası ile onu vurmaya çalıştım. Yeniden üzerime atlamak istediğinde camları kırık arabadan diğer tarafa geçtim .Bütün gücümü toplayıp koştum .Ama artık çok gecti,helikopterin havalandığını gördüm.Buna hem üzüldüm ,hem kardeşim kurtulduğu için sevindim. Belki kalsa o da kurtulamazdı.
Araba heykelinin yanındaki babamın en son aldığı güzel sarı arabaya yaklaştım .Ben daha arabaya dokunmadan beni kimse tuttu .Biranlık zombi sandım .Başımı kaldırdığımda iki yıldır bana aşık olduğunu söyleyen,ama araba hırsızlığını da bırakmayan Niki gördüm. Aklıma gelen ilk soru Nik babamın arabasını mı çalmaya gelmiş,… of ben ne diyorum ya kendimi topladım.
-Bırak beni pislik! Sizin burda olub bitenden haberiniz varmı ?,bence hemen burdan gitmelisiniz!
- Nedenmiş ? yoksa bizi ihbar mı edersin?!Tabi benden kaçarsan?! . Yine aynı şeyler oldu…
Sesimize  kaçtığım belalar geldi.
Ben Nikin beni bırakıp arkadaşlarına yardıma koşmasını görüp ,sarı arabaya bindim Sağolsun Nik geçen tatilde onunla bir-iki kere takıldığımda bana nasıl anahtarsız araba kullanmayı öğretmişti. Kötü biriydi… ama ben onları
uyardım ,beni alay konusu yapıp zombileri buraya çektiler arabanın kapısını da kesin onlar açmıştı. Onu biliyordum ki burdan biran evvel kurtulmalıydım.  Arkaya bakmadan arabayla ordan uzaklaştım. Arabayla parkdan
uzaklaşıyordum ,arkamca yüzlerce zombi geliyordu .Ben onların hepsini arkamda bıraktım .Gözümden durmadan yaşlar akıyordu,radyoda sağ kalanların güvenli yerde saklanmalarını ve ya galaxy şirketine haber etmeleri isteniyordu.Ünlü ailelerin de kurtuldukları ,aynı zamanda benim ölü olduğumu tahminleri yürütülüyordu.Bu çok acı bir şeydi,ama ailem beni kesin ölü biliyordu.Ben bundan sonra bu yolda yapayalnızdım .İyiki Simonu kurtarmayı başardım.
Elveda demiyorum kardeşim ..umarım bir gün yeniden buluşuruz bu sözleri içimden geçirirken göz yaşlarım durmuyordu.......

Kanla yazılan aşk (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin