You Only Live Once ♡

737 22 0
                                    

Kizlarin merakli gozleri uzerimdeydi yine birsey olmustu ve aciklama yapmam gerekiyordu.

Bikkinlikla nefesimi disari verdim ve

"Bu sefer ne oldu?" diye sordum.

Zeynep heyecanli ve deli gibi hizli bir sekilde konusmaya basladi.

"Deniiz! Muzik dersinde Berkle sarki soylediginiz butun okulun dilinde kizim! Herkes sizi konusuyo. Hayir anlamadigim sey madem iliskinizi gizli tutmiycaksiniz neden bizi geriyosun sabahtan beri?? Madem tutucaksiniz sizi anlatan sarkiyi GOZGOZE SOYLEMEK NEDIR ACABA DENIZ VE BIZIM.NEDEN HABERIMIZ YOK SOYLERMISIN SENI TATLI MINIK SEY?!!"

Soylediklerini yavas yavas anlamaya calistim. En sonda soyledigi garipli iltifat karisimi seye kisa bir sure gulumsesemde olayi sonradan anladim.

Ellerimi agzima goturup gozlerimi kocaman actigimda agzimdan "Ne!" diye bir bagiris cikti. Koridordaki birkac kisi bize donup baksa da Senanin bakislari onlerine dondurmustu onlari.

Derin bir nefes aldim. Sakin olmam gerekirdi. Sakin olmam laziim. Sakinim.

Hayir sakin falan degildim.

O salaklar okulun heryerinde benim hakkimda dedikodu yayarken ben nasil sakin olabilirdim ki?

----

"Kimlerle nasil ve ne sekilde konusacagim inan seni hic ama hic ilgilendirmez. Ve eger , bir kez daha benim hayatima burnunu sokarsan. O burnunu sokar eline veririm. Duydunmu beni!"

diye bagirdigimda agzindan garip bir ses cikardi. Kiza bak ya. Hem kimle nasil konusacagima laf ediyo bide hala ozur dilemeden yoluna devam edecegini saniyo. Kasar!

Sinirlerime hakim olamiyordum. Sinir hastasi oldugumu hickimse bilmedigi icin de ileri geri konusuyorlardi tabii.

"Ogretmenlerin goz bebegisin diye kendini dokunulmaz kralice falan mi saniyosun sen? Dikkat et bebegim tahtini sallandirmasinlar"

dedikten sonra yapmacik bir sekilde goz kirpti. Bu kadari da fazlaydi ama.

Bir adimda aramizdaki farki kapattim ve saclarini elime doladigim gibi asagi cektim. Gozleri dolmustu hemen, annesini de ariycakmiydi acaba?

"Birisi suna biberonunu getirsin agliycak diye korkuyorum!" diye bagirdigimda etrafimiza toplanan kalabaliktan bir kahkaha sesi yukseldi. Carpik bir siritma ile kulagina egildim.

"Dikkat et de o taht musait biyerlerine girmesin. Tabi girecek bos yer kaldiysa" dedikten sonra ayni sekilde yapmacik bir goz kirpmayla ona gulumsedim.

Guldugum halde sinirden damarlarimin atisini duyabiliyordum. Tabiikide kimse bunun farkinda degildi. Bitek ogretmenler biliyordu.

O sirada Filiz hocanin bagirisiyla saclarini birakmak zorunda kaldim.

"Deniz!Kizim ne yapiyosun sen? Birak hemen , gel buraya tatlim gel." dedi ve beni kolumdan disari surukledi.

"Sakinim. Iyiyim. Sinirlenmiycem" diye kendi kendime konustugum sirada Filiz hoca da sakin ol icinden 10a kadar say falan gibi seyler zirvaliyordu.

Tam sakinlestigim sirada koridorun basindan bir cirlama sesi duydum.

"Etegini biraz daha katla , erkekler rahat goremiyorlarmis"

Iste o an gozlerim karardi. Ciddi anlamda karardi. Hickimse bana boyle bir laf edemezdi. Hele ki o kisi en nefret ettigim surtukse. Bunu yanina asla birakmazdim.

Filiz hoca sinirlendigimi anlamis olacak ki kollarimdan tutmustu ve iki kisi daha yardimina gelmisti. Seyma salagi ise birazdan basina geleceklerden habersiz , koridorun basinda gulerek bana bakiyordu.

WONDERWALLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin