Love you like a love song

699 29 11
                                    

"Berk" diye mırıldandığımda homurdandı.

"Ben piyano istiyorum. Ve gitar. Uzun zamandır egzersiz yapamadım"

Gözlerini yavaşça açtı ve bir süre bana baktı.

"Almak istiyorsan alırız bitanem söylemene gerek yok"

Heyecanlandım. Çünkü aylardır piyanonun tuşlarına dokunmamıştım.

Gitarı da uzun zamandır müzik dersi hariç çalmamıştım.

Heyecanla yerimde kıpırdandığımda gülümsedi.

"Yataktan kalkamazsın , unuttunmu?"

Oflayarak komidindeki telefonumu aldım ve internette gezinmeye başladım.

Twitterda attığım fotoğraf birçok kez rtlenmiş ve favorilenmişti. Şaşkınlıkla ağzım açık kaldı.

Tumblra baktığımda ise takipçi sayımın arttığını ve tumblrın en güzide umursanmayan bloglarından olduğum halde (!!) bir anda fotoğrafımın birçok yorum aldığını gördüm. Sevinmiştim.

Kamerayı açıp Berkin bana sarılmış uyurken bir fotoğrafını çektim. Bence gayet tatlıydık. Hayır tabiikide paylaşmayacaktım.

İnsanlar yanlış düşünebilirdi.

Evet tam bir fotoğraf çekinme hastasıyımdır.

Ve Berk de böyle bir sevgilisi olduğu için çok şanslı. Çünkü her anımızı kaydetmek gibi über süper planlarım var.

Hala kolları belime sarılmış ve ona sırtım dönük şekilde yatıyorduk.

Yüzümü ona doğru döndüğümde gülümseyerek bana bakıyordu.

Bana böyle bakmasını seviyordum.

Dudaklarını araladı ve

"Seni seviyorum"

dedi. Gülümsemem genişledi.

"Seni seviyorum" diye karşılık verdiğimde gülümsememiz iyice genişledi ve sırıtmaya başladık.

Saate baktığımda tam 9 saattir yattığımızı ve artık vucüdumun uyuştuğunu fark ettim.

"Berk"

"Hıı?"

"Ya şey, artık kalksakmı? Canım sıkıldı."

Sinsice sırıttı.

"Bu pes ediyorum demek sanırım?"

Gözlerimi kaydırdım , evet sıkılmıştım ama okulun ortasında bağıracak kadar da değil.

Oflayarak laptopa uzandım.

Vampir günlüklerinin en sevdiğim bölümünü açtım.

Oflayarak ellerini başının altında topladı ve sessizce izlemeye başladı.

Bölüm bittiğinde ağlamaktan suratım kıpkırmızı olmuştu. Ne yapayım, zaten duygusal biriyim böyle şeylerde iyice duygusallığım tavan yapıyor.

"Salak mısın?" dediğinde şaşırmış bir şekilde ona döndüm. Bana ikinci defa hakaret etmişti.  Normalde olsa şaka olduğunu düşünür gülerdim fakat şu anda hiç de şaka yapıyor gibi değildi.

"Gerçekten de şu salak dizi için ağladığına inanamıyorum. Aptal falan olman lazım."

Ağzım açık kalmıştı. Sesi gayet ciddi ve duygusuzdu. Gözlerim tekrar dolduğunda laptopu hızla kapatıp elime aldım ve yataktan kalktım.

WONDERWALLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin