3. Bölüm

63 9 0
                                    

Ne kadar sıkıcı bir hayatım var. Monoton bir hayattan daha kötü ne olabilir ki her günü detone olmuş gibi yaşamak . Her gün serviste aynı yere oturmak, her gün aynı kelimeleri kullanmak, her gün aynı insanların yüzünü görmek. Buraya taşınalı tam 5 yıl oldu. Her şeyden gerçekten çok sıkıldım.

Bir de şu parti muhabbeti vardı. Off hiç de gelmek istemiyordum. Elif de illa beni götürecekti o partiye.

Sabah yaptığım rolü yemedi. Yüzüme annemin soluk renkli fondötenini kullanmıştım hasta gibi görünmek için ne varmış ki o da simliymiş. Tabi bu uyanık sarı çiyan hemen çaktı mevzuyu. Kolumdan tuttuğu gibi alışverişe sürükledi. Ama gitmemek için elimden geleni yapacaktım tabiki.
Alışverişi sevmezdim hangi kız sevmezdi ki ama ben sevmem. Yeni kıyafetleri severim ama mağazaya gidip onu dene şunu dene insan çok bunalıyor.

"Orada sümsük gibi durma da gel şuraya"

O da ne! Aman tanrım disko topu gibi rengarenk pul pul bir elbise gösterdi. Ona iğrenir gibi bir bakış ve ardından buz gibi bakışlar atmamdan olacak ki elindekini hemen yerine koydu.
Ben her zaman sadelikten yanayım asla ve asla çiçekli böcekli şeyler sevmem.
Hayatım boyunca rengarenk yada karmaşık renkli birşey giymedim ne yalan söyleyeyim annem ve bu huyum yüzünden bana yaşlı diyorlar. Yok yaşlılar gibi sadeliğe düşkünmüşüm. Hem bir kere sadelik yaşlıları temsil etmez. Ve gençler sade renk kullanmazlar diye bir kuralda yok. Bir arada annem bana çiçekli ve karmakarışık desenli bir pantolon aldığında sinir krizi geçirmiştim. Bir insan neden sadeliği sevmez ki.

Mağaza da biraz daha gezindikten sonra gözüme bir şey çarptı. Vitrinin önündeki mankenin üstündeki elbise çok hoştu. Daha önce nasıl farketmedim ki. Pudra rengi sade ve güzel bir elbiseydi. Birkaç dakika boyunca o elbiseye bakakaldım aradığım elbise ancak bu kadar güzel olabilirdi. Dantelleri de çok güzeldi ve hiç de abartılı değildi. Sonuçta Can'ın partisi havuzlu villalarında olacaktı.

Fiziğimi benden başka herkes beğeniyordu ama ben beğenmiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fiziğimi benden başka herkes beğeniyordu ama ben beğenmiyordum. Ve benim neredeyse kürdan gibi bacaklarım vardı.

Elif yanıma geldi ve elbiseyi kesinlikle almam gerektiğini söyledi onun eline aldığı elbiseye baktım. Gözümü devirmeden edemedim. Şatafatı seven en iyi arkadaşım başka ne seçebilirdi ki. Ama ne yalan söyleyeyim ona gerçekten böyle kıyafetler yakışıyordu. Eve dönüş yolunda pencereden güneşin batışını izledim. Bence bu insana çok huzur veriyor. Bugün çok yorucu bir gündü 4 mağaza girip çıkmış ve mağazanın içinde dört dönmüştük. O kadar yorgundum ki göz kapaklarım gittikçe ağırlaşıyordu. uykuya daldım.

***

"Hayır. Ben iyi bir insanım ben kötü biri değilim, beni böyle suçlayamazsın."

Yine o kızıl saçlı kadın bana aynı şeyleri tekrarlayıp duruyordu

" inkar etme sende kötü biri olduğunu biliyorsun. Hatırlamıyor musun? Anneni öldürmeye çalıştın. Sen masum değilsin. Ve bu yaptığın herşeyin karşılığı var."

Neden beni böyle suçluyordu. Ben geçmişimi unutmaya çalışırken o neden böyle beni geçmişimle yüzleştiriyordu. Zaten yeterince vicdan azabı çekiyordum. Hem bu kadın kimdi. Her seferinde karşıma çıkıyor ve beni yaptığım hatalardan dolayı yargılıyordu. O nerden biliyordu her şeyi. Donuk gözleri beni her zaman korkutuyor. Geçmişimi dünüm kadar hatırlıyorum. Belki de o olmasa hayatıma daha mutlu bir şekilde hayatıma devam edebilirdim.

Kadın birden arkasını döndü ve ardından beyaz bir ışık gözüme geldi. Beyaz ışık yüzünden Gözümün acımasıyla uyandım.

Elif başımda bekliyordu arabayı durdurmuştu. Üstüm terden yapış yapış olmuş gördüğüm kabus yüzünden nefes alîşverişim düzensizleşmişti. Elif'e ben iyiyim dercesine başımı salladım ve yola devam etmesini söyledim.

Nede olsa partiye çok az vakit kalmıştı. Elif'e yeniden partiye gelmemek için son kozlarımı oynayacağım. Ama adım gibi eminim ki ne kadar ısrar etsemde beni partiden saçımdan sürükleyerek de olsa getirecekti.

Elif beni evime bıraktı ve duş alıp hemen saçımı yapmaya koyuldum. Uçlarını hafif dalgalı yaptım ve ardından kıyafetimi giydim mağazada denemediğime rağmen üzerime oturmuş ve gerçekten çok güzel olmuştu abartısız bir makyaj yaptım.

annemin yanağına küçük bir öpücük kondurup eve gelince bulaşıkları yıkayacağıma söz verip dışarı çıktım.
bu sefer babam bırakacaktı beni.
İçimde biraz heyecan var. Midemde resmen kelebeklerin uçuştuğunu hissediyorum umarım güzel bir gün olur monoton hayatıma karşın.

GizemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin