Dün gecenin yorgunluğu hala üstümdeydi. İçimden saate bakıp okula hazırlanmak gelmiyordu. O kadar bitkindim ki bir süre boyunca tavanı izledim. Yataktan kalkmalıydım son bir çaba sarfettim.
Aynadaki görüntümde çok yorgun ve bir o kadar da ifadesiz bir suratla karşılaştım. Gözlerim şişmiş. Dudaklarım çatlamıştı acilen bir düzen vermem lazımdı kendime. Makyaj yapmayı sevmezdim ama mecbur kaldığımda yapardım. Örneğin şimdiki gibi. Saate baktım.
20 dakika vardı. Hemen okul Kıyafetlerimi giyip üzerime de kırmızı bir kazak geçirdim. Aynaya tekrar bakıp göz altlarıma pudra ve dudağıma da açık renkli bir ruj sürdüm. Annem yanıma gelip günün nasıl geçti diye sordu bende iyiydi diyip yanaklarını öptüm. Converse'imi giyip eliflere doğru yol aldım
Eliflerin kapısını çaldım anlaşılan o da uyanamamıştı. Neyseki okula gitmeden önce kapısını çalmıştım.
Onu kapının önünde hazırlanırken beklerken. İki gündür elime dahi almadığım telefonuma göz gezdirdim malum hem Ali'nin partisine hem de sınavlara hazırlanıyordum.
Telefonuma bir mesaj gelmişti. Hala üstümde olan yorgunlukla mesaj bölümüne tıkladım. Anlaşılan rehberde kayıtlı değildi. İçimdeki düşünceleri bir kenara attım. Mesajı okumayı sonraya bıraktım. Çünkü elif hazırlanmış ayakkabılarını giyiyordu. Telefonumu cebime attım.
" bir iki üç başla"
Ne zaman okula geç kalsak deli gibi okula kadar koşardık. Elif'i çok seviyorum çünkü onunla aklını yitirmek çok güzeldi.
" heyy beni bekle Elif."
Elif gözlerini devirdi
"Çok uyuşuksun Gizem."
"Senin gibi il üçüncüsü olamam ben koşamıyorum ne yapayım?.
"
Elif kahkahalara boğuldu. Onun boyu benden daha uzun olduğu için daha iyi koşuyordu. Ben ondan daha kısa boyluydum.
Hala koşmaya devam ediyorduk.
" iki dakika kaldı."
" ya biraz dinlensek az kaldı zaten."
" tamam bir dakikalık yol kalmış. "
Bir bank seçip oturduk. Çok yoruldum. Nefes alışverişim düzenlenene kadar oturayım bari diye içimden düşünüyordum.
"Şşt seninki geliyor."
Ani bir hareketle arkamı döndüm Emre geliyordu.
"Nereden benimki oluyor?."
"Selam kızlar. "
Heyy benim anlamadığım neler oluyordu. Emre Elif'e göz kırpıyordu.
"Benim bilmediğim neler oluyor?." İkisine de soran gözlerle baktım.
"Elif ile ufak bir plan yaptık Gizem. saatini yarım saat erken ayarladı."
Bu kadar güzel gülmemeliydi. Onun böyle gülmesi herşeyi affettiriyordu.
" Ben uyumaya gidiyorum baay." Elif bunu dedikten hemen sonra ağzını ayı gibi açıp esnedi. Ona sinirli bakışlarımı yollarken onun umrunda bile değildi uyuşuk uyuşuk yürüyordu.
Elif yanımızdan ayrıldı. O ise Yanıma oturdu. Onu uzun uzun inceledim. Çok tatlıydı.
"Gökçe partide ben havuza düştükten sonra nereye kayboldu?."
Bu sorunun cevabını çok merak ediyordum.
"Evine gitti senden Özür dilemek istemedi."
"Peki neden hep benim kurtarıcım oluyorsun. "
"İçimden geliyor."
Güldüm o burak gibi değildi onun yanında olunca kendimi huzurlu hissediyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne güzel gülüyorsun sen."
Utandım başımı eğdim. Daha önce hiç kimse bana böyle birşey söylememişti. Elifin yarım saat erken ayarladığı Saate baktım 30 dakika sonrasına göre 10 dakika kalmıştı. Okula doğru yürürken gökçe ile karşılaştık kötü kötü bakışlar attı.
"Görüşürüz gizem."
Gökçeye doğru ilerliyordu. Gökçe bana ters ters baktı. Tabikide sevgilisinin yanında olması gerekiyordu. Moral bozukluğuyla sınıfa girdim. Burak bakışlarıyla beni yerime çiviliyordu. Neler oluyordu. Onu görmezlikten geldim aynı sınıfta olmamız büyük şanssızlıktı.
Sabah okuyamadığım mesaja tıkladım. Özel numaradan geliyordu mesaj .
Bu mesaj da neydi? Kimden gelmişti? Ne kastediyordu? Aklımdaki sorular birbirini kovalarken burak yanıma oturdu.
"Naber cici kız. "
" sabah sabah canımı sıkma çık şu sıradan. "
"Emre ile çıkmaya başlamışsın. Dolu dolu yaşadığımız onca günü unuttun mu?."
Birde karşıma geçmiş pişkin pişkin sırıtıyordu.
"Emre ile çıkmıyorum. Ve sanane."
"Bu arada bu masum kız ayaklarını kimseye yediremezsin söylemiş olayım. "
Ohh neyseki gitti piç. Tam bir baş belasıydı.
Elif sınıfıma öyle bir heyecanla daldı ki. Birşey oldu diye korktum. Kolumdan tutup koridora sürükledi.
"Emre Gökçeden ayrılmış. "
Resmen çığlık attı. Gerçi benimde ondan geri kalır yanım yoktu. Sevinmedim de değil doğrusu.
"Banane."
Sevincimi içimden yaşadım.
"Nasıl banane ya?."
"Beni sevmiyor ki zaten."
Elif kafama bir şaplak indirdi. Off bu acıdı. Kafama vurduğu yeri sıvazladım.
" ya elin çok ağır olmuş "
"Salak mısın kızım sen bal gibi de seni seviyor. O yüzden ayrıldı. "
"Neyse hadi git hoca gelecek."
İçimdeki sevinçle sınıfa daldım derse 5 dakika kalmıştı. Kafamı sıraya dayayıp uyumaya çalıştım. Sağolsun izin vermedi burak efendi. Arkadaki kız burağın verdiği kağıdı bana verdi. Ve göz kırptı. Gözlerimi devirdim.
"Eğer benimle değilde emre ile çıkarsan bir zamanlar benimle yattığını herkesin bildiğini bilmiş ol ."
elbette böyle bir şey olmamıştı ama burak efendinin çevresi geniş olduğundan buna herkesin inanacağına adım gibi eminim
Ne yapacaktım şimdi. . Emreyi severken burakla nasıl çıkardım. Onunla çıkarsam onunla olan geçmişim peşimi bırakmayacaktı . peki Emre ya beni seviyorsa. Ben de onu seviyordum şu an öyle bir çıkmazdayım ki kendimi boşluğa düşmüş gibi hissediyorum. Ne yapacaktim kimse ile danışamazdım Anlaşılan bu mevzuyla tek başıma yüzleşecektim...
Sevgili okurkuşlar Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Sizleri cook öpüyorum :)) ^^