BÖLÜM 14..
Klaus o sabah huzursuzca uyanmıştı. Hayır uyandırılmıştı. Geçmişi tekrar tekrar yaşamasına neden olan kabuslar tarafından uyandırılmıştı hemde. Gözlerini kapatıp uykuya her teslim oluşunda Caroline'nın çığlıklarını duyuyordu. Uykudaki kısacık huzur bile Klaus'u tamamen terk etmişti. Candice ve Caroline ile uyandığı sabahların neşesi mutluluğu artık O'nun için çok uzaktı. Kendi kızının sesini duymak bile içindeki acının küllerinin uçusup yangının bedenini esir almasını sağlıyordu.
Yine rüyasında sevdiği kadının nasıl parçalandığını dinlemişti. Küvette boynu kırılmış kokusunu gizlemeye çalışırken ruhunun o muhteşem kadını kurtarma çabalarını izlemiş yine bu hazin sona engel olamamıştı. İçindeki tüm duygular Caroline ile parçalanıp gitmişti. Gözlerini zorla açtı. Bütün bu sesleri kulaklarından temizlemesi gerekiyordu. Ayak işlerini yapmaları için etki altına aldığı bir kaç vampirden birine seslendi.
K. Jim !! Jim korkarak Klaus'un yanına geldi. Klaus bu şekilde iken kesinlikle konuşmaması gerektiğini biliyordu.
K. Bana yicek bişeyler getir. Sarışın olmasın. Son cümleleri dudaklarından fısıltı gibi dökülmüştü. Sarışınlar kendisine sadece Caroline'ı hatırlatıyordu. İçindeki boşluğu bir kes daha hissetti.
Baktığı her kadında sevdiği kadından bir parça arıyordu. Hiç birinin saçları Caroline'nın ki gibi parlamıyor. Hiç birinin dudakları O'nunkiler gibi kıvrılmıyor ve hiç biri O'nun gibi bakamıyordu. Çok geçmeden Jim yanında bir esmerle içeri girdi. Klaus büyük salonda elinde viskisi ile oturmuş yemeğinin yaklaşmasını bekliyordu. Yemeği ile oynamayı artık adet edinmişti. O'nu hemen yemeye niyeti yoktu. Eski günlerine geri dönmüştü. Sonuçta artık umrunda olan duygular yoktu. Beslenmek için beslenmiyor eğlenmek için besleniyor ve öldürüyordu. Hayat kendisine hiç bir zaman acımamıştı kendisi neden diğerlerine acımak zorunda kalsındı ki ?
Genç kadına yaklaştı. Saçlarını geriye itti. Kızın gözlerinde korku vardı ama bağırmaması ve kaçmaması için etki altına alınmıştı. Klaus parmakları ile genç kadının yüzünde küçük bir gezinti yaptı. Ani bir hamle ile kızın arkasına geçti ve kokusunu içine çekerken dişlerini boynuna geçirdi. Çok fazla içmedi. Kızın kulağına eğildi ve dans etmesini söyledi. Kız gözlerindeki korku ve boynundan akan kanlar ile dans etmeye başladı. Artık bu eğlencelerden eskisi kadar zevk almıyordu. Bu yüzden kısa kesti ve yemeğini bitirdi. Kanı bedeninden çekilmiş kızın boş bedeni ayaklarının dibine düştü.
Leah ve Cadılar meclisi toplanmış kurbanları bekliyordu. Leah bunu neden bu kadar umursadığını bilmiyordu bile. Herşeyi geride bırakıp kaçabilirlerdi. Klaus'tan kaçabilirlerdi ama O'nu iyileştirmek istiyordu. Bunu O'na borçluydu. Kendisini o cehennemden çıkaran ve sonrasında özgür bırakan Klaus'tu. Görmüştü. Klaus'un aslında ne kadar iyi biri olabileceğini kendi gözleri ile görmüş yaşamıştı. Caroline için çektiği acıları bütün bu ölümsüz aşkı gözleri ile görmüştü. Kaçmak çözüm olmayacaktı. Klaus onları bulabilirdi. Kurtulmanın tek yolu eski Klaus'u geri getirmekti. Leah bu düşüncelere dalmışken kendisini huzursuz hissediyordu. Ailesinden dört kişi az sonra ölücekti.
L. Artık başlamalıyız Emilia.. Leah zamanın geldiğini biliyordu. Güneş batmak üzereydi. Gök yüzü kızıla boyanmıştı bu iki dünyanın birbirine en yakın olduğu zamandı.
![](https://img.wattpad.com/cover/10890385-288-k848631.jpg)