Şeker Pare ...

136 69 23
                                    

Selamün aleyküm. InsAllah begenirsiniz. Sıkılsanız da devam edin belki ortalarda sonlarında sizi sürükleyen birşeyler vardır. Her zaman Asya girişte, yusuf son da anlatılacaktır. Bismillah deyip başlayalım mı.? 

BISMILLAH ..! 

*****

Düşünüyordu tüm benligi ile, ne düşünmeydi o öyle.. saatlerce, günlerce, haftalarca, aylarca degil. Yıllarca dusunmustu. Göze gelir bir zaman degildi koskocaman 14 yıl. Ne düsünmemişti ki.

Babasını düşünmüştü. Annesini düşünmüştü. Kardeşinden öte olan Ecrin'i düşünmüştü. Okulunu, gelecegini düşünmüştü. Hepsinden önemli Allah'inı düşünmüştü. Yıkılmalarını, kirilmalarını, üzüntülerini düşünmüştü. Birde yıllar önce onun bu hale gelmesinin sebebiyetini düşünmüştü. Merhametle degilde nefretiyle düşünmüstü.

Şimdi ise çocukken sürekli bindigi, ondan sonra dahada binemedigi salıncagında oturuyordu. Dalmıştı uzaklara, bedeni orada, ruhu kim bilir nerede. Universiteyi kazanmışlardı ama ya sonrası. Düşündükçe isın icinden çıkamamıştı. Annesi yanında olsun istiyordu fakat bu konuyu nasıl acacagini bilmiyordu.

Biliyordu annesi kabul etmezdi. Oo Rize'den başka hiçbir yerde yaşamamıştı. Onun tek yurdu burasıydı. Okula gittikten sonra annesi buralarda neler yapardı yapayalnız. Ondan başka kimi vardı, birbirlerinden başka kimleri vardı. Hiç kimseleri yoktu Allah'tan başka. Kararlıydı annesinide yanında götürecekti.

- Bööö....

Ecrin yine yapacagını yapmıştı. Sonun da Asya'nın ruhunu geri getirmeyi başarmıştı.

- Ecrinn, korkuttun beni.. Biliyorsun sevmiyorum böyle şeyleri. Yapmayı bırak artık.

- Uff, sen de eglenceden bile anlamıyorsun.

- Ne eglence ama korkuttun beni farkındaysan. Benim bildigim eglence dedigin sey icin benim de gülmem gerekiyordu. Bak gülüyormuyum.

- Tamam, tamam. Neyse sen ne düşünüyordun uzaklara dalmış.

- Napıp edip annemi ikna etmeliyiz, oda bizimle gelmeli.

- Anlaşıldı, gercekten uzaklara gitmişsin. Bence de iyi düşünmüssün. Burada tek başına kalacaktı.

- Annem, eşyaları hazırlıyor. Kendi gelmeyi düşünmüyor. Napabiliriz ki, sen bir yolunu bulursun.

- Ben deniz Ecrin, emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım.

- Bir emrim yok. Dedigimi yap yeter.

- Olmuş bil.

Çetin geçecekti bu günleri. Önlerinde Fatma hanım gibi bir bariyer vardı. Ama biliyordukki ne kadar bariyer olsada kalbine yenik düşüyordu. Zor da olsa başaracaklardı annelerini ikna etmeyi. Önlerindeki belki saniyeleri, belkide koca yılları Rize'den uzak yaşayacaklardı.

Bahçe kapısını acıp dışarı cıkmışlardı. Bir sokak ötede bakkal vardı. Mahallenin bakkalı. Küçük bir dükkandı. Ecrin'le Asya tam olarak ne alacaklarını bilmiyorlardı. Hep öyle olurdu ama nezaman dükkana girseler çikolata alıp çıkarlardı. Bu sefer öyle olmamıştı. Birkaç malzeme alıp çıkmışlardı. Evlerine gider gitmez direk mutfaga geçmişlerdi. Yapacakları şey Fatma hanımın hoşuna gidecekti eminlerdi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalbim Senin Mi?(ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin