Deli cesareti..!

37 20 4
                                    

Sabah erkenden hazırlanıp okulun yolunu tutmuslardı. Dolmus kalabalik olsada ilk gunden gec kalmak istemediler.

Asya hızlı hazırlanırdı, ama Ecrin'in hazırlanması baya uzun sürüyordu. Giyecegi elbiseyi secmek icin aynanın karsısında podyuma çıkardı. Zaten cogunlukla Asya'yla aynı elbiseyi giyerlerdi. Onlar kardesti elbiselerinide paylasiyorlardı.

Okula gelmislerdi. Ikiside aynı sınıfta oldukları icin hersey daha da kolaylasıyordu. Asya yalniz kalmıcaktı. Ecrin her zaman ki gibi Asya'yı koruyup, kollicaktı.

Sinifa girdiklerinde cogu kisinin daha gelmedigini farkettiler. Arkalarda biryere oturup, herkesin gelmesini beklediler. Hoca sinifa girdigimde herzaman ki gibi tanışma faslı gerçeklesti. Hocamızın adı süleyman dı.

Biraz da olsa rahatsız hissetmisti Asya. Peçesini ilk kez takmıştı yakışmış olsa da okuldakilerin onu yadırgamasından korkuyordu. Ama düsündükçe peçenin daha iyi bir cözüm oldugu aklına geliyordu ve rahatlıyordu.

Yanına bir cocuk oturdu. Asya'ya bir kaç soru aormuştu. Nereli oldugu falan. Peçesi hakkın da birsey dememisti. Korkmustu ne diyecekti ki, niye peçe takıyordum. Ecrin'in de Asya'nın rahatlaması hosuna gitmisti. Alısacaktı, ber duruma alıştı bunada alısacaktı. 

Dersler bitmisti. Ama bahçede ki bir grup kızın Asya'ya laf atması Ecrin'i sinirlendirmisti. Onlara dogru yürürken kendinden emindi. Kavga cıksa seve seve hünerlerini gösterirdi.

- Neymis efendim, okula degil de camiye mi gelmis. Hayırdır gülüm okula degil de bara mı geldin. Yanlıs yol, ilerdeki kavsaktan dönecektin.

Ecrin'in kendinden emin atısması Asya'nin hosuna gitmemisti.

- Ecrin hadi gidelim. Basımıza is alacagız, Okulun ilm gününden.

- Dur bi dakika haddini bildireyim de öle.

- kim kimin haddini bildiriyor gel bakalım.

Demeye kalmamıstı kız Ecrine saldırmıstı. Bu fırsattan istifade kızın saçların dan kavraması bir olmustu. Ecrinin basörtüsünden saçına erisememisti. Etrafta örencilerin cember kurması ile iyice renklenmisti ortalık. Ecrin kizı ne kadar hırpalasada durmak bilmiyordu. Kız Ecrin'in üstüne çıkmıştı. Tam tokat atacaktı ki bir el tutmuştu kızı. Ecrin' in üstünden kaldırıp, kıza biraz fırça çekmışti.

- Sen nasıl yapabilirsin bunu üst sınıf oldugun halde cömezlerle kavga mı ediyorsun. Hiç utanmıyormusun.

Elini Ecrin'e uzatıp kaldırmıştı. Kız demekki onlaradan büyüktü.

-Ben Mehmet buro yönetimi son sınıftayım.

- Tesekkur ederim. Ben Ecrin ilahiyat ogrencisiyim. Dediginiz gibi ilk senem.

- Sen ona aldırma o her sene yapıyor aynı şeyi.

- Uslanmıyor yani

Demeye kalmamıştı. Asya'nın yanında ki adam Mehmet'e seslendi.

- Ayırma isin bittigine göre artık gitsek.

- Tamam, gidelim. Dayimdan azar isitmeyelim.

Asya o an farketmisti onu . Kavgaya dehset icinde bakıyordu ama elinden biseyde gelmiyordu. Ayırmaya kalksa dayak yiyordu. Boyle olunca Ecrin de her zaman ki gibi azarlıyordu.

- Yusuf, hadi..

Deyip, Mehmet cekistirmisti onu. Asya bakmayı bırakıp Ecrin'in yanına gitti.

- Ilk günumüz de olaylı olduguna gore artık hep böyle gecer.

- Asya bunlar hayatın tuzu biberi. Arada aksiyonda gerekiyor..

******

Mehmet'le okuldan ayrılıyorlarken bir grup dikkatlerini cekmisti. Yanlarına gittiklerinde yine her yıl oldugu gibi Su yine yeni gelen ögrencilerle kavga ediyordu. Dayanamayıp Mehmet ayirdi onları.

Kucuk bir munakaşadan sonra Mehmet'e seslendi gitmeleri lazım dı. Is bekliyordu. Üstündeki gözler dikkatini cekti. Yanındaki kız ona bakıyordu. Tanidik gelmisti gözleri gök gibi maviydi. Sanki yine gormustü hissetmisti o huzuru. Mehmet kolundan tutip cekmeye baslayınca kızda kafasını cevirdi. Kavaga eden kızın yanına gitti. Demekki arkadasıydı.

Siyah abiyesi ve kırmızı pasörtüsüyle sanki suzuluyordu. Ne kadar kırmızı peçesi yüzünü örtsede telaslı oldugu mavimsi gözlerinden belli oluyordu. Arabaya binerken bile hala o gözlerinin tanıdıklıgını sorguluyordu kendine. Gözlerim gözleriyle tanismismiydi.

Evlerine yakin bir durakta dolmustan inerken gördügün de nerden tanıdık oldugu sonunda aklına gelmisti. Gecen gunku kizlardı bunlar. Yeni tasınmışlardı hani. Hic düsünmeden arabayı durdurdu.

- Merbaba, sanırım bu mahalleye yeni tasındınız isterseniz evinize kadar bırakabilirim.

- Tesekkur ederiz, ama biz yürümeyi tercih ediyoruz.

Deyip uzaklaştılar. Yusuf zaten binmelerini beklemiyordu. Sadece bi an deli cesaretiyle durdurmustu arabayı.

Ama Yusuf'ta o derin maviliklerde bir ısıltı görmüştü. Sanki gördügüne memnun kalmıştı. Edebiyle ahlakiyla Yusuf'un dikkatini cekmek bir yana gözlerine hayran birakmak başkaydı. Gözlerde ki, onlarda ki merak başkaydı.

******

Yanlarında duran araba korkutmuştu Asya'yı ama pencereden görünen zeytin gozler şaşırmasına sebep olmustu. Okul da gözlerini almakta zorlanmıstı yine neden cıkmıştı ki karsısına. Gözleri onlara bakmak istersen, nasıl cekecekti gözlerini gözlerinden.

Seside güzel di ilahi söylüyordu sanki ruzgar esliginde. Ama ne dedigini duymuyordu sadece sesinin güzelligi aklındaydı.

Ecrin'in bir seyler deyip beni cekmesiyle üzülmüstüm sanki. O gözleri daha görebilecekmiydim ki. Yanımızdan yavasca gitmisti.

- Niye öyle aniden çektin beni.

- Ne yapsaydım nereye bakıyordun sen. Öyle dalmıstın ki cekersem kendine gelirsin diye dusundum.

- Korktum bir an da yanımızda durunca afallamıs olmaliyim.

- neyse, az kaldı eve gidelim de dinlenelim baya hareketli bir gun oldu.

- Tabi canim, sayende cok hareketliydi.

Birbirleriyle şen sakrak gülerek evlerine varmıslardı. Bir anlık unutsada yatagına yattıgında yine zeytin gözler belirmisti. Sanki ona bakıyor yanı basındaydı.

Nerden bilecektiki. Oda gözlerinden  iz arıyordu gokyuzun den. Gökyüzü neydiki onun gözleri daha bi maviydi..

*****

Merhaba arkadaslar hayirli ramazanlar. Alalh tuttugunuz oruclari kabul etsin. Sonhnda yazabildim.

Guzel okumalar ..

Yorum ve voteleri eksik etmeyin

Saglicakla kalın..

Kalbim Senin Mi?(ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin