Hepinize merhabalar ponçiklerim. Önceki bölümde Defno'da bir fark gördünüz mü?? Hdhdhdhdh. Neyse lafı döndürmeden multimedyada benim gibi gereksiz Defne var.
****************************
Sabahleyin yanımdaki efso vanilya kokusu ile uyandım. Uyandığım gibi de sırıtmaya başladım. Bugün üniversiteye gitmeyecektik. Romantik öküzüm ile almıştık bu kararı. Daha fazla uykum geldiği için
dayanamadım ve kendimi uykunun hipnotize edici büyüsüne kapıldım.
***********************************
Beni uyandıran şey ise dudaklarımdaki sıcaklık ve yumuşaklık idi. Gözlerimi öyle basit kızlar gibi aniden açamam,mazallah gözlerime nazar olcek. Daha fazla dayanamadım ve gözlerimi yavaşça açtım. Dudaklarımı yumuşakça öpen ve gözleri kapalı olan bir adet Göktuğ beklemiyordum. Uyandığımı anlamış olacak ki -ne ara oldu bilmiyorum- o benim üstümdeydi. (Fesat fesat düşünmeyin lan kfjsfqj yazar saçmalıyor çaktırmayın)
Nefessiz kaldığım için dudaklarımızı ayırdım. Bana tek kaşını kaldırarak sorarcasına bakıyordu. Bir kaç dakika sonra nefessiz kaldığımı anlamış olacak ki kaşını indirmiş,sırıtıyordu.
Nefesim -bin güçle- eskisi gibi olduğunda yine sırıtmaya başladı. Ne olduğunu anlamadığım için bön bön suratına bakıyordum. Aniden dudaklarıma yapışınca neden sırıttığını anlamış oldum. Karşılık verdim ve bu onu cesaretlendirmiş olacak ki daha da sert öpmeye başladı.
İkimiz de nefessiz kalana kadar öptük birbirimizi. Göktuğ hala üstümdeydi. Üstümden inmeden önce dedikleriyle rüyada mıyım acep dedim kendi iç sesime.
"Bak meleğim üniversite bitmeden bir hafta önce nişanlanalım sonra üniversite bittikten sonra benimle evlenmeye ne dersin??"
Söyledikleriyle beynimde bembeyaz uzun ve güzel bir gelinlik giydiğimi ve Göktuğ aşkımla evlendiğimi hayal etmemek o kadar zor ki.....
Ama üniversitenin bitmesine iki buçuk ay vardı. Beni derin düşüncelerimden ayıran olay ise Göktuğ'un beni omuzlarımdan sarsarak düşüncelerimden ayrılmamı sağlamasıydı. Sırıttım ve gözlerimi kapattım. Kafamı arka yasladım ve vücudumu serbest bıraktım. Göktuğ ise benim bayıldığımı zannetmiş olacak ki panikle beni yataktan kaldırdı kucağına aldı. Aldığı gibi yanağıma bir damla hissettim. Oha Göktuğ ağlıyor muydu????? Dayanamadım ve kahkahalarla gülerek gözlerimi açtım. Açmaz olaydım. Gözleri kıpkırmızı olmuş ve bana şaşkınlıkla bakan bir adet Göktuğ beklemiyordum doğrusu.
Yaptığımın şaka olduğunu anlayınca beni yavaşça yatağa bırakıp, odamdaki banyoya girdi.
Beş dakika sonra banyodan çıktı. Ve bana ateş saçan gözlerle bakan Göktuğ mu gördüm,yoksa gözlerim bana sağlam bir halüsinasyon mu yapıyor??
Benim korktuğumu anlamış olacak ki bakışları yumuşadı,gerilen kasları gitti. Karşımda durdu ve dedi ki
"Meleğim özür dilerim. Bir an için fenalaştığını zannettim. O yüzden de baya korktum. Fakat yaptığının şaka olduğunu anladığım vakit biraz öfkelendim. Napabilirim. Cidden korktum."
Allah'ım ben nasıl bir iyilik yaptımda bana böyle müthiş bir koca verdin. Beni gözlerindeki o kahveliklerine her saniye daha çok çeken o kusursuz gözler.......
Göktuğ ise başını eğmiş,ensesini kaşıyordu. Allah'ım bu nasıl bir tatlılıktı.
Kusura bakmayın ama aklıma ancak bu kadar gelebildi ponçiklerim. Çok fazla uzatmadan hepinize bay bayyyyyy.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defne Ve Hayatı
RandomÜniversiteye giden bir ne çirkin ne de güzel bir kız düşünün. Bu kızın hayatına bir kızların gözdesi mafya ve Playboy olan Göktuğ Demir girerse ne olur?
