Defne Ve Hayatı

KİTAP SONUU ×_×

Selamm hepinize ponçiklerimm.  Ay ben hala inanamıyorum kitabı bu bölümde bitireceğimize. Ama öncelikle size birşey demem gerek.

Biliyorsunuz ki geçen hafta Batuhan  ve Ali arkadaşlarımızı kaybettik.

Batuhan bizim okuldaydı. Hatta onunla iyi anlaşırdık çoğu insan bilmese de. Ali'yi ise tanımıyorum.

Ama Batuhan'ın ilk ölüm haberini Face'de gezerken gördüm ve şok oldum ben. Hatta gazete ve haberlerde bile çıktı. Cidden kötüyüm ben.

Neyse çok konuştum. Hepinize şimdiden iyi okumalar.
***********************************

      13 Ay Sonra

"Meleğim uyan hadii. Bak oğluşumuz ağlıyor."

Tatlı bir şekilde homurdanarak gözlerimi araladım. Çok mutluydum. Çünkü sevdiğim adamla evleneli tam tamına bir yılı olmuş,hatta biraz da geçmişti.

Minik oğlumuz Berk ise beni fark ettiği andan itibaren susmuş ve masum masum beşiğinde emziğini emiyor ve tavana bakmaya başlamıştı.

Göktuğ ise beni izliyordu ve ben yine dalmıştım. Gözümde sallanan damarlı ve oldukça çekici duran ellerin sallanması ile kendime geldim. Gülümsedim sevdiğimin gözlerinin içine bakarak. O da gülümsedi elinde olmadan. Lanet olsun daha tatlı oldu.

İçsesim de beni onayladı. O derece haklıyım yani siz düşünün.

"Hadi kalk da kahvaltı yapalım meleğim benim." Başımı peki anlamında salladım ve bebeğimizi kucağıma aldım. Gazı vardı anlaşılan.

Ellerimi nazikçe sırtında döndürmeye başladım. Arada sırada da hafifçe vuruyordum.

Birkaç dakika sonra geğirik sesi ile kahkaha attım.  Göktuğ da kendini tutamadı.

Göktuğ mutfağa gitti. Bende Berk'i yatağa koydum ve onu giydirdim. Hiç sesi çıkmadı.

## Eee kimin oğlu??

İç sesime onay verdim ve oğlumu giydirdim.Mutfaktan kokular gelince de Berk'i kucağıma aldım. Merdivenlerden inip mutfağa indim. 
Berk mızmızlanıp ağlamaya başladığında cıklayarak odaya gittim ve onu emzirdim. Kafasını omzuma koyup kokusunu bol bol içime çektim ve acı acı güldüm.

Evet ben evlendim. Çocuk sahibi de oldum. Ama yokluğu koydu bana.

Siz şimdi anlamadınız değil mi?

          ----- FLASHBACK-----

Düğünden ertesi gündü. Güneş kendini yeni yeni belli ediyordu. Yataktan kalktım. Yorganı tam üstümden çekeceğim sırada kasıklarıma şiddetli bir sancı geldi. Acıyla inledim. Yatağa cenin pozisyonunu aldım ve gözlerimi kapadım. Dün gece aklıma geldi ve kulaklarıma kadar her tarafımın  kızardığını hissettim.

Biraz daha öyle kaldım. Sancı tamamen geçince tam ayağa kalktım ki ayağa kalkmamla yatağa hızla oturmam bir oldu. Üstümde birşey yok ki!!

Yatağın yanındaki  mini dolaba baktım ve sırıttım. Düşünceli kocam içlikler de dahil herşeyi düşünmüş. Hızla kıyafetleri aldım ve ayağa kalktım. Hala biraz sancım vardı. Umursamadım ve banyoda giyindim. Yalnız rahat pijama koymuş yaw. Tam çıkacağım sırada midem bulandı ve klozetin kapağını açtım ve eğildim. Biraz öğürdüm.

Sifonu çekip banyodan çıktım. Merdivenlerden inerken başım döndü. Göktuğ da jet gibi yanıma geldi ve beni tuttu. Salondaki koltukta biraz dinlendim ve Göktuğ da başımda dikildi. Biraz daha iyi olduktan sonra Göktuğ'un telefonu çaldı. Göktuğ açtı. Karşı tarafı dinledi. Gözleri doldu ve kızardı. Bu sırada telefondan dıt dıttt sesleri geldi. Görüşme bittiği anda telefon yere düştü. Halının üstüne düştüğü için hiçbir hasar yoktu ama kocamda hasar vardı.