ÖYLESİNE BİR BÖLÜM

12 2 1
                                    

Merhaba hepinize. Ponçiklerimm ben kitabı bitireceğim çünkü kocam Luhan ile ilgili bir kitap yayınlamayı planlıyorum. Bu arada hikayenin sonu ne mutlu ne de mutsuz olsun istedim. Neyse artık finale doğru gittiğimiz için de baya uzun tutmaya karar verdim bölümleri. Bari son bölümler uzun olsun. Bu bölüm full olarak Savaş'ın ağzından anlatmak istedim. Uzayli_poncikk sana gelsin bu bölüm. Etiket yapamadım kusura bakma. 😑
***********************************
   Savaş'ın Ağzından:

  Size asıl kendi ve Göktuğ'un hayat hikayesini başlatmakla başlayayım.

Biz Göktuğ ile aslında kuzeniz. Defne ve Nazlı'ya söylemeyeceğiz. Çünküsü yok işte. Neyse.

Aslında Defne'nin ailesini benim babam öldürdü. Onu şuan bir hapishane gibi bir yerde tutsak bırakıyorum. İlk öğrendiğim zaman onu fena hırpaladım. Ama Göktuğ beni durdurdu. Onu Defne kendi ne istiyorsa onu yapsın. Nazlı bu durumu biliyor. Ama bir şey diyemiyor o da bizim yüzümüzden.  Neyse. Benim hayatımdan bahsedelim.

Ben yirmili yaşlarda,aşırı meteor,kaslı, cesur,özgüvenli gibi gibi.. Ama ben tek Nazlı'yı seviyorum. Ondan başkasını düşünemiyorum da zaten. Ben on sekizli  yaşlarımda iken  her gün barda bir başka kızı düzerdim. Kendimden hala tiksiniyorum. Annemi kalp krizinden ben on dokuz yaşında iken kaybetmişim. Babam denen p*** biliyorsunuz. Nazlı'nın annesi ise ilk önce babasını öldürmüş ondan sonra intihar etti. Kısacası hiçbirimizin ana babası yok.

Neyse konudan sapmayalım. Ben on beş yaşında iken  babam kendi şirketine fazla güvenmiş sanırım. İlk önce Defne'nin ailesini kaza süsüyle acı çektirerek öldürdü. Sonra da bilerek Defne'yi kurtardı.

Onun ana  babasız olduğunu bilerek yetimlik yüzünden acı çekerek yaşamasını istedi. Ama Defne, dayandı. Sadece ara sıra mezarlarına gitti. Şimdi hiç gidemiyor.

Bunu duyunca biyolojik p*** sinirden küplere bindi. Beni dövmeye kalktı ama ben engelledim. Sonra onu hapishane gibi bir yere tıktım. Göktuğ bu konuda Defne'ye çok büyük yalanlar söylemek zorunda kaldı. Ama şimdi onlar mutlular. Aslında Göktuğ ile benim işlettiğim  bu şirketi benim biyolojik şey ile Göktuğ'un annesi kurdular. Evet burda minik bir sır var.

Ben ise bu şirketin başına üniversiteye gitme vaktim geldiğinde bilerek geçtim ve mafya oldum. Şimdi sıra Defne ile Nazlı'da. Onları da mafya yapmaya geldi sıra. Neyse  benim sokuk hayatım böyle.

Geçelim şimdi Göktuğ'un  hayatına.

  Göktuğ'un annesi Göktuğ daha masumken bilerek benim biyolojik şey ile aldatmış. Ondan hamile kalmış hatta ama aldırmış. Bunu duyunca Göktuğ'un babası ilk önce kendi sürtüğünü türlü türlü işkencelere maruz bırakarak öldürmüş. Bir kaç yıl sonra kendi eceli ile öldü. Göktuğ yıkılacaktı ama biz birleştik ve böyle olduk.

Şirketin başına ilk ben geçtim. Üniversitenin başlamasına iki ay kala. Göktuğ ise ilk önce mafya olmayı sonra ise şirketin başına geçmeye karar verdi. Ben ise o mafya olduktan üç ay sonra mafya oldum.

Amacımız ise zarar verenleri öldürmek ve diğer şirketlerle yarışarak zirvede olmaktı. Beraber mücadele ederek her engeli yendik ve bu duruma geldik.

Benim annem ise zamanında benim tam on dokuz yaşında olduğum, annemin ölmesine 7 ay kala ve uyuduğum bir gece benimle cinsel temasa geçmeye çalıştı. Onu durdurdum ve bunun yanlış olduğunu,bir kez daha yapmamasını söyledim. O geceden babama dahil bahsetmedik. Annem pişman oldu ve kapandı. Sonra ise tam bir müslüman oldu. O ölene kadar ben de öyle oldum. Ama şimdi yapamıyorum. En yakın zamanda bizim çeteyi müslüman yapacağım.

Defne Ve HayatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin