Merhaba ponçiklerimmm. Aslında bölümü haftaiçi yayınlayacakım ama sınavlarımız vardı ve anca kesik kesik yazabildim. Bu konuda özür diliyorum sizden. Neyse size iyi okumalar. 😁😁
****************************
Korktuğum gece gelmişti ve ben üstümde ayıcıklı tatlı pijama takımı giymiş,pofuduk pembe terlikleri giymiş ve telefonumla beraber giysi dolabının içinde mal mal oturmuş bir haldeyim. Evet ben deliyim. İlerideki kocamdan korkup dolaba saklanıyorum. Birden kapının kırılma sesi geldi. Hassiktir. Sıçtık Cafer bez getir. Bez getir Cafeeeeer. Diye bağıran iç sesime onay verip dolabın minik deliğinden baktım. Kapı kırılmış bir haldeydi. İçeride ise sadece altında gri eşofman ile beni arayan bir adet Göktuğ vardı. Odanın içinde meleğim neredesin diye dolanıp dolanıp beni bulmaya çalışıyordu. Birden durdu. Ben tam vazgeçecek diye sevinirken o ise sırıtarak dolaba doğru ilerlemeye başladı.Ben ise önüme,arkama,sağıma ve soluma kıyafetler yerleştirerek kısa sürelik de olsa saklanma yeri yaptım. Üstüme de uzun elbiselerimden koydum. Biraz daha kamufle oldum.
Tam o sırada olanlar oldu. Dolabın kapağı hafifçe açıldı. Ben o kadar şaşkındım ki hiçbir yerimde oynama yok. Nefes alabiliyorum o da biraz zor oluyor. Birden tüm kıyafetleri dolabın içinden çıkardı. Şimdi sıçmıştım. Birden beni bileğimden tuttu. Dolabın içinden hızla çıkardı.
Ben ise korkudan dolayı hafifçe ağzımdan haah sesi çıkmıştı. Korkuyordum. Hafif hafif titriyorum şuan ama belli etmemek için resmen savaş veriyorum. O ise bana doğru bir adım attı. Ben ise geriye doğru bir adım attım. Ve hızlıca odadan çıktım. Merdivenlerden inerken Göktuğ'un baklavalarına çaktırmadan baktım.
Oha yha. O ise Defne şansını zorlama. Sen benimsin. Bunu biliyorsun. Meleğim. Diyordu hızlıca merdivenlerden inerken. Ben ise ondan hızlı davranarak hızla alt kattaki banyoya girdim. Ve kapıyı kilitledim. Ardından da kabine girdim.
Kabinin perdelerini çektim. Kıkırdadım. Beni bulması biraz zordu. Pijamanın gizli cebinde de telefonum var. Siktir. Göktuğ'un adımları buraya doğru yaklaşıyordu. Ve ben titriyorum. Banyonun kapısını açtı. Kilidi yanındaymış salağın. Neyse. Direk kabine gitmedi öyle. Yavaş adımlarla geliyordu ve bu benim gerilmeme neden oluyordu.
Kabine doğru gelmeye başladı. Ben içimden küfürler yağdırıyordum. O ise kabini açtı ve yine uyuzca perdeyi çekti. Bu sefer kaçamadım. Çünkü beni öpmeye çalışıyordu. Ben ise kafamı hızla sağa sola döndürüyordum. O ise beni kucağına aldı. Şuan Göktuğ'un götüyle bakışıyoruz. Ben ise debeleniyordum. O ise birden popoma şaplak attı. Ben ise utançtan morarma raddesine gelmiştim. O bu halimi kendi odasına getirince gördü ve kahkahayı bastı. Gülerken gözleri kısılıyor ve dişleri ortaya çıkıyordu. Zalimin oğlu.
Kapısını yavaşça kapadı ve kilitledi. Ben ise kaçmaya uğraşıyordum. O ise bana doğru bir adım attı. Ben ise geriye doğru bir adım attım. Bu böyle devam etti. Ta ki sırtım duvarla buluşana kadar. Beni ensemden tuttu. Ve kendine yaklaştırdı. Bakışları gözlerimden dudaklarıma kaydı birden. Onun dudaklarına bakmamak için kendimi biraz zorladım. Ve ona inat gözlerimi gözlerinde sabit kıldım. Bunu yaparken kendimi biraz kasmış olabilirim.
"Kendini zorlama." Dedi. Sıcak nefesini dudaklarıma doğru yavaş ama uzunca bir şekilde üfledi. Ben ise titredim o nefesle birlikte. Beni kendine iyice yaklaştırdı. Konuşursak dudaklarımız birbirine değecekti.
Sonra dudaklarıma yapıştı. Elleri hala ensemde idi. Alt dudağımı emiyordu. Bu ilginç bir histi. Ben ise ona karşılık vermemek için kendimle savaş veriyordum adeta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defne Ve Hayatı
RandomÜniversiteye giden bir ne çirkin ne de güzel bir kız düşünün. Bu kızın hayatına bir kızların gözdesi mafya ve Playboy olan Göktuğ Demir girerse ne olur?