Kısım 1 Bölüm 1 "Okulumla Tanışma"

1.4K 88 50
                                    


Ben Anıl sizden uzakta bir şehirde yaşıyorum ailemle birlikte. Bir de benden iki yaş küçük kardeşim var. Bu yıl girdiğim lise sınavında şehirden uzak ormanların içinde bir lise kazandım. Evim bildiğiniz gibi klasik bir orta halli Türk evi. Yarın okulumun ilk günü...

"Oğlum uyan geç kalacaksın daha ilk günden!" Ne de çabuk sabah oluyor değil mi? Sanki on dakika önce uyumuş gibi hissediyorum. Eminim böyle hisseden tek ben değilimdir. Annemin de dediği gibi daha ilk günden okula geç kalmak istemezdim. "Geliyorum anne!" Yatağımdan kalktığımda ilk işim aynaya bakmam oluyordu genellikle. Bakıp bakıp bunu düşünüyorum "Acaba saçım niye hiç bozulmuyor." gerçekten merak konusu. Aşağıya indiğimde masadaki krepler dikkatimi çekti. HARİKA! Etrafımdakilere günaydın mesajı verdiğim gibi krepleri yemeye koyuldum. Ardından üstümü giyip servisimi beklemek üzere dışarı çıktım. Gideceğim yol yaklaşık kırk kilometreydi.

Okul otobüsünde bulduğum ilk boş yere oturdum. Ortaokuldan arkadaşım Kaan'ı aradım ama yoktu , tanıdığım birileri de yoktu. Çevremi genişletmem lazım. Yarım saat sonra otobüsten inmiş etrafımda tanıdık bir sima arıyordum. Okul beklediğimden de kötüydü -hangi okul güzel olabilir ki-. Okulun bahçesinde Kaan'ı buldum ve beraber giriş kapısına gittik. Gözüme ilk çarpan "Okul Tarihçesi" oldu. Bu yapının ne zaman yapıldığını görünce çok şaşırdım "1729". Okula ilk defa gelen herkes de bizim gibi şaşırdı.

Kaan ile sınıfımıza doğru ilerlerken zil çaldı. " Zamanlama sanatı diye buna denir Kaan.!" Kaan da bir tebessüm ile karşılık verdi bana. En mutlu olduğumuz şeyde aynı sınıfta olmamızdı. Sınıfa girdiğimiz gibi en arka cam kenarındaki sıraya geçtik çünkü orası boş kalmıştı. Böyle bir şeyin olması beni şaşırttı. Genelde cam kenarları kapılırdı. İlk dersin matematik olduğunu sınıf ahalisinden öğrendik. İkinci çalan zilin ardından sınıfa oldukça yaşlı göbekli emekliliği geçmiş bir adam geldi -böyle öğretmenlerden nefret ederim genellikle egolu olurlar.-. Daha adam yerine oturmadan kafasına buruşturulmuş kağıt attılar. Adam kağıdı açtı. " Hey kel imana gel!" Tüm sınıf kahkahalarla güldük. Hoca bunlara aldırış etmeden yoklamayı okumaya başladı.

"Aleyna ,İrem , Mahmut , Kaan , Anıl..."

"Burda." Dedim ve diğer sınıf arkadaşlarımı tanımak amacıyla yoklamayı dinledim. Her sınıfta da olduğu gibi burada da bir kabadayı var , yanında iki tane arkadaşıyla beraber. Bu yıl o - yanındaki arkadaşları da - dokuzuncu sınıfı ikinciye okuyormuş. Kaan ile okula bu yıl yapılan yurtta kalmaya karar verdik. Hem de aynı odada.

SALGIN-I ZOMBİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin