Arda'nın AğzındanÇiftlik yanmadan dört beş saat önce Gizem , Anıl ve Menderes dışarıya gitmişti , erzak için. Herşey o andan itibaren değişti. Yüzleri maskeli dört kişi çiftliğin duvarlarına merdivenlerden çıkarak molotof kokteyli attılar. O an sanki dört aylık hayatta kalma mücadelemiz bitti sanmıştım. Kaan ile Nazar dışarıda çiftlik duvarının kenarında muabbet ediyordu. Molotof atıldığında onlar da oradaydı. Ben çiftliğe saldırıldığında mutfakta Nida ile bir şeyler yiyorduk. Sesi duyduğumda camdan dışarıya baktım. İlk göze çarpan şey Nazar ve Kaan'ın ateşler içinde diri diri yanmasıydı. Bu görüntüler içimi parçalamıştı.
- Nida , hadi gidiyoruz çantaya su ve atıştırmalık koy bende üst kattakileri uyandırayım. Birşey olursa dolabın içine saklan.
Nida
- Tamam beni merak etme koş uyandır onları hemen gideriz.Koşabildiğim kadar hızlıca tahta merdivenlerden üst kata koştum. Her merdivene bastığımda çıtırtı sesleri geliyordu. Üst katta ilk erkeklerin odasına girdim. İçeride Eymen uyuyordu.
- Eymen uyanuyan! Çabuk çiftliğe saldırdılar gitmemiz lazım.
- Ne! Çiftliğe mı saldırdılar?
- Camdan dışarı bakarsan çiftliğin yandığını görebilirsin. Çabuk hazırlan bu işin şakası yok.
- Tamam geliyorum , Ebrar iyi mi?
- Şimdi onlar da hazırlanacak.
Eymen hazırlanmaya başladıktan sonra yan odaya kızların yanına geçtim.
- Kızlar uyanın uyanın! Çantanızı hazırlayın su falan koyun gidiyoruz hazır olunca alt kata gelin.
Sudenur
- Ya Arda uyuyorduk biz , tamam hadi çık odadan da giyineyim.- Tamam çıktım alt kata gelin.
İçeride Ebrar , Sudenur ve Ceylin vardı. Herkese haber ettiğime göre Nida'nın yanına gitme vakti gelmişti. Alt kata Nida'nın yanına gittim.
- Nida iyi misin canım? Neden ağlıyorsun?
- İyiyim ama dışarıdaki yanan cesetler tahmin ettiğim kişilerin mı? Umarım değildir.
Ağlamaktan gözleri şişen Nida'nın yanına gittim ve sarıldım.
- Herşey geçecek. Evet onlar tahmin ettiğin kişilerin ama hayat böyle , hadi kendine gel.
Sudenur
- Biz hazırız nasıl gideceğiz?- Maskeliler karşı duvarda biz evin kapısından çıkıp çalıların arkasından demir kapıya geçeceğiz. Saldırganların olduğu duvar demir kapının ters yönünde olduğu için bizim için bir avantaj.
Eymen
- Çantalara su ve atıştırmalık koydunuz dimi? Ne varsa alalım yanımıza en azından yemek sorunu olmaz.Nida
- Aldık biz yiyecek ve su o yönden sorun yok çıkabiliriz hadi.Ebrar
- Ambardaki silahlar , onlar ne olacak bir sürü mermisi de vardı.Eymen
- Onları almak artık imkansız tatlım geleceğe bakmak zorundayız.- İlk ben çıkıyorum arkamdan sıra ile gelin çalıların arkasından geçeceğiz ve sürgülü kapıyı değil onun yanındaki küçük kapıyı kullanacağız.
Sıra sıra evden çıkmaya başladık ilk ben sonra Nida... On dakika sonra çiftliğin dışındaydık.
- Ee gençler nereye gideceğiz?
Sudenur
- Şehre mi gitsek?Ceylin
- Bence şehir olmaz çok tehlikeli.Eymen
- Anıllar nereye gitmiştir bu düşünelim sonra hareket ederiz.Ebrar
- Bence ormanın içinde adı neydi şu köyün hıh Kavuncu oraya gitmiş olmasınlar?Eymen
- Tatlım oraya gitmiş olamazlar başka bir grup orayı keşfetti bile.- Aynen Eymen doğru söylüyor. Kavuncu'ya gitmiş olamazlar.
Nida
- Şu tepedeki duman ne? Görüyor musunuz?- Aynen , ateş olmayan yerden duman çıkmaz gelin oraya gidelim belki bizimkiler de ordadır.
Eymen
- Saklana saklana gidelim belki bizimkiler değildirler.Arkadaşlarımızla konuşup gitmeye karar verdik ve yola çıktık. Dereyi takip ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SALGIN-I ZOMBİ
Fantasy~DÜZENLENİYOR~ 10.03.2018: Bilim kurgu içinde #42 10.03.2018: Paranormal içinde:#11 Kötü çocuk yok! Masum kız yok! Cıvık Aşklar da yok! Sıradışı bir hayatta kalma hikayesi. 💡📖 Taklitler Aslını Yüceltir! ⚠️⛔️ Anıl Teog olmadan önce ailesiyle çok...