SALGIN-I ZOMBİ

Kısım 2 Bölüm 14 "Ayrılıklar"

Menderes'in gördüğü derenin kaynağına çıkmak bizim için en doğrusuydu bence hem yüksek bir dağda hem de su kenarında bulunmak bizim için büyük avantaj olurdu.

Menderes
- Bilir misiniz bilmem ama eskiden televizyonda "İnsan Doğaya Karşı" diye bir program vardı. Adam zorlu doğa koşullarında hayatta kalıyordu.

Gizem
- Sen de bu program ne işime yarayacak deyip izlemiyondur kesin.

Menderes
- Evet öyle olduğunu düşünürdüm. Bir keresinde o beyaz kurtçuklardan yemişti.

- İğrençç! En azından biz kurtçuk yemeye zorunlu değiliz Allah'a şükür.

Gizem
- Ee söyleyin bakalım kaç şişe suyunuz var?

- Bir bakayımm... Üç tane , biri yarıya inmiş ama.

Menderes
- Benim de Anıl gibi şimdilik bir sorun yok gibi. Atıştırmalık varmı herkeste?

Nike marka siyah çantamın fermuarını derin düşüncelere dalmış bir şekilde açtım. İçinde bana yetecek kadarıyla vardı.

- Bende var , size söylemiştim zaten ne kadar koyacağını , sizin de var dimi?

Gizem
- Evet benim de var bayağı idareli kullanırsak iki üç gün yeter.

Menderes
- Zaten sonra da çaresine bakarız.

Akan dereyi takip edip çok da yüksek olmayan bir dağa çıktık.

- Hey şuraya bakın! Bildiğin kamp yeri.

Menderes
- Acaba kimler var?

Gizem
- Bu devirde iyi insan bulmak çok zor bilirsiniz hani...

- Saklanın! Çok ileri gitmeyin ne olacağını bilmiyoruz.

Saklandığımız yerden kamp alanını gözetledik. Etrafta yaşayan ölü olmadığından emin oluncaya kadar.

Menderes
- Anıl kimse yok gidip bakalım.

- Tamam hadi , Dikkatli olun!

Saklandığımız yerden yavaşça çıkıp eskiyen üç çadırın yanına gittik.

- Gizem sen şu çadıra bak , Mendedes sen buna ben de buna bakayım.

Sorumlu olduğum çadırın fermuarını yavaş yavaş aşağıya indirdim. Yerde tulumlarda yatan iki kişi vardı ama insan olmadıklarından emindim.

Gizem
- Anıl , Mende buraya gelin!

Gizem'in sesine karşılık verip yanına gittim.

- Ne oldu Gizem?

Gizem
- Çadırın içinde biri var.

- Benim baktığım çadırda da vardı ama ölü!

Gizem
- Hayır Anıl bu başka gel bak. O yaşıyor ölü değil. Şimdi anladın mı?

- Peki... Ee ne yapacağız?

Menderes
- Bağlayalım tek çözüm bu uyanırsa sorun olmaz.

- Bağlayalım o zaman.

Gizem
- Benim çantamda var ip. Çıkarıyorum... Alın.

- Sağol .

Menderes ile ortalama 15-16 yaşında olan genci iplerle bağladık.

- Hazırr! Şimdi uyandıralım da konuşsun az.

İplerle bağlı gencin suratına pet şişemden az bir su yüzüne döktüm. Genç korku içinde uyandı.

- Siz kimsiniz , Mehtap nerde? Ha!

- Şssh! Burda üstünlük bizde soruları biz sorarız.

Sanırım bu söz hayatımda yaptığım en büyük küstahlıktı. Daha önce böyle birşey yapmayı bırak aklıma bile gelmezdi. İşte kıyamet herşeyi değiştiriyor.

Menderes
- Mehtap kim? Adın ne?

Bağlı Genç
- Buğra arkadaşlarım kısaca Kıraç der. Mehtap'a gelirsek kız arkadaşım işler sarpa sardığından beri beraberiz.

Gizem
- Neden bize güvenip konuşuyorsun , ben olsam konuşmazdım.

Mehtap dediği kız ormana gitmişti ya biz konuşurken gelirse. Bunun önlemini nasıl alabilirim ki? Bağlı çocuğun yanından biraz uzaklaştım.

- Gizem gelsene bi.

Gizem
- Ne oldu?

- Bu Mehtap dediği kız aniden silahla falan gelirse ne olacak bizim av tüfeklerimiz hepsi çiftlikte yandı.

Gizem
- Hıhh... Herşey için yeniden ve daha güçlü bir şekilde başlayacağız

- Umarım.

Gizem ile istişare yaptıktan sonra Menderes'in yanına gittik.

Menderes
- Mehtap ne zaman döner?

Bugra
- Bilmiyorum ben uyurken gitmiş sanırım ilerideki kasabaya gitti.

- Ne yani! İleride kasaba mı var? Biz dört ayda sadece bir köy ve bir şehir gördük.

Buğra
- O kadar büyük bir yerleşim yeri değil. Yaklaşık iki üç bin kişilik ordaki çoğu dükkan da yağmalanmamış Mehtap ile hep böyle geçindik.

Menderes
- Aylak durumu nasıl orda?

Buğra
- Aylak mı onlara aylak mı diyorsunuz biz zombi diyoruz çünkü bir zombi ile tıpatıp aynılar. Ordaki duruma gelirsek , asker kasabayı önceden boşalttıgı için bir sorun yok.

- İyimiş oranın durumu. Neden oraya taşınmayı düşünmediniz?

Biz konuşurken ormanın içinden bir kız geliyordu. Kız buraya bakmaya başladı.

- Hey , siz kimsiniz?

Buğra
- Sakin ol Mehtap sorun yok onlar iyi.

- Sen şu meşhur Mehtap'sın ha!

Mehtap
- Nasıl sorun yok Buğra bağlamışlar seni.

...