Bölüm 7- Acı...

58 15 0
                                    

Sabah  mis gibi uykumu bölen şey, yüzüme deyen ve beni kaşındıran  tüylü  bir şeydi. İlk başta sinek sanıp  bir iki kere elimle kovalasamda,  bu sinir şeyin sinek değil  bizim evdeki şakacılardan  biri olduğunu anlamam uzun sürmedi.  Gözümün tekini  açıp  burnumun dibindeki Aliyi görünce, asık yüzüm daha bir asılırken  gözümü kapatıp diğer tarafa döndüm.

"Hadi ama  prenses  halâ kızgın olamazsın " yatağın kenarına ellerini dayamış sırtıma konuşuyordu  ama benim pes etmeye niyetim yoktu.

" Git başımdaaan"

"Selin abartıyorsun ama"

"Selin  diyorum, kime diyorum heyy..."

"Selin gerçekten abartıyorsun ama yapma şöyle, küs olmana dayanamıyorum."
  Gerçekten gitmesini bekleyip hiç cevap vermeyecektim  ama kendisi kaşındı.
Hızla arkamı  döndüm, yüzüm halâ asıktı, Ali birden dönmemle bana bakarken yapıştırdım cevabı bu işin içinden ben galip çıkacaktım herzaman olduğu gibi.

"Abartıyorum öylemi! herkezin içinde bana sapık damgası vurdun, yok birden öpüvermesin mi!  bilmem ne, beni senden başka elleyen yok, sabahta, boynumu benden çok sen kullanıyorsun diyen de sensin ama abartan benim. Madem rahatsız oluyorsun, bunu  daha önceden söylersin ben de ona göre uzak dururdum senden"  sesim normal çıkmıştı ama Alinin suratı asılmıştı. Tekrar arkamı dönüp gözlerimi kapattım bu saatten sonra tekrar uyuyamazdım ama  Alinin  beni rahat bırakması için gerekliydi. Yatağın kenarında bir ağırlık hissetmemle  üzerimden geçip yanıma uzanması bir oldu. Anlaşılan  gitmesini isterken daha çok kendime çekmiştim. Bana doğru dönüp saçlarımı  yüzümden çekti  ama ben halâ inatla gözlerimi açmıyordum.

"Selin"

"Lütfen Ali uyumak istiyorum"

" Şakaydı hepsi, ben senin sarılmalarından,  öpmelerinden  en önemliside senden  rahatsız olmam. Zaten biliyorsun senden çok ben sarılıyorum sana senden rahatsız olmam mümkün değil. Ben senii...  çok seviyorum"  gülümsememek için kendimi zorluyordum. Şimdi gülemezdim, eğer hemen yüz verirsem yine yapardı, şaka yapayım derken insanları kırmaması  gerektiğini öğrenmesi gerekiyordu.

"Bir gün tatilim var ve ben uyumak istiyorum" halâ gözlerimi açmamıştım ama Alinin yüzünü tahmin edebiliyordum.

"Bakayım senin ateşin mi var" diyerek alnımı öptü. "Sen böyle ergenler gibi naz yapmazdın  kesin ateşin var hatta kırk beş derece"

"Yuhh"  gözlerimi büyütmüş ona bakıyordum." O kadar yüksek ateş  olmaz  bir kere"

"Evet olmaz ama senin gözlerini açtı ya ona bak" pis pis sırıtıyor  kaşlarını havaya kaldırıp indiriyordu. Ben de dayanamadım atladım üstüne, beni kandırdığı yetmiyormuş gibi birde alay ediyordu. İyice pataklayınca kim kiminle dalga geçecek görecektik, şimdilik o kazanmış  gibi gözükse de henüz  oyun bitmemişti.

" Seni pis hain, seni şimdi burada boğup  parçalara ayıracağım ve gömeceğim görürsün"  ellerimi boğazına sarmış hafifçe sıkıyordum.

" Parçalaması zor olur beni canım,  sen en iyisi beni  bütün halde göm" Ali de ellerimi tutmuş kurtulmaya çalışıyormuş gibi yapıyordu.

" Aslında doğru söylüyorsun parçalamayayım seni"

"Heh şöyle işte,  ne uğraşacaksın beni parçalamayla  falan"  sevimlice gülüyordu aslında itiraf etmek gerekirse  boğulmak üzere olan birine  göre fazla tatlı duruyordu. Ellerimi biraz daha sıkıp sinsice sırıttım.

" Seni  kıyma yaptırıp  yiyeceğim"
Birden gözleri büyüyünce nerdeyse gülecektim.

"Ciddi olamazsın... ııyyy... iğrençsin.
Beni yiyemezsin, benden hiç iyi yemek olmaz ki. Ama bak belki baharatımı iyi atarsan köftem iyi olabilir. Ay bak şimdi merak ettim  ama öleceğim için kendi köftemin tadına da bakamam hay Allah. Ya da bak şöyle yapalım,  sen ilk önce benim bacağımı kes  onunla  biraz köfte yapalım, bende tadına bakayım sonra kesersin beni olurmu?" 
Kendi söylediğim şeyden kendi midem daha çok bulanmıştı. Alinin bir de çok  normal bir şeyden bahsediyormuş gibi takındığı yüz ifadesi  ise cabasıydı. Ellerimi  boynundan çekip kafasının iki yanına, yastığın üzerine  koydum.

-YILDIZLARA FISILDA-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin