Multimedia başrol Alev Soylu. Vote'lemeyi unutmayın, iyi okumalaaar :) :)
-Bölüm sonuna tanıtım videosu eklenmiştir.
Yavaş adımlarla okulun önüne geldim. Başımı kaldırıp gökyüzüne baktım. Hafif gülüp okulun büyük demir kapılarını içeri doğru ittirdim. Ellerini abartılı şekilde sallayan Gizem'i görünce tebessüm ederek yanına gittim.
" Günaydın, ay sınıflar belli oluyor çok heyecanlıyım, inşallah aynı sınıfa düşeriz, Alev düşünsene çoook yakışıklı biri geliyomuş yanına oturuyomuş selam bebeq diyomuş sonra se-... "
" Bi nefes al Gizem. Onlar ne biçim düşünce öyle? "
" Ne var canım güzel kızsın sonuçta."
Başımı hafifçe sallayıp koluna girdim ve birlikte okulun bahçesindeki büyük panonun yanına gittik. Gizem'in kolundan çıkıp listelerde hızlıca göz gezdirdim. İki üç kez daha kontrol ettikten sonra ismimin olmadığını kabullendim ve hızla müdürün odasına yöneldim.
"Kızım nereye? Hangi sınıftaymışsın? "
" Sonra açıklarım " diyerek geçiştirdim. Liseye yeni geçmiş biri olarak kaydımı yaptırdığım halde nasıl ismim olmaz? Umarım sadece araya kaynamıştır ismim. Sinirle adımlarımı hızlandırdım ikinci kata çıkıp müdürün odasını buldum. - Birinci katta sadece sınıflar ve tuvalet vardı.-Kapıyı iki kez tıklatıp gel sesini beklemeden içeri daldım.
"İyi günler hocam, listede ismimi göremedim de bir kontrol eder misiniz? "
Sandalyesini bana doğru döndürdü ve tahmin ettiğim gibi o'ydu. Ondan başka kim olabilirdi ki?
" Kayıtlarda bir yanlışlık yok Alev, bu lisede okumuyorsun. "
" Teyze ne olacak sanki istediğim yerde okusam? Bari okulumu kendim seçeyim. Babama söyle hemen düzeltsin şu işlemleri. "
" Bugün kendin söylersin, şimdi gidebilirsin. "
Sinirle sehpaya tekme atıp kapıya yürüdüm. Sakinliğimi korumam gerektiğini fark edip kapıyı nazikçe kapattım. Okula geri dönme şansımı burda olay çıkartarak kaybedemezdim. Ama bu yanlarına kalmayacaktı.
Okulun bahçesine ulaştığımda hiç kimse yoktu etrafta. Kameralardan birinin önüne geçip izlediğini bilerek orta parmak gösterdim. Okuldan hızlıca çıkıp sahile gittim. Kendimi kaybettiğimde beni rahatlatırdı okyanus.
Korkulukları geçmek tehlikeli ve yasaktır! Yazısını gördüm. İçinde çok az eşya olan çantamı korkuluktan ileri atıp kendim de atladım.
Ayakkabılarımı çıkartıp gözlerimi kapattım. Soğuk zeminde yürürken ayaklarımın altında kum varmış gibi hayal ettim. Duyduğum bir ses gerçekleri yüzüme vurdu.
"Betonda yalınayak yürümeye devam edersen hasta olacaksın. "
Çaprazıma döndüğümde sarı saçlarıyla korkuluklara yaslanmış bana gülen çocuğu gördüm. Karşılık verip vermemekte tereddütte kaldığımı anlamış olacak ki sessizliği bozdu.
" Merak etme, güzel kızları yakışıklılığımla tavlayıp kaçırmıyorum. "
Bu söylediği şey gülmemi sağlamıştı. Beni kaçırmak..
Ayakkabılarımı geri giyip ona doğru biraz yaklaştım."Peki ya ben bu söylediklerini yaparsam?"
"Peki beni kaçırıp ne yapacaksın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi (#WKT17)
ActionHayat masum değil,ben ise hiç değilim. Ama bir zamanlar öyleydim. Kötülükten habersiz prensimi beklerdim,ailemi beklerdim. Şimdi keşke hiç bulmasaymışım diyorum. Belki o zaman ben masum, öldürdüklerim canlı kalırdı... Belki o zaman rol yapmak zorund...