Müdire hanımın odasında bize çekilen sahte nutuğu dinliyorduk.
"... Liseye gelmişsiniz ama hâlâ orta okulda gibi kavga ediyorsunuz. Madem kavga edeceksiniz okul dışında etsenize? Dersi bölüp okulun huzurunu kaçırıyorsunuz boş yere. "
Teyzemin bizi kavgaya teşvik eden cümlesiyle Ayça dedikoducusu gözlerini kocaman açtı. Ne büyük gözlermiş onlar, biraz daha açsa yuvasından fırlayacak. Elimde olmadan küçük çaplı bir kahkaha attım. Bu sefer de o komik ifadeyle bana bakıyordu.
" Alev, komik mi bu? Neden kavga ettiniz siz? Ha, daha doğrusu sadece çığırıp milletin kulak zevkini bozdunuz. "
" Yha hocam durduk yere üstüme yürüdü, beni suçlayıp rezil etti. "
Ayça'nın yalaka sesiyle söyledikleri şeyler iyice sinirimi bozdu. Seni bir iyi g*t edeyim burda da gör. Yüzüme pis bir sırıtma yerleşti. Ses tonumu sertleştirdim.
" Okula Hasat'la el ele tutuştuğumuz fotoğrafı yaymış. Hatta okulun sitesinde isterseniz yüklenilen aleti bulabilecek birini ayarlayalım? " Ayça'ya dönüp tek kaşımı kaldırdım. Tam itiraz edecekti ki izin vermeden devam ettim.
" Hakkımda çıkan gereksiz dedikodularla uğraşmak istemezsin değil mi teyze? "
İkisi de öksürmeye başladı. Gıcık tuttu sanırım. Yok yok ben tuttum muhahahaha.
" Teyze mi?? "
" Alev, okulda bir daha kavga çıkaracak olursan kaydını aldırırım. " Ayça bana ben kazandım bakışları gönderirken teyzem öldürücü bakışlarıyla konuşmaya devam etti." Ve sen Ayça. Hele bir yeğenlerimle ilgili başka bir dedikodu duyayım seni sorumlu tutarım. Yarın gezi var diye uzaklaştırma vermiyorum ikinize de. Ters bir anıma gelirseniz direk disiplin kurulunu toplarım haberiniz olsun! "
" Ne gezisiii?? "
İkimiz de aynı anda sorduğumuz için birbirimize tiksintiyle bakıp yüzümüzü büzüştürdük.
" Birkaç lise birlikte bir otele geziye bedava gidecek. Sadece dokuzlar için. Bizim okul da o şanslı(!) okulların içinde. Otobüs falan da yollamadıkları için kendi arabanızla geleceksiniz. Beş gün kalınacak ve yarın 8de xxxxx xxxx xxxxxx adresindeki otele gidilecek. Hazır size söylemişken bir daha uğraştırmayın beni de gidin bunu tüm dokuzlara koro şeklinde söyleyin. Ayrıntılarıyla. "
Ayrıntılarıyla derken vurgulamıştı. Ya gidip söylemeyi anlarım ama koro şeklinde ne ya? Ayrıca okulumda 10 tane dokuzuncu sınıf var. İnsaf be. Gerçi kimden insaf bekliyorsam.
" Yhaa hocam lütfeğğn, tüm okula rezil olcaz nöbetçi öğrenciye söyleyiğğn. "
" Bu sizin kavga cezanız. Bu kadarla yetindiğime şükredin ve işe koyulun! "
Bağırınca Ayça irkildi. Ben tabiki onun bu ani ses yükselişlerine alışıktım. Hıh. Cezaymış. Yerimden kalkmaya üşeniyorum demiyor da. Kapıyı açıp dışarı çıktık.
" Hep senin yüzünden, zaten torpillisin. "
" Ne torpillisi be? Torpilli olsam günümün yarısını senin gibi hain biriyle rezil olarak geçirir miyim? "
" Uzatma da git şu işi hallet. "
" Yok öyle, zaten içerde nasıl yalakalık yaptığını da gördük. Anca beraber kanca beraber. "
Bu sözü O'nda kullanacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Kapıyı çalarak ilk bizim sınıfa 9A ya girdik. Hoca yerimize oturmamızı beklerken sınıfın ortasına geçip duyuru yapacağımızı söyledik. İşte birlikte ilk rezil oluşumuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi (#WKT17)
AcciónHayat masum değil,ben ise hiç değilim. Ama bir zamanlar öyleydim. Kötülükten habersiz prensimi beklerdim,ailemi beklerdim. Şimdi keşke hiç bulmasaymışım diyorum. Belki o zaman ben masum, öldürdüklerim canlı kalırdı... Belki o zaman rol yapmak zorund...