Multi : GökalpGözlerimi açtığımda kanepede boylu boyunca yatıyordum. Üstümde bir battaniye vardı. Saat baya geç olmuş olacak ki hava kararmaya durmuştu. Kaşlarımı çatarak etrafta telefonumu aradım ama bulamadım. Allahtan duvarda asılı duran saati farketmiştim ki derin bir nefes alabilmiştim.
Saat 04.00 dü. Aklıma gelen şeyle endişem daha da artdı. Doğruldum ve yerdeki ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Kenarda duran hırkamı alıp üstüme geçirdim. Sırt çantamı buldum ve içindeki telefonuma baktım. Koyduğum yerde aynı şekilde duruyordu.
Burası bana emanet olmuş olsada burada böyle uyuyamazdım. En başında ayıpdı zaten. Bu yüzden hemen buradan gitmeliydim.
Tam kapıdan çıkacakken birilerin olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Kahkahalar az ileride olan kapının ardından geliyordu. Merakla adımlarımı oraya yönlendirdim.
" Meryem abla gerçekten alem kadınsın ha. "
Genç kız sesini işittiğimde kaşlarımı çattım. Ufacık bir tıkırtıya uyanan ben nasıl uyanmamıştım. Üstelik yabancı olan bu mekanda. Aklıma gelen şeyle kapıya yöneldim. Meryem ablaya teşekkür etmem gerekiyordu.
Kapıyı tıklattım. İçeriden gel komutu gelince çekingen bir şekilde kapıyı açtım. Meryem abla beni görünce gülümsedi.
" Ah sonunda uyandın demek ki. Gel kızım içeriye. "
Gülümsedim ve içeriye girdim ve ardımdan kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde gördüğüm kişiyle kaşlarımı çattım.
İçeride Meryem ablayı saymazsak tam 4 kişi vardı. Biri kız diğerleri erkekdi. Biraz daha dikkat ettiğimde erkeklerden birinin Gökalp olduğunu gördüm.
" Tanıştırayım çocuklar. Güneş benim yeni öğrencim. Çaylak ressamlar yarışmasında ülkemizi temsil edecek kız. "
Gülümsedim kafamla onları selamladım.
Kız sevinçle yerinden kalktı ve benim yanıma geldi.
" ah sonunda bir kız daha katıldı aramıza " elini uzattı. " Bende Yağmur. Tanıştığıma memnun oldum. "
Eline baktım. Bana fazla yabancı gelen şeylerdi. Ama ayıp olmasın diye elimi kaldıracakken duyduğum kelimeyle durdurdum elimi.
" O böyle şeylere fazla yabancıdır Gölge. "
Gökalp tekli koltukta oturmuş bana bakarken keyifli bir hali vardı. Gözlerimi ondan çektim ve durdurğum elimi kaldırarak elini sıktım.
" Bende memnun oldum."
Yağmur sıktığım elimi tutup kendine çekti ve bana sımsıkı sarıldı. Bende elimde olmadan sarıldım.
" Artık arkadaşız." Benden ayrıldı ve yüzüme baktı. " Öyle değil mi? "
Bir şey diyemedim. Çünkü arkadaşlık bana çok uzak bir terimdi. Ne hakkında bir cümle kurabilirdim nede başka bir şey.
" Sessizliğini evet olarak kabul ediyorum o zaman. "
Ben arkadaşlık nedir bilmem ki.
Yağmura baktım. Baştan aşağıya simsiyahtı. Üzerine renk katan sadece masmavi gözleriydi. Kahverengi uzun saçları ve makyajsız yüzü. Gotik bir tarzı yoktu. Daha çok siyahın kızıydı. Ama ne demeliyim ona yakışıyordu.
" Hadi geç otur şöyle. Benim ayaklarım ağrıdı ayakta durmaktan. "
Kollarımdan tutup daha demin oturduğu yere oturtdu beni. Yanıma da o oturdu. Gökalp'in oturduğu tekli koltuk sol tarafımdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asosyal Ressam
HumorBenim hayatım bir film gibi değildi. Yada hikaye konusu. Çok farklıydı. Evet bir hikaye olurdu.Ama diğer hikayeler gibi klişelere uymazdı. Benim gibiler genelde baş rolleri kenardan izleyen tiplerden olurlardı. Emin olun bizler Başrollerden da...