16. " Bu kelimelere sığmayacak bir ayrıntı. "

128 9 1
                                    

İşte böyleydi benim hikayem. Üstü kapalı yaşadığım onca şeyin bile bir anda yeryüzüne çıkması benim suçum değildi. Öğrendiğim her bir duygunun bana katacağı şeylere alışmaya çalışırken bir anda hayatımın değiştiğinin farkında bile değildim. Sadece hayatıma aldığım bir kaç insandı beni böyle değiştiren. Öyleki etrafıma ördüğüm duvarın içine bile girmemişlerdi. Yardım çığlıklarımı duymak onlara yetmişti. Önce hayallerimi ellerimden alıp gitmişlerdi sonra beni etrafına ördüğüm duvarları yıkarak harabeye çevirmişlerdi. Onlara değildi kızgınlığım kendimeydi. Ellerim bile yazmaya korkar olduğu sıralarda son yazışım sana diye başlar oldum satır başlarına. Halbuki yazı benim tek dostumdu. Benim yanımdan ayrılmayacağına inandığım.

Gözlerimden akan her yaşın kan kırmızısı olduğunu hisseder gibiydim. Biri sorsa 'iyi misin' diye , iyiyim diyecek halim bile yoktu. İnsan yorulurmuydu durduk yere? Ben bıkmıştım ve usanmıştım bu hayattan. Yoruldum sevdiğim.

Ellerim sana gidiyor sevgilim. Ve bu sana son yazışım olacak diye çok korkuyorum. Çünkü sana giden ellerim geri hızlı atan kalbime geliyor. Ben boşlukta kaldım.

İşte böyleydi. Ben yaşamıyordum ki. Beni başkaları yaşatıyordu ve öldürüyordu.

********

Ellerim refleks olarak bir bedene çarparken rahat olduğumu düşündüğüm koltuktan havalanmıştım. Ciğerimi yakan o güzel kokuyu her nefes alışımda dahada keskin hissediyordum. Gözlerimin ardında başka bir hayat vardı ama. Koşan bir çocuğun beyazlar içine karıştığını görürken hafif gözlerimi aralamıştım. Onun o keskin çene hattıyla karşılaştığımda kokununda temeli belli olmuştu. Film bittikten sonra eve gelmek için arabaya binmiştik ve ben uyuya kalmıştım. Hafif araladığım gözlerim geri kapanırken soğuk havanın açıkta kalan belime nüfus etmesiyle ellerimi göğsüme sabitleyip onun sıcak vücuduna daha da çok sokuldum.

Yürümeyi bırakıp öylece durduğunu farkettiğimde gözlerimi açma hissiyle yanıp tutuştum. Mavilerimin onun ela gözleriyle buluşmasını istiyordum. Bazen kahve bazende maviye bürünen o gözlerini. Hiç bir zaman seyredemediğimden o güzel gözlerinin hala daha hangi renk olduklarını kestiremiyordum.

Her ne kadar gözlerimi açmak istesemde uykum ağır basmış ve ben gözlerimi açamamıştım. Ama oda yürümeye devam etmemişti. Belki dakikalar geçmişti ama onun beni izliyor hissi ne gözlerimi açmama cesaret veriyordu nede vücuduma yayılan titremenin kesilmesine sebep oluyordu. Birinin beni izliyor olma hissi belkide hiç bu kadar güzel bir şey değildi. Ama düşüncelerimin saniyesinde hareket etmeye başlamış ve çok kısa bir zamanda sırtım yatakla buluşmuştu. Yatağa yatar yatmaz gözlerimi hafif aralamıştım. Soğuk çarşafın vücuduma yaydığı soğukluğu hissedebiliyordum. Başımın altından çekemediği elini tuttum.

" azcık yanımda kal. " sıcak elleri benim soğuk ellerimle nüfus ettiğinde gözlerimi kapattım. Çiğerimi dolduran onun kokusuydu. Ve bu kokuyla uyumayalı yıllar olmuştu. Derin bir karanlığa dalmadan önce yatağın kenarının ağırlıkla çöktüğünü hissetmiştim. Ama çoktan kapanan gözlerim karanlığa gömülmüştü.

***

Bazen hayatın ne olduğunu anlamadan yaşardık. Severdik ve sevilirdik. Yaşadıklarımıza bir sünger çekip yaşayacaklarımıza kucak açardık. Canımızın yancağını umursamadan bencilce koşardık herşeye. Ellerimiz bir eli kavrar ve bırakmayacam sözcükleri dökülürdü düdaktan. Özlediğimiz birileri vardı ve özleneceğimizi düşünürdük. Öyleydi işte. Bir çelişmezlik vardı senle ilgili. Önce hayallerim uçtu gökyüzünde sonra dertlerim de beraberinde geldi. Ama sen tuttun ellerimden. Ciğerime dolan kokundu beni bu kadar sersemleştiren. Onca şeye rağmen sana güvenmeli miydim ? İşte bir tek buna gülerdim. Yaşamak bile bu kadar zorken bir insana güvenmek. Ama biliyor musun? Kokun bile güven verici. Hayatımda bu kadar çok güvenmek isterken neden istemeyeyim. Hep bunu yapmadım mı zaten ? Önüme kadar gelen her fırsatı ittim. Ve her zaman gözüme dolan güneş ışığıyla değil ve o güzel kokuyla uyandım. Kokusuna aşık olduğum çocuk. Kokusu yattağım yastığa sinmiş. Ama o yoktu burada. Gece yanıma yattığını biliyordum ama gitmişti işte. Zaten burada kalmasını pekte istemiyordum.

Asosyal RessamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin