2

1.9K 103 14
                                    

Gece 2 saatlerinde Tao, Tayvan uçağına binmişti.Oraya gittiğinde küçük bir ev tutacaktı ve işe başlayacaktı.Orada kendisini tanıyan da olmazdı.Kris zaten evden gittiğini yarın sabah fark edecekti.Belki hangi ülkede olduğunu ögrenebilirdi ama nerede olacağını bilemezdi.Ondan kaçacaktı.O, bunu çok önceden hak etmişti.

Tayvan'a geleli 1 hafta olmuştu.Annesiyle konuşurken yanında hep Kris varmış gibi davranıyordu.Bu biraz kendisini tedirgin ediyordu.Kris annesine ulaşırsa annesi açısından kötü olabilirdi.
Telefon hattını değiştirmek zor olmuştu zaten.

Bugün ilk iş günüydü.İşlek bir kafede garson olarak işe başlamıştı.Altına dar pantolon ve üstüne de sade bir tişört giyip dışarı çıktı.Kiraladığı küçük evine lazım olabilecek eşyalar ve kendine kıyafet almalıydı.İş çıkışı bunları da halledecekti.
Kris'le olmanın en iyi tarafı buydu sanırım:
Birçok şeyin ayağına gelmesi.
Kafeye geldiğinde çalışan birinin yerleri süpürdüğünü gördü.Arka tarafa gidip önlüğünü aldı ve ona selam verdi.
Çocuk ona gülümsedi ve yanına yaklaştı.
"Merhaba, ben Tom.Bugün buraya geleceğini duymuştum.Tebrik ederim!"
"Teşekkür ederim!"
Şimdiden samimi olabileceği birini bulduğu için seviniyordu.

***

"Sana çabuk bana Tao'nun yerini bulmanı söyledim!"
"Efendim, işimin bu olmadığını siz de biliyorsunuz."
"Sana işini veren kişi benim, şimdi ya dediğimi yaparsın ya da bu şirketten defolup gidersin!"
Kris gün boyu şirkette bağırıyordu.Çalışanlar tam olarak ne olduğunu bilmiyordu.Kris sadece güvendiği adamlarına emir vermişti Tao için.
"Peki efendim, hemen halledeceğim."
Adam hızlıca odadan çıkınca Kris sertçe sandalyesine oturdu.Sinirden saçlarını çekti.
Sürekli Tao'nun nereye gittiğini, neden gittiğini merak ediyordu.Sebebini gayet iyi biliyordu ama kabullenemiyordu.Belki de annesine gitmeliydi?
Ceketini sandalyeden çekti üstüne geçirdi.Odadan çıkarken biraz önce bağırdığı adama seslendi:
"Bir şeyler bulduğun an, beni ara."
Adam başıyla onayladıktan sonra Kris hızlıca şirketten ayrıldı.Annesi şehirden 20 kilometre uzaklıktaki küçük bir eyalette oturuyordu.Oraya gitmesi kalabalık trafikte 1 saatini alacaktı ve Tao'nun annesiyle birlikte kendisinden uzaklara kaçmış olması düşüncesi Kris'i çıldırtıyordu.Tao'yu kaybedemezdi.
Arabasını sürerken silahını çıkardı.Ne olacağını bilemezdi, gerekirse Tao'yu tehdit ederdi.Tao, gelecekti.
Tao, Kris'in geleceğiydi.
Her neredeyse, onu geri getirecekti Kris.

Arabadan inince silahı beline sakladı.Evin kapısını hafifçe tıklattı.Kapı neredeyse hemen açılmıştı.Tao'nun annesi güler yüzlü bir şekilde Kris'e bakıyordu.Biraz şaşkınlık vardı yüzünde.
"Tao geleceğinizi haber vermemişti, bu arada o nerede?"
Tao'nun annesi Kris'in arabasına doğru baktı.
"O gelmedi.Ben aslınsa size onu soracaktım.Tao nerede?"
Sertçe çıkışı kadını korkutmuştu.
"Daha bugün konuştuk ve bana seninle olduğunu söyledi.Bu durumda benim sana "oğlum nerede" demem gerek."
Kris kadını ittirdi ve eve girdi.Kadının bağırışlarıyla evin her yerini aradı.Kadın peşinden gelerek Kris'e vuruyordu.Kris en sonunda silahını çıkardı ve Tao'nun annesinin alnına dayadı.Kadın şok içinde kalmıştı öylece.
"Bana onun numarasını ver."dedi Kris.
Kadın telefonunu hemen Kris'e uzattı.
Kris numarayı kendine geçirdikten sonra evden ayrıldı.
Arabaya biner binmez telefonundan Tao'yu aradı.Görüşme direkt reddediliyordu.Bu da demekti ki engellenmişti.Arabayla tekrar şirkete döndüğünde adamı yanına geldi ve eline birkaç belge bıraktı.Kris, Tao'nun hangi ülkede olduğunu biliyordu ve onu bulacaktı.Bulduğunda da hiç iyi şeyler olmayacaktı.

***

İş çıkışı Tao hemen mağazaları gezmeye başladı.Evi için birkaç eşya seçti ve ev adresini dükkana bıraktı.Kendi için de birkaç kıyafet aldı.Bugün yemek yapamayacak kadar yorgundu, zaten çalıştığı yerde biraz atıştırmalık şeyler yemişti.Yani pek aç değildi.Yeni aldığı eşyalar eve geldiğinde onları düzgünce yerleştirdi.
Tüm işlerini bitirdikten sonra duş almaya gitti.
Yorgundu ama mutluydu.Kris'i seviyordu ama ondan uzak olmak huzur vericiydi.Acı yoktu.Yüzünde morluk yoktu, isteği dışında biriyle sevişmiyordu.Her şey Tao'nun istediği gibiydi şu an.
Duş boyunca her şeyin analizini yaptı.Telefonunu alıp baktığında annesinin defalarca aradığını gördü.Anlaşılan Kris annesinin yanına gitmişti.Bu mutluluğun uzun sürmeyeceğini kendisi de biliyordu.Hatta bedelini ağır ödeyeceğini de.Ama huzursuzluk yerine biraz da olsa huzuru tatmayı tercih ederdi.Bu yüzden sorun yoktu.Kris'in kendisine yapacağı birçok şeye bu kısacık mutluluk için katlanabilirdi.

Gece gece bu kadar oluyor yav 😢
Uykum geldi skdjd diğer bölümü çooook daha uzun tutmaya çalışacağım.Ne zaman gelir bilmiyorum okulda canim çok sıkılırsa yazabilirim ya da boş kaldığım vakitlerde, en geç haftasonları gelir zaten fkfkfkd
Okuduğunuz için teşekkürler ❤

CHAINEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin