"Bay Ruo Jian, sizi neden buraya çağırdığımı bilmek ister misiniz?"
Kris ellerini birbirine kenetleyerek dirseklerini masasına koymuştu.
"Evet, elbette Bay Wu."dedi.
"Neden terlediğinizi merak ettim, sizce sebebini biliyor muyumdur?"
Kris oldukça sakin bir tavırda soruyordu.Aslında oyun oynuyordu.
"Sadede gelin Bay Wu."dedi adam kravatını gevşeterek.
"Karınızla aranızın kötü olduğunu duydum.Onu aldatmışsınız, herhalde bir arayış içindesiniz?"
"Bunun birisini ilgilendireceğini sanmıyorum."dedi adam gözündeki gözlüğü düzelterek.
"Yanılıyorsunuz, benim için çalışan insanların itibarı benim için önemlidir.Böyle birisiyle çalışamam."
"Birkaç ay önce, eşinizle boşanmak üzere olduğunuzu duymuştum.Peki buna ne diyeceksinuz Bay Wu?"
Adam iplerin eline geçtiğini sanıp gülümsediğinde Kris koltuğundan kalktı ve kahkaha attı.
"Ah Bay Ruo, eşime göz diktiğinizi o kadar kolay söylediniz ki!Yine de sizinle konuşmak eğlenceliydi.Umarım ölürken de böyle sırıtabilirsiniz."
"Hayır, hayır Bay Wu!Özür dilerim.Lütfen çok üzgünüm.Bir daha asla olmayacak.Her şeyimi veririm lütfen beni öldürmeyin!"
Kris istediğini elde etmişti.
"Pekala, her şeyin artık benim.Ve sen kölem olarak düşük maaşlı bir şekilde benimle çalışacaksın."
Adam korkuyla başını onaylarcasına salladı.Kris memnun bi şekilde gülümsedi.
"Avukatımla sonra görüşürsün Bay Ruo."
Adam odadan çıkarken Kris telefonunu çıkardı ve Tao'yu aradı.
"Kris?"dedi Tao.
"Bu akşam hazırlan.Biraz eğlenmek bizim de hakkımız değil mi?Rahat ama şık ol."
Kris onun onaylar sesini duyduktan sonra telefonu kapadı ve koltuğuna oturup yaslandı.
Tao'yu bildiği hoş bir bara götürecekti.*
Akşam Tao'yu almaya geldiğinde onu istediği gibi bulunca gülümsedi.
"Nereye gideceğiz?"dedi Tao gülümseyerek.
Kris onu kibarca arabaya bindirdi ve sürmeye başladı.
Bara geldiklerinde Kris gülümsedi.Buranın sahibi yaşlı birisiydi ve Kris onu çok severdi.Pek fazla kişi olmazdı ve discobar değildi.Sadece kafa dinlemek isteyen buraya geliyordu.Kris de Tao'yla birlikte gelmek istemişti.Burası Tao'nun güvenli olacağı sayılı mekanlardan birisiydi.Yani Kris'in kıskançlık krizlerine girmeyeceği...
İçeriye girdiklerinde loş bir ortam karşıladı onları.Hafif bir alkol kokusu vardı havada.Barmen genç bir erkekti.Tao ve Kris oraya gittiler ve oturdular.Kris Tao için hafif bir içki şöylemişti, kendisi içinse normalinden.Bu gece sarhoş olmayı istemiyordu.Tao'nun da olmasını istemezdi.Nedense sadece Tao'yla sohbet etmek istemişti.
Tao yavaşça içkisini yudumlarken Kris'e baktı.Kris de kendisini izliyordu.
"Eğlenmek derken bunu kast ettiğini bilmiyordum."dedi ve hafifçe gülümsedi.
"Aslında biraz konuşmak istedim ama buradan çıkışta eğlenebileceğimiz bir yere gidebiliriz."
"Aslında konuşmak eğlenmekten çok daha önemli.Geçen restoranda olanlar için tekrardan özür dilerim." Tao mahcubiyetle başını eğdi.
"O işi hallettim bebeğim.Senin suçunun olmadığı şeylerde sana zarar vermek istemiyorum artık."
"Teşekkür ederim."
Tao içkisinden bir yudum daha aldı ve gülümsedi.Kris'e bakmadan etrafı süzmeye başladı.
"Tao,"dedi Kris.İçkisini hepsini kafasına dikmişti Tao ona bakarken.
"Çocuk istiyorum."dedi Kris.
Tao biraz şaşırdı ve ne diyeceğini bilemedi.Ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu.Aslında ikisi için de güzel olabilirdi.Tao evde sıkılıyordu.Kris'ten habersiz dışarı bile çıkamıyordu.Evde vakit öldürebileceği bir şeylerin olmasını hep istiyordu.Neden bir çocuk olmasındı ki bu?
Tao gülümsedi ve cevapladı:
"Aslında iyi olabilir.Zaten senden birkaç şey istemeyi planlıyordum."
"Ne isteyecektin?"
"Eğlence odası, evde sıkılıyordum ve bunun iyi olabileceğini düşünmüştüm ancak bir çocuğumuzun olması çok daha iyi gelecektir bana.Teşekkür ederim Kris."dedi ve Kris'e sarıldı Tao.
"Bana kocam ya da aşkım demeni bekliyordum."dedi Kris gülümseyerek.
"Sen de bana karıcığım ya da güzelim mi diyeceksin?"dedi Tao.İkisi de kahkaha atmıştı.
Birkaç saat daha oyalandıktan sonra oradan çıktılar ve eve doğru arabayla gitmeye başladılar.
"Eğleneceğimizi sanıyordum?"dedi Tao.
Kris direksiyonu birden başka bir yola kırdı ve bir dükkana sürdü.Havai fişek almıştı oradan.Tao'nun böyle şeylerden hoşlandığını biliyordu.Arabayı sahile sürünce Tao ne yapacağını anladı.Heyecandan gülümsemesini bastıramıyordu.
Birlikte arabadan indiler ve havai fişekleri kullandılar.Tao mutlulukla gülümsemişti.
Aklına Tom gelmişti birden.O en yakın arkadaşıydı.Kris'le bu konuyu konuşup konuşmama arasında kaldı.
"Kris?"dedi birden.Kris ise durup Tao'ya gülümsemişti.
"Tao, kenara çekil!"
Birden üstlerine kurşunlar yağmaya başlamıştı.Kris Tao'yu hızla kenara itti ve ikisi arabanın arkasına saklandı.Kris onun kim olduğunu çoktan anlamıştı.
O, aylar önce Tao'yla restoranda yemek yiyen adamdı.
"Kris, ne oldu anlamıyorum."
"Sakin ol Tao, bu bir uyarıydı ve hataydı.Beni öldürmeyip sadece uyardı ve en büyük hatasını yaptı.Sen sadece ben bu işi halledene kadar evden çıkma Tao."Yav ben aynı anda bir sürü olay sokucam da bölümler uzasın.
Size bir şey soracaktım aslında
Mpreg mi olsun yoksa çocuğu evlatlık mi alsınlar?Lütfen yorum yapın yoksa bu işin içinden çıkamam dndmdks
Okuduğunuz için teşekkürlerr ❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CHAINED
Fanfiction''Kaçamazsın, bana bağlısın.Her şeyin benim.Her şeyim sensin.'' ''Onca yaptıklarından sonra mı?''