Sabah okula gittiğimde oturduğum sıranın yanında bir çanta vardı. Normalde yanımda oturan biri yoktu. Pek aldırış etmedim ve yerime geçtim.
Ga In ve Ga Yeon'a "Günaydın!" dedim. Onlar da bana "Günaydın." dediler. Ga In heyecanla
"Şu taş çocuklardan biri yanına oturdu!" dedi."Nasıl? Hangisi?" dedim.
İçimde Taehyung olduğuna dair kötü bir his vardı. Ga Yeon söze daldı ve o ismi söyledi.
"Taehyung"
Sanırım o an dünyam başıma yıkıldı. İstemeden gördüğüm bir şey için bana bu stresi yaşatması ne kadar doğruydu? Zil çaldı ve Taehyung gelip yanıma oturdu. Onunla değil konuşmak yüzüne bakmaya cesaretim yoktu.
Bir süre sesizlikten sonra "Sakıncası yoksa neden yanıma oturduğunu sorabilir miyim?" dedim. Benimki de soru ya
"Sana nedense pek güvenemedim. Nede olsa sen bir insansın ben de bir vampirim. Ayrıca sen benim hakkımda normalden fazla bilgi edindin. Bu yüzden gözüm üstünde olmalı."
Her ne kadar sesimin titremesine engel olmaya çalışsam da başaramıyordum. Derin bir nefes aldım.
"Hakkında ne bilip bilmediğimi nerden biliyorsun?" dediğimde kulağıma doğru eğildi. Nefesini kulaklarımda hissediyordum. Çok soğuktu!
"Ben her şeyi bilirim. Her şeyi duyar ve her şeyi görürüm. En azından söz konusu bensem. Ve bundan sonra senin hakkında da her şeyi biliyor olalcağım. Hazırlıklı ol."
Kaskatı kesilmiştim. Sanki damarlarındaki kan donup kalmıştı. Ders boyunca diken üstündeydim. Korkuyordum ama asla bunu belli etmemeliyidim. Çünkü korkmamdan zevk alacağına adım gibi emindim.
Teneffüs olduğunda bahçeye indim. Temiz havaya ihtiyacım vardı. Bu sırada omzumda bir el hissettim.
Korkuyla arkama döndüğümde Jiyong'u gördüm. İçim bir nebze olsun rahatlamıştı.
"Bir şey mi oldu? Canavar görmüş gibisin."
"Sence?"
"Anladım sanırım. Taehyung ile ilgili mi?"
"Evet."
"Ne oldu? Sana bir şey yapmadı değil mi?"
"Hayır ama yeni sıra arkadaşım olur kendisi. Ayrıca gözünün üzerimde olacağını söyledi. Sanırım dün bizi takip etmiş ve her şeyi bana anlattığını biliyor. "
"O Kim ailesinin bir üyesi. İnsanların onlar hakkında en ufak bir şey bilmesinden bile rahatsız olurlar. Bu yüzden kendine hem sırrının güvende olduğunu bilmek için hem de eğlenmek için bir kurban seçerler genelde. Bu sefer seni seçmiş olmalı. Ama seni kendine oyuncak etmesine asla izin vermem. Söz veriyorum seni koruyacağım. Ayrıca özür dilerim. Bütün bunlar benim yüzümden oluyor."
Jiyong gerçekten üzgün görünüyordu. Her ne kadar bir vampir olsa ve her ne kadar insanlara karşı pek hoş olduğu söylenmese de içinde bir yerlerde bir kalbi vardı sonuçta.
Bugün benden gerçekten hoşlandığını anladım. İlk defa takıntılı bir psikopattan farklı davranıyordu. Fakat ne yazık ki onunla dostluktan başka bir ilişkimiz olamazdı.
Teselli etmek isteecesine elimi omzuna koydum ve "Kendini suçlama. Bir de aklıma takılan bir şey var. 'Kurban' derken neyi kast ettin? Beni öldürmek gibi bir düşüncesi mi var?" dedim.
"Hayır. Seni bir oyuncakmışcasına kullanacak. Sürekli seni izleyecek. Senin kötü duruma düşmene neden olacak. Seni delirtene kadar da buna devam edecek. Ama önünde bir engel var. Kwon Jiyong! Yanlızca seni korumakla kalmayacağım. Bir yandan da intikamımı alacağım."
Zil çaldığı için sınıfa çıkmak zorunda kaldım. Jiyong ile farklı sınıflardaydık. O yüzden sınıfımın kapısının önünde ayrıldık. İlk defa Jiyong ile aynı sınıfta olmadığım için sevinemiyordum.
Sınıfa girdiğimde Taehyung hâlâ yerinde oturuyordu. Sırama geçmek için yanında kalkmasını beklediğimde sadece boş boş yüzüme baktı.
"İzin verirsen yerime geçeceğim."
"Neden? Böyle geçemez misin?"
"Sen oturuyorken nasıl geçmemi bekliyorsun?!" diye bağırdım.
Sesim gerçekten fazla yüksek çıkmıştı. Kendime lanet okudum.
"Vay! Birileri bu gün yürek yemiş sanırım. Buyur." dedi ve yerime geçmem için kalktı.
Yerime oturduğumda ben bile kendi kendime "Salak Eun Mi. Bu cesaret nereden geliyor?! Daha bir ders önce tir tir titriyordun!" dedim.
~~~
Sonunda okul çıkışı gelmişti. Okul kapısında Jiyong bekliyordu. Beni eve bırakacağını söyledi ve ben de kabul ettim. Zaten yürüyerek gitmeyi planlıyordum. Bazı yerlere kedi ve köpek maması bırakarak gidecektim.
Hayvanları gerçekten çok seviyordum fakat ailem kuş ve balık dışındaki hayvanlara pek müsaade etmiyordu. Annemin temizlik takıntısı sağolsun... Ben de hiç olmazsa bu şekilde bir çoğuna sevgimi göstermeye çalışıyordum.
Eve vardığımızda Jiyong'a veda ettim ve içeri girdim. Sanırım son yaşananlardan sonra takıntılı Jiyong'un yerini daha düzgün bir Jiyong almıştı. Bugün bana gerçekten yardımcı olmuştu.
Her zamanki rutin işlerimi hallettim ve bir süre sonra saatin geç olduğunu fark ettim.
Yatağıma girdim ve yine yaşananları düşünmeye başladım. Uyumadan önce delice düşünmek alışkanlık halini almıştı.
Bu sırada balkon kapısı açıldı ve içeri biri girdi. Ben tam bağıracakken ağzımı kapattı ve kulağıma eğildi. Dudakları kulağıma değiyordu ve nefesi kulaklarımdaydı. Bu hissi önceden hatırlıyordum. Bu Taehyung'du.
"Kim olduğumu anladın bence. Sanırım Jiyong'a çok güveniyorsun. Bence o kadar güvenmemelisin. Kendisi biraz acemidir. Rol yapmada da bir o kadar yeteneklidir. Ne seni koruyabilir ne de kişiliği düzelebilir. Başının belası olacağım ve buna kimse engel olamayacak, yeni oyuncağım!"
by me & withkof
Selam! Bölümleri kısa aralıklarla paylaşmaya çalışıyorum.
Umarım beğenirsiniz.Sizleri seviyorum 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vampire Love | kth
FanfictionGerçek olmadığına kendimizi inandırdığımız varlıklar, gerçekten yoklar mı? • • • • • Yıllar önce yazdığım bir kitap. Çok büyük beklentiye girmeyin. Cringe oluyorsanız okumak zorunda değilsiniz. Sizi diğer kurgularıma davet ediyorum🤗💜