Medya: Sia - Helium
Ertesi gün okulda Min So yanıma geldi ve "Bu gün işin yoksa okul çıkışı ödevi yapalım." dedi.
"Tabii." dedim ve sözleştik. Ardından sınıfa gittim.
Sınıfa girmemle Taehyung'un beni dışarı sürüklemesi bir oldu. Ondan ne kadar kurtulmaya çalışsam da mümkün değil gibi duruyordu.
Boş bir sınıfa girdiğimizde beni sertçe duvara itti ve kolumu bıraktı. Kolum da sırtım da inanılmaz acımıştı. Taehyung bana öfkeyle bakıyordu.
"Benim oyuncağım olduğun ve ben ne istersem onu yapacağın gerçeğini kavrayamadın sanırsam. Sana şu an tölerans gösteriyor olabilirim. Ama hep böyle olacağını sanma!"
"Ne saçmalıyorsun?! Bana oyuncak deyip durma! Hayatımı sen yönetemezsin. Benim annem babam bile bana bu kadar karışmıyor. Kendini ne sanıyorsun. Gerçekten bu kadar kolay mı?! Sadece bir öpücükle bütün hayatımı ele geçirebilir misin? Hayatımın içine etmek hoşuna mı gidiyor?! Her gün bir vampir bana saldırırsa, kötü bir şey yapar; bana, sevdiklerime zarar verirse diye korkarak yaşıyorum. Güçlü durmaya çalışıyorum. Korkusuz gibi görünmeye çalışıyorum ama bu benim için çok zor. Anlıyor musun?! Cidden çok zor! Senden ve senin gibilerden nefret ediyorum Kim Taehyung!"
Ağlıyordum, hem de hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bütün çaresizliğimi gözler önüne seriyordum. Son günlerde içime tuttuğum her şeyi göz yaşlarımla boşaltıyordum.
Bir yandan Taehyung'a yumruk atıyor bir yandan da söyleniyordum. Bir anda ollarımı tuttu ve yumruklarımı durdurdu. Gözlerimin içine baktı ve "Yeter! Elimde olan bir şey değil! Siz insanlar yemek yemeden bir hafta bile zor dayanırken bizlerin nasıl dayanmasını bekliyorsun! Doğada bir düzen var değil mi? Bizler de kan ile besleniyoruz, ben senin korkundan besleniyorum. Bu yüzden sizlerin ölümüne sebep olmaktan başka çaremiz yok! Ayrıca ağlamayı kes, çok çirkin görünüyorsun. Sana acıyacağımı mı sanıyorsun? Bizler ruhları sonsuza kadar dünyada olacak ölü bedenleriz. Sence kalbimiz kan pompalıyor mu? Hayır. Bu yüzden benden ve benim gibilerden merhamet bekleme." dedi.
"Ben kendimi acındırmak için ağlamıyorum pislik herif! Uzun zamandır güçlüymüş gibi davranmaktan bıktığım için ağlıyorum. "
Gözlerimiz birbirine kenetlenmiş gibiydi. Gözlerimi kaçırmak istesem de bir şey bana engel oluyordu. Bu şeyin ne olduğunu, daha doğrusu kim olduğunu sanırım biliyordum. Taehyung beni kontrol edebiliyordu. Bunu o istiyordu.
Uzun bakışmamızdan sonra kapıya yöneldim. Kapının önüne geldiğimde Teahyung belimi kavradı ve alışkanlık haline getirdiği şeyi yaparak, kulağıma nefesini üfleyerek konuştu.
"Ayağını denk al. Yaptığın her şeyden haberim var. Kimsenin sana zarar vermesine izin vermiyor olabilirim ama sana asıl zarar verecek kişi benim. Jiyong'un bunu görerek acı çekmesini istiyorum."
Bedenim kaskatı kesilmişti. Benden önce sınıftan çıktı ve gitti.
~~~
Çıkış zili çaldığında Min So ile kütüphaneye gittim. Sorunsuz bir şekilde ödevimizi yaptık.
Fakat tam da bir sorun yok derken başıma gelebilecek en harika şey geldi. Eve dönerken Taehyung ile karşılaştım. Sarhoş gibiydi. Vampirlerde sarhoş olabiliyordu demek ki. Ağzını yaya yaya konuşuyordu.
"Ooo kimleri görüyorum."
"Çekil önümden Taehyung."
"Sana o çocuğu görmemen gerektiğini söylediğimi sanıyorum. Benim ile bir işin olduğunu söylemiştim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vampire Love | kth
FanfictionGerçek olmadığına kendimizi inandırdığımız varlıklar, gerçekten yoklar mı? • • • • • Yıllar önce yazdığım bir kitap. Çok büyük beklentiye girmeyin. Cringe oluyorsanız okumak zorunda değilsiniz. Sizi diğer kurgularıma davet ediyorum🤗💜