Ders bitiminde sınıftan çıkarken Jiyong ile karşılaştım. Bana kırgın gözlerle bakıyordu. Kimsenin canını yakmak istememiştim...
Taehyung bizi fark etti ve hızlı adımlarla yanımıza geldi. Jiyong bunu umursamıyor, sadece gözlerimin içine beni pişman etmeye çalışırcasına bakıyordu. Taehyung sinirlendi ve Jiyong'a dönerek "Bir şey söylemeyeceksin galiba. O halde gidiyoruz." dedi. Beni kolumdan tutarak yanına çekti ve ilerlemeye başladık.
Birkaç adım attıktan sonra Jiyong boğuk çıkan sesiyle "Sadece sizi tebrik etmek istiyorum. Mutluluklar." dedi.
Sözleri bittiğinde arkasına bile bakmadan uzaklaştı. Açıkçası kendimi kötü hissettim. Jiyong kısa sürede yakın arkadaşım oldu ve üzülmesi hoşuma gitmiyordu.
Taehyung bana bakarak "Neden suratın asık bakayım?" dedi. Ona Jiyong için üzüldüğümü söylersem bana sinirlenebilirdi. O yüzden sessiz kalıp mutluymuş gibi görünmeye çalıştım.
Derin bir iç çekti ve "Biliyor musun, gülmek sana çok yakışıyor. En çok sana yakışıyor. Benimleyken hep gülmeni istiyorum. Asla somurtma. Somurtunca büyükanneme benziyorsun."
"Teşekkür etmeli miyim?"
"Elbette büyükannem güzel bir kadındır ama gülümsediğinde."
Kıkırdadım ve "Teşekkür ederim o halde." dedim.
Okuldan çıkmış ilerlerken birden sessizliği bozdu ve "Hey baksana. Ailene ne zaman söyleyeceksin?" dedi.
"Neyi?"
"Sevgili olduğumuzu."
"Şaka yapıyorsun, değil mi? Bunu asla onlara söyleyemem."
"Neden? Daha önce hiç sevgilin olmadı yoksa? Bu komik olurdu."
"Olmadı."
"Ne?! Ciddi misin? Bu durumda ben senin ilk sevgilin mi oluyorum? Yani ben seni öpmeden önce de kimseyle öpüşmedin."
Kahkaha atmaya başladı. Komik olan neydi?
"Neden gülüyorsun? Ben senin gibi öncesinde bir çok sevgili yapıp onlarla farklı farklı şeyler yapmadım. Senin durumun daha fena. Komik değil iğrenç."
Yanağımdan bir makas aldı ve "Sadece şaka yapıyordum. Unutma ilk sevgilin olabilirim ama aynı zamanda son ve sonsuz sevgilinim. İlklerinin bana ait oluşu benim için çok değerli." dedi.
"Eve gitmeliyim. Sonra görüşürüz." dedim ve otobüse bindim.
Ne var yani bir tane bile sevgilim olmadıysa? Vakit var sanki. Eminim sayamayacağım kadar çok sevgilisi olmuştur. Tabii, adamda öldürecek bol bol vakit var.
~~~
İçeri girdiğimde annem beni karşıladı ve "Oturma odasında eski komşularımız var. Bizi ziyaret etmek için geldiler. Gidip onlara merhaba de." dedi. Bir soluk alsaydım keşke.
"Odama çıkıp ödev yapmalıyım."
"Ödevini daha sonra da yapabilirsin. Hadi git ve merhaba de."
Annemin baskısı üzerine oturma odasına gittim ve karşılaştığım manzara karşısında şok geçirdim. Bu eve taşınmadan önce yaşadığımız evin karşısındaki evde oturan Bayan Hae Won ve oğlu Jung Hee tam karşımda duruyorlardı. Onlarla çok güzel anılarım vardı.
Bir de... Jung Hee ilk aşkımdı. Beni görünce ayağa kalktı ve "Eun Mi, bu sen misin? Ne kadar değişmişsin. Çok güzelleşmişsin."
Yanaklarım kızardı ve kafamı eğdim. Bu sırada annem "Neden Jung Hee'yle odana çıkmıyorsun? Konuşacak çok şeyiniz vardır." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vampire Love | kth
FanficGerçek olmadığına kendimizi inandırdığımız varlıklar, gerçekten yoklar mı? • • • • • Yıllar önce yazdığım bir kitap. Çok büyük beklentiye girmeyin. Cringe oluyorsanız okumak zorunda değilsiniz. Sizi diğer kurgularıma davet ediyorum🤗💜