Bugün sıradan bir okul günüydü. Son dersin bitimine sadece 5 dakika kalmıştı. Yanımda kafasını sıraya gömmüş uyuyan Taehyung'u izlemekle vaktimi geçiriyordum. Uyurken o kadar masum görünüyordu ki! Nihayet ders bittiğinde Taehyung'u uyandırmaya çalıştım.
"Biraz daha lütfen." diyerek sızlandı.
"Ama ders bitti. Gidip evinde uyumalısın."
Aniden kafasını kaldırdı ve "Ne, ders mi bitti?!" dedi.
"Evet. Neden bu kadar şaşırdı?"
"Olamaz, geç kalıyorum."
"Nereye geç kalıyorsun?"
Eliyle yanağımı okşayarak "Eun Mi, sevgilim, bugün beraber gidebileceğimizi sanmıyorum. Çok acele bir işim var." dedi.
"Ama-"
Yanağımdan öperek çok hızlı bir şekilde sınıftan çıktı. Acaba bu kadar acele etmesinin sebebi neydi? Meraktan dayanamayıp peşinden gittim.
~~~
Yaklaşık bir buçuk saattir Taehyung'u takip etmeme rağmen hâlâ gideceği yere varamamış gibi görünüyordu. Sonunda şehir merkezine uzakta bir ormana yöneldi. Yürümekten ağrımaya başlayan ayaklarımla onu takip etmeye devam ettim. Neden buraya geldiği hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Ormanın derinliklerine doğru ilerlediğinde ben de arkasından saklanarak gitmeye çalışıyordum. Bir an duraksadı ve arkasına baktı. Hızlı bir şekilde bir ağacın arkasına saklandım. Neyse ki beni görmedi ve ilerlemeye devam etti.
Biraz daha yürüdükten sonra ormanda birkaç kişinin daha olduğunu fark ettim. Taehyung onların yanına gidiyordu. Ben de daha fazla yakınlaşmamam gerektiğini düşünerek çalılıklarından arkasından izlemeye başladım.
Bunların birer vampir olduğundan emindim çünkü sivri dişleri ve ağızlarının kenarında kan izleri vardı. Açıkçası şu an burada olmamam gerektiğini hissettim çünkü eğer yakalanırsam benim için hiç iyi olmayacaktı. Sakin ve yavaş adımlarla geriye yöneldim. Biraz uzaklaştıktan sonra koşmaya başladım.
Birinin beni takip ettiğine emindim. Bu yüzden daha hızlı koştum. Arkamı döndüğümde ortalıkta kimseler yoktu.
Birden tam karşımda bir vampir belirdi. Dişlerini gösterdi ve iğrenç bir şekilde sırıttı. O anki korkuyla büyük bir çığlık attım.
Taehyung'un ağzından
Beni buraya neden çağırdıklarını bilmediğim vampirlerin yanına henüz ulaşmişken bir çığlık sesi duydum.
Olamaz! Bu Eun Mi'nin sesine benziyordu. Ben bir an duraksadığımda Jin Kyun bana dönerek garip garip baktı.
"Eun Mi de kim?"
Bu soru karşısında donup kaldım. Sanırım dışımdan düşünüyordum. Jin Kyun sesini biraz daha yükselterek aynı soruyu bir daha sordu.
"Eun Mi de kim dedim sana?!"
Sanırım yalan söylemek zorundaydım. O anki endişemle "Sadece bir arkadaşım." diyebildim.
Jin Kyun böyle demem üzerine daha da sinirlendi."Umarım şu Vampir Rehberi'nin bulunduğu kız değildir Kim Taehyung."
Jin Kyun bunu söyledikten sonra diğer vampilerle birlikte ormanın diğer tarafına doğru gitti. Ben de o çığlığın Eun Mi'ye ait olmamasını dileyerek arkalarından gittim. Korkuyordum. Ya Eun Mi'ye zarar verirlerse? Tek başıma onları yenemezdim...
İçimden en kötü ihtimalleri düşünerek tüm ormanın arayıp Eun Mi'yi bulmaya karar verdim. Diğer vampilerin onu benden önce bulmasına izin veremezdim.
Eun Mi'nin ağzından
Önümde bir vampir duruyordu ve ben donakalmıştım. Ağzımı kapattı ve "Şimdi benimle geliyorsun küçük hanım." dedi. Beni ormanın daha derinlerine götürmeye başladı.
Ne kadar çırpınsam da o vampirin elinden kurtulamıyordum. İyice derinlere doğru gelmiştik ve ben korkuyordum. Bu sırada arkadan bir ses "Çek o pis ellerini kızın üstünden!" diye gürledi. Bu ses Taehyung'undu. Çocuk beni yere fırlattı ve arkasını döndü.
"Sen kimsin be?!"
"Uzun süredir buralarda değildim. Tanıyamadın herhalde. Bendeniz Kim Taehyung."
Bunun üzerine çocuk biraz korkmuş gibi oldu.
Hafif kekeleyerek "Kim Taehyung mu?" dedi.
"Evet, Kim Taehyung. Eminim kim olduğumu çok iyi biliyorsun. Şu an çok değer verdiğim birine zarar verdin. Sence sana ne gibi bir ceza vermeliyim?!"
Taehyung'un sonlara doğru artan sesi nedeniyle ben bile korkmuştum. Çocuk diz çöktü ve "Beni affet." diye yalvarmaya başladı.
"Şimdilik sana tolerans göstereceğim. Bugün yaşadığın her şeyi o balık hafızandan sil ve defol!"
Çocuk resmen korkudan titriyordu. Hızla ayağa kalktı ve kaçarcasına yanımızdan uzaklaştı. Taehyung ise yanıma geldi ve dizime baktı. O ana kadar dizimin yaralandığının bile farkında değildim.
"İyi misin? O pislik sana bir zarar vermedi değil mi?"
"Hayır."
Hala korkuyordum. Birkaç günde koca bir paranoyak haline gelmiştim. Taehyung beni sırtına aldı ve eve doğru yola çıktık.
Taehyung koştuğu için hızla eve gelmiştik. O pansuman için malzemeleri almaya gittiğinde ben de üstümü değiştirdim.
Odaya elinde ilk yardım malzemeleriyle geldi ve dizime pansuman yaptı. İşi bittiğindeyse yanıma oturdu ve "Daha iyi misin?" diye sordu.
"Sanırım."
"İyi ol. Ben şimdi aşağı iniyorum. Sen de uyu ve dinlen."
O tam kalkmış odadan çıkacakken kolundan tuttum ve geri oturttum.
"Korkuyorum Taehyung. Sensiz güvende hissetmiyorum. Lütfen yanımda kal ve benimle uyu."
Taehyung yanıma uzandı ve sıkıca bana sarıldı. Bir süre sonra yüzümü yüzüne çevirdi. Elleriyle birkaç damla olan gözyaşlarımı sildi ve alnıma büyük bir öpücük kondurdu.
"Her ne olursa olsun, ben yanında olduğum sürece korkma. Ben nefes aldığım sürece sana hiç kimse, hiçbir şekilde zarar veremez. Tamam mı..? Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum Taehyung." dedim ve kafamı boynuna gömdüm. Taehyung'un kolları arasında huzurlu bir uykuyla daldım.
by me & withkof
Biraz uzattım gibi konuyu, birkaç bölüm sonra olaylar başlar.
💜💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vampire Love | kth
FanfictionGerçek olmadığına kendimizi inandırdığımız varlıklar, gerçekten yoklar mı? • • • • • Yıllar önce yazdığım bir kitap. Çok büyük beklentiye girmeyin. Cringe oluyorsanız okumak zorunda değilsiniz. Sizi diğer kurgularıma davet ediyorum🤗💜