Biraz yalnız kalmaya ihtiyacım olduğunu düşünerek evimizin yakınındaki parka gitmeye karar verdim. Küçükken hep gittiğim bit parktı. Her yerde güzel anılarım vardı ve bu benim keyfimi yerine getiriyordu.
Bir banka oturdum ve uzun süredir olduğu gibi düşünmekten başka bir şey yapmadım. Tam dalmışken ensemde sıcak bir nefes hissettim. Bunun Taehyung olduğunu düşünerek korkmadım.
"Senin olduğunu biliyorum Taehyung, beni korkutamazsın."
Kalın ve ürkütücü bir ses konuştu:
"Peki ya Taehyung değilsem?"Arkama döndüm ve baktım. Daha önce hiç görmediğim üç tuhaf genç adamdı. Birisi yanıma oturdu ve "Vampir Rehberi sende ne arıyor?" dedi.
Hayretler içinde "Siz kimsiniz?" diye sordum.
"Birkaç canavar ya da bir başka deyişle senin çok iyi bildiğini sandığın vampirler!"
"Ben sizi tanımıyorum."
"Ama Taehyung'u tanıyorsun. Taehyung bize kendine bir oyuncak edindiğini ve ne kadar eğlendiğini anlatıp duruyor. Ayrıca Vampilerin yıllardır aradığı gizemli kitap Vampir Rehberi sendeymiş diye de duyduk. Onu şimdi bize sorun çıkartmadan verirsen zarar görmeyeceksin."
"Sizden korkmuyorum. Ayrıca Vampir Rehberi'nin size ait olmadığını biliyorum. Onu yıllar önce insanlar vampirlerden korunsun ve onların zayıf yönlerini bilsin diye bir insan yazmış. Yani sizlere değil, bizlere ait."
Şu deli cesaretim en olmadık yerlerde kendini gösteriyordu... Ve karşımdakiler bu durumdan hiç de memnun değildi.
"Bak güzelim, şimdi o kitabı bana ver ve bir daha seni rahatsız etmeyelim. Eğer bizim de oyuncağımız olmak istemiyorsan acele et."
Büyük cesaretimi sürdürme gereği duydum.
"Size kitabın yerini asla söylemeyeceğim. Aklınız olsa kendiniz bulurdunuz zaten! Her gün yeteri kadar lanet vampirle uğraşıyorum zaten. Ayrıca bir vampir başka bir vampirin mühürlediği insanı mühürleyemez bu yüzden sizden korkmuyorum. Beni aptal mı sandınız?!"
"Anlaşılan birileri zor seviyor. Sen bilirsin ufaklık."
Yavaşça boynuma doğru yaklaşmaya başladığında "İmdat!" diye bağırdım.
Taehyung hızlı bir şekilde yetişti ve beni kurtarmak için vampirlere tek başına karşı koymaya kalkıştı. Ardından da Jiyong geldi. İyi de bunların burada işi ne? Her neyse şu an ki sorunum bu değil! Gözlerimin önünde vampirler dövüşüyor, yine.
Taehyung birini ölümüne dövdükten sonra elimden tuttu ve "Kaçmamız gerek." dedi.
Hızlıca koşmaya başladık. Bir an duraksadım ve "Jiyong ne yapacak?" dedim endişeli bir şekilde.
"O bize yetişir. Acele etmemiz gerekiyor yoksa her an yetişebilirler." dedikten sonra koşmaya devam ettik.
Bir gece klübünün bulunduğu binanın arkasına saklandık. Taehyung gizlice bakıp gelip gelmediklerini kontrol ediyordu. Bu sırada korkudan beni hıçkırık tuttu. Hay şansıma...
Bunun üzerine Taehyung bana döndü "Bizi yakalatmaya mı çalışıyorsun?" dedi ve eliyle ağzımı kapattı.
Kendimi bir garip hissettim. Hıçkırıktandır... Bu sırada peşimizde olan vampirler ortadan kayboldu. Taehyung sevinçle yüzünü bana döndü.
"Sanırım kurtulduk."
Eli hâlâ ağzımı kapıyordu ve bana iyice yakınlaşmıştı. Uzun uzun yüzüme baktı ve daha fazla yakınlaşmaya başladı.
Bu sırada Jiyong geldi ve Taehyung panikle elini ağzımdan çekerek benden uzaklaştı. Jiyong, Taehyung'a yandan bir bakış attı ve yanıma yaklaştı.
"İyi misin?"
Ona "İyiyim." dedikten sonra yüzündeki çiziği fark ettim ve telaşla yanına yaklaştım.
"Jiyong yüzün kanıyor! Sana ne yaptılar?!"
Bu sırada Taehyung "Gitsem iyi olur." dedi ve hızla ortadan kayboldu. Jiyong ise arkasından sinirle soludu.
"Hem başına bir sürü dert açıyor hem de hiçbir şey olmamış gibi gidiyor. Bu çocuğu anlamıyorum... Ayrıca ben vampirim, unuttun mu? O yara izi şimdi kaybolur."
"Aslında Taehyung o kadar kötü değil, sadece öyleymiş gibi davranıyor bence."
Jiyong hayretle yüzüme baktı ve onaylamazca kafasını salladı. Ama bu konuda benimle tartışmak istemediğinden olsa gerek "Seni eve bırakmalıyım." dedi ve konuyu kapattı.
"Peki... ama vampiler nereye kayboldu?"
"Merak etme onların üstesinden geldim. Bir avuç gereksizdiler fakat güçleri yerindeydi. Biraz zor olsa da def ettim."
Beni hızlıca eve bıraktı. Her ne kadar belli etmese de o da geri döneceklerinden endişe ediyordu. Vedalaştıktan sonra içeri girdim ve direkt kapıda beni bekleyen annemle karşılaştım.
Annem "Nerelerdeydin?" diye sorunca aklıma bir yalan gelmedi ve gerçeği söyledim.
"Bir grup vampirden kaçtım ve çok yoruldum. Şimdi de odama çıkıp dinleneceğim."
Hızla söylediğim cümleleri hayretle dinledi ve "Bazen seni hiç anlayamıyorum." diyerek salona geçti.
Odama çıktım ve Vampir Rehberini yatağımın altına sakladım. Ne yazık ki artık güvende değildi. Aptal vampirler, kitapları bile dert.
Daha sonra yatağa atlayarak gözlerimi kapadım. Olaysız bir günüm olacak mı çok merak ediyordum...
by me & withkof
Umarım beğenmişsinizdir.
Sizi seviyorum🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vampire Love | kth
FanfictionGerçek olmadığına kendimizi inandırdığımız varlıklar, gerçekten yoklar mı? • • • • • Yıllar önce yazdığım bir kitap. Çok büyük beklentiye girmeyin. Cringe oluyorsanız okumak zorunda değilsiniz. Sizi diğer kurgularıma davet ediyorum🤗💜