Uyandığımda hala Taehyung'un kolları arasındaydım. O çoktan uyanmış beni izliyordu. Gülümsedi ve burnuma ufak bir öpücük kondurdu.
"Günaydın uykucu."
"Günaydın Taehyung."
"Hadi kalk da kahvaltı edelim."
"Tamam." dedim ve kalktım. O kahvaltı hazırlayacağını söyledi ve aşağı indi. Bu sırada ben de elimi yüzümü yıkadım.
Aşağı indiğimde Taehyung bir şeyler almak için markete gideceğini söyledi ve evden çıktı. O çıktıktan sonra salona geçtim ve televizyonu açtım. Ben oturmuş televizyon izlerken biri eliyle ağzıma bez gibi bir şey koydu ve kulağıma fısıldadı.
"Farklı bir insan olmalısın Eun Mi... Düşmanımın dostu düşmanımdır. Özellikle bir insansa."
Sonrası karanlık...
Taehyung'un ağzından
Eve döndüğümde Eun Mi ortalıkta gözükmüyordu. Odadadır diye seslendim ama cevap alamadım. Evin her bir yerine baktım ama hiçbir yerde yoktu. Onu yalnız bırakmamalıydım. Korktuğunu söylemişti...
Aceleyle bizimkilere ve kızlara haber verdim. Normalden daha hızlı geldiler ve içeri geçtiler.
Ga In ellerini saçlarına geçirdi ve "Eun Mi yok diye bizi çağırdın. Ne demek Eun Mi yok?!" diye gürledi."Yiyecek bir şeyler almaya gittim ve döndüğümde evde yoktu."
Jungkook umutla "Bir yere gitmiştir belki. Özel alışveriş falan yapması gerekiyordur." dedi.
"Hiç sanmıyorum. Öyle bir şey olsaydı bana haber verirdi."
Ortalıkta volta atıp saçlarımı çekiştirip duruyordum. Jin hyung geldi ve elini omzuma koyarak beni durdurdu.
"Sakin ol ve bize neler olduğunu anlat."
"Ben... nasıl oldu bilmiyorum ama Jin Kyun, Eun Mi'yi gördü sanırım."
Diğerleri "Ne?!" diye bağırmıştı ve tabiki kızlar bir şey anlamamıştı. Ga Yeon kaşlarını çattı ve oturduğu yerden kalktı.
"Neden bu kadar şaşırdınız, Jin Kyun da kim?!"
Yoongi "Uzun bir zamandır bize kin besleyen bir piç." diye cevap verdi.
"Bunun Eun Mi ile alakası ne?!"
Jin Ga Yeon'u sakinleştirmek için tatlı bir dille "Taehyung onun Eun Mi'yi kaçırmış olabileceğinden endişe ediyor. Sakin olmalısın Ga Yeon. Emin ol öfke bir işe yaramayacak." dedi.
Bu sırada Namjoon sinirle "O kana susamış pis köpeği gebertmeliydik!" dedi.
Jin ona ters ters baktı. Bu sırada telefon çaldı. Bilinmeyen bir numara arıyordu. Ben açtım ve hoparlöre aldım.
"Alo."
"Selam Kim Taehyung. Beni tanımış olmalısın."
"Ne var pislik herif?"
"Ben varım, adamlarım var. Ha bir de Eun Mi adında taze bir piliç var."
"Ona sakın dokunayım deme! Seni gebertirim Jin Kyun! Yarım bıraktığım işi tamamlarım vee inan bana bu çok acı verici olur!"
Telefonun diğer ucundaki ses kıkırdadı ve "Hey, sakin ol şampiyon. Sen dediklerimi yerine getirirsen Eun Mi çok iyi olacak. Belki biraz hırpalanmış olabilir ama hala kullanılır durumda." dedi.
"Ne diyorsun lan sen?! Hiçbir şekilde kurtuluşun yok pezevenk! Senin hayatına büyük bir zevkle son vereceğim."
"Böyle yapma ama... Şu an bana korkuyla bakan bir ölümlüye daha fazla zarar vermek istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vampire Love | kth
FanfictionGerçek olmadığına kendimizi inandırdığımız varlıklar, gerçekten yoklar mı? • • • • • Yıllar önce yazdığım bir kitap. Çok büyük beklentiye girmeyin. Cringe oluyorsanız okumak zorunda değilsiniz. Sizi diğer kurgularıma davet ediyorum🤗💜