Ben her şeyin bir şaka olmasını dilerken telefon çaldı. Fakat şu an umrumda bile değildi. Zaten konuşacak durumda olduğumu bile sanmıyordum. Bu yüzden telefonu Ga In açtı.
Telefonu kapattığında yüzü bembeyaz kesilmişti. Ga Yeon endişe ile yanına gitti ve "Ne oldu Ga In?" diye sordu.
Ga In kafasını yere eğdi. Ağlamaklı sesiyle
"Eun Mi'nin annesi, babası ve kardeşi Daegu'dan gelirken trafik kazası geçirmişler. Durumları ağırmış." dedi.Duyduklarım beni boğuyordu. Boğazımı bir el sıkıyor gibi hissediyordum. Şu an yaşadıklarım kesinlikle bir kâbus olmalıydı. Başka bir açıklaması olamazdı. Bir gün içinde hayatım bok gibi bir hal alamazdı.
~~~
Hızla hastahaneye geldiğimizde ameliyathaneden çıkan kardeşimi gördüm. Ölü gibiydi. Benim hiperaktif kardeşim Hae Jin hareketsiz yatıyordu.
Koşarak yanına gittim ve sıkıca sarıldım. Ona bugüne kadar kaç defa sarılmıştım ki? Saymaya kalksam bir elin parmaklarını geçmezdi. Ben onun kokusunu beynime kazımak istercesine koklarken hemşireler beni zorla ondan ayırdı. Beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı.
Bana "O öldü." dediler. O ölemez. Ben ona 'Seni seviyorum kardeşim' bile diyememişken o ölemez! Olamaz!
Duvarın kenarına çökmüş iyi bir haber beklerken doktorun ardından iki ölü beden daha ameliyathaneden çıktı. Annem ve babam. Onları morga götürmeleri için engel olmaya çalıştım ama yapamadım. İzin vermediler. Ben onlara doyamadım ve dünya onları benden kopardı.
Her şey üstüme geliyordu. Görüş açım yavaş yavaş kararıyordu. Son hatırladığım şey Ga In'in bağırışları oldu.
Ga Yeon'un ağzından
Eun Mi delirmiş gibiydi. Bağırıyor, ağlıyor, oradan oraya sarhoş gibi haraket ediyordu. Daha fazla dayanamayacağımı düşünerek kulaklarımı kapatmaya yeltendiğimde Ga In'in çığlığıyla bakışlarımı onun olduğu yöne çevirdim. Eun Mi bayılmıştı. Bütün bunlara katlanamamıştı.
2 Ay Sonra
O kötü günden bu yana iki ay geçmişti. Eun Mi'yi amcası yanına alacaktı fakat Eun Mi amcasına ailesinin hatırasını bırakamayacağını söyledi ve evde yalnız yaşmaya başladı. Zaten lisenin son yılındaydık ve reşit bireylerdik.
Başlarda yalnızdı ama birkaç kez intahar etmeye çalışınca Ga In ve ben de onunla kalmaya başlamıştık. Okula üç hafta kadar gelmedi fakat sonrasında biz zorla getirdik. Ders notları düşmüştü. Öğretmenler ve diğer herkes eski Eun Mi olması için çabalıyordu ama büyük ihtimal başaramayacaklardı.
Eun Mi'nin yaşadıkları hiç kolay şeyler değildi. Onun yerinde olsam kimse beni durduramazdı ve kendimi öldürmüş olurdum.
Diğerleri kendini toparlayabilmişti. Yoongi hariç. Arada Hoseok bizi neşelendirirdi. Fakat Yoongi ve Eun Mi'yi neşelendiremezdi. İki aydır bir kez olsun tebessüm bile etmemişlerdi. Eun Mi'yi anlıyordum ama Yoongi niye? Zaten nadir olan gülüşü yok olmuştu. Büyük ihtimal Taehyung gittiği içindi.
Biz Eun Mi'ye geri dönelim. Tek yaptığı elindeki günlüğe bir şeyler yazıp durmaktı. Ölü bir beden gibiydi. Çok az yemek yiyordu ve kilo kaybından ölecek diye korkuyordum. Hepsi o Taehyung denen herif yüzündendi. Eğer onu bırakmasaydı Eun Mi ailesini kaybetmenin acısına alışabilirdi belki. Her şey üst üste gelmişti...
Taehyung'un ağzından
İki aydır Eun Mi'yi görmüyordum ve onu inanılmaz özlemiştim. Fakat onun iyiliği için ondan uzak durmalıydım. Benim yanımdayken başı beladan kurtulmuyordu. Bu akşam onu görmeye gidecektim. O uyurken onu görmek istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vampire Love | kth
FanfictionGerçek olmadığına kendimizi inandırdığımız varlıklar, gerçekten yoklar mı? • • • • • Yıllar önce yazdığım bir kitap. Çok büyük beklentiye girmeyin. Cringe oluyorsanız okumak zorunda değilsiniz. Sizi diğer kurgularıma davet ediyorum🤗💜