Odadan çıktım. Okyanus alt katta kalıyordu. Odasına girince uyumadığını gördüm. "Neden uyumadın?"diye sordum. Kafasını önüne eğip "Çünkü seninle uyumaya alıştım."dedi. Okyanus gibi birinin benden utanması evet değişikti ama ben aldırmadan yanına oturdum. "Tamam bu gece de beraber uyuyacağız. Hadi gel babam bizi bekliyor" diyerek utandığını anlamamış gibi davrandım. Elimi uzattım kalkması için ama o elimi tutmak yerine kalkıp gülümsedi. Yeter bu kadar utangaçlık diye düşündüm.
Birlikte yürümeye başladık. Bir kaç dakika içinde babamla az önce oturduğum odaya girdik. Sonunda açıklama geliyordu. Tek kaşımı kaldırıp babama baktım. Derin bir nefes aldı. Sanırım uzun birşey anlatacak ve o susana kadar kimse konuşamayacaktı. Pekâlâ sabredebilirim.
"Evren, herşeye en baştan başlıyorum. Biz annen sana hamile kaldığında olası bir ihtimale karşı bizim galaksimizden epey uzakta olan bir gezegene gittik. Onlara senin dilini ve dinini öğrettik. Biz o gezegene gittiğimizde iki tane sevimli insanla tanıştık. Onlarda bizim gibiydiler. Yeni evli, yasak bir evlilik, yasak bir çocuk. Herşeyi hallettikten sonra gitmek için gözden kaybolmak üzereyken onların bıçakladığını gördü annen. Onları öyle bırakmazdı asla. Yanlarına gittik. Okyanus'un annesi 'Bebeğim.' dediğinde annen bebeğin yaşamasının neredeyse imkansız olduğunu söyledi. Okyanus'un annesi dirençliydi. Bir şeyler yapabileceğimize bizi inandırdı. Bizde annenle güçlerimizi birleştirip Okyanus'u onun rahminden alıp başka birinin rahmine taşıdık. Ancak Okyanus çok zayıftı. Kurtulması için senin genlerinin bir kısmını ona devrettik."dedi ve sustu. Tepki vermemi bekler gibiydi. Sanırım daha devamı da vardı. Gerçekten artık annemin yıldız değilde melek olduğuna inanmıştım. Devam etmesini bekledim. Etti de....
" Tabi Okyanus senin genlerini alınca beklenmeyen birşey oldu. Yeteneklerinin bazıları daha güçlü olacak şekilde onda da var. Ama bu kardeş olduğunuzu düşündürmesin. Neyse. Okyanus'un cadı olduğunu düşündüler. Ama değildi. Senin büyü yeteneğin yok denilebilecek kadar az çünkü kendini geliştirmedin. Ancak Okyanus geliştirdi. Bu yüzden ailesi onu zorla evlendirmeye kalktı. Bir büyücü yetiştirmek evlenditmekten çok daha kolaydır çünkü. O gün senin Dünya ya indiğin gündü. Okyanus başlarda çok korktu ve bende ona senin bir kahraman olduğunu anlattım çünkü ona kahraman olacağını biliyordum."dedi ve tekrar sustu.
"Evren,Okyanus Evren prensesi falan değil. Sadece büyücü."diye de tamamladı.
"Peki Okyanus nasıl büyü yeteneğini geliştirdi? Onunla nasıl iletişim kurdun?"diye sordum. Sanki korktuğu soru buymuş gibi baktı.
"Ben onun rüyalarına girdim. Ona yapması gerekeni anlattım. "dedi çekinerek.
Babama çok kızmıştım nasıl bunu yapar madem böyle bir yeteneği vardı neden benim rüyalarım değilde onun rüyalarına girdi? Ve düşünmeden sordum."Neden ben değilde o? Neden onum rüyaları ben senin oğlunum."dedim burnumdan soluyarak.
"Sen şu an sadece saçmalıyorsun. Büyü yetenekleri gelişmiş olan kralınız ve kraliçeniz sizin rüyalarınıza girmememiz için bütün güçlerini harcıyorlardı. Denemedim mi sanıyorsun? Ne acılar çektim senin rüyalarına girmek için her seferinde ölümden döndüm ama yinede pes etmedim."dedi ve kollarını açtı. Allahım berbat haldeydiler... "Bak bunlar senin rüyalarına girmek istedim diye oldu. İstersen Okyanus'a sor seni onun rüyalarına dahil etmeyi bile denedim. Ama hepsi başarısız oldu."diyerekte devam etti. Sanırım artık küçük çocuk gibi davranmayı bırakmalıyım. Zaten Okyanus da başıyla onaylamıştı. "Sanırım haklısın. Rüyalarımda defalarca birinin acı çektiğini hissettim ama ben annem sanıyordum. Vicdanım sanıyordum. Meğer o senmişsin. Kusura bakma baba. Lütfen."dedim çatallaşan sesine aldırmadan.
"Peki ya Okyanus nasıl girip çıkabiliyor RQUEMe?"diye sordum. Onunda cevabı gayet netti. "Annenin senin genlerini verdiğini biliyorsun. RQUEMde senin genlerinle kodlu. Sanırım onu seninle karıştırıyor." Gayet mantıklı bir açıklamaydı.
"Geçen gün RQUEMin damarlarından bir ses geldi. O neyin nesiydi? Ayrıca bu RQUEM'i alacağımı nerden biliyordunuz?"diye aklıma takılan son iki soruyu da sordum. "RQUEM seni korumak için özel bir kodlamaya sahip. Birazda konuşma yetisi var. O yorgunluğa rağmen konuştuysa. Gerçekten mucize ayrıca annen ve ben seni doğmadan önce bile o kadar iyi tanıyorduk ki sana en yakın olanın bu olduğunu biliyorduk."
Vay canına annem ve babam beni korumak için mükemmel bir çalışma uygulamış. Yine onlara hayran olmuştum. Diye düşünürken babamın sesiyle onları bıraktım. "Haydi gelin RQUEMi tamir edeceğiz."diye oda kendi düşüncelerini söyledi.
Tamam ben bir lord olabilirim uyku sorunum yok ama Okyanus bir insan büyücü bile olsa insan yani.. Uykuya ihtiyacı var. "Baba Okyanus gelmesede olur."dediğimde ikisi de bana baktı."Sonuçta onun uykuya ihtiyacı var."diye ekledim hemen.
Babam şen bir kahkaha attı. "Zaman Lordu benim farkında mısın? Siz uykunuzu alana kadar sabah olmayacak yarın."dedi gülümseyerek. O gülümserken bende gülümsedim. Gerçekten güzel gülümsüyordu.
Hep beraber RQUEMin yanında durduk. İçeri Okyanus girdi sonra ben de girdim ancak babam girmiyordu. Nedenini sorarcasına baktım. "Evren içeri davet etmezsen giremem"dedi. He buda o güvenlik olaylarından olmalıydı. "Baba gelebilirsin." dedim. Hâlâ girmiyordu. "Girsene baba." dedim. "Adımla seslenmek zorundasın." dedi. Şaka gibi değil mi? Bencede öyle. "Doğanay içeri gelir misin?"dedim utanarak. Babamdı o benim nasıl ismiyle hitap edebilirim. Neyse ki bu sefer girdi. O sırada Okyanus ben ve babam elele tutuşup bekledik. Babam ve Okyanus bilmediğim kelimeler kullandığı sırada bende onların söylediklerini zihnimde canlandırıyordum. Anlaşılan bu iş büyüyle olacak.
*****************
Yaklaşık beş saat oldu ve benim beynine ağrılar girdi. Tam bu sıra babam elimi bıraktı. Gözümü açıp ona baktım. "İyi görünmüyorsun. Bitti zaten. Hadi gidip uyuyun."dedi. Hemen başımı salladım. Okyanus'u elinden tutup odaya götürdüm. Beraber uyuma sözü vermiştim. Ve uyuyacaktım. Hemen banyoya girip üzerimi değiştirdim. Okyanus da aynısını yaptı. Yanıma uzandı. Çok değişikti ama ona alıştım. Gitmesini istemiyorum ama giderse de dur demem. Neyse bunları düşünmemeliyim diye uyardım kendimi ve gözlerimi kapattım.
Birden kulağımın içinde çığlıklar yankılanmaya başladı. Okyanus gözleri kocaman olmuş bakıyordu. Sonra....
Sonrası karanlık...
********
Bu bölümünde sonuna geldik. Multimedya babasına gülümseyen bir Evren.
İyi okumalar.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVREN LORDU
Science FictionHer şeyini kaybetmiş bir genç adam... Ve onun evrenine kendini kaptırmış bir kız... Evrenin bir köşesinde sessizce canlanmayı bekleyen mitolojik yaratıklar... He birde unutmadan koskoca evreni ayakta tutan küçük bir RQUEM....