/15.BÖLÜMDEN KESİT/

61 2 2
                                    

Aras motoru binanın arka tarafına park ettikten sonra inmemi beklemeden direkt içeri girdi.Gerçekten ben hayatımda bu kadar kaba bir insanla karşılaşmamıştım.''Gerizekalı!''Sesim tekrardan yankılanırken etrafıma baktım.Normal insanların yaptığı gibi herkes gecenin bu vakti evindeydi.Çevremde ki sokak lambaları sönük ışıklarıyla sadece kendine yetiyordu.Kaskı motorun üstüne bırakıp binaya adımlarken arkada ki –en az yirmi yıldır kesilmediğini belli ediyordu- çam ağaçlarının topluluk oluşturduğu yerden bir hışırtı koptu.Ya da ben son zamanlarda başıma gelen olaylardan sonra iyice paranoyaklaşmıştım.Sesi hiç duymamış gibi tekrardan hareketlenirken kendi kendime bir kedinin veya ağaçlarda yaşayan herhangi bir canlının olduğunu inandırmaya çalışıyordum.Ta ki horultu inleme karışımı gibi gelen ''siktir'' sesine kadar.Gece o kadar sessizdi ki eğer rüzgar o saniye esseydi bile duyamazdım.Arkamı tekrardan dönüp gecenin içinde kamuflaş olmuş yüzünde kar maskesi olan adamı görene kadar.Öyle bir çığlık atmıştım ki o sesin bir an o sesin benden çıktığına şaşırmıştım.Aramızda en fazla üç metre olan ve gözleri parıldayan bu adamla daha önce de karşılaştığımız hissiyatına kapıldım. Yavaşça bana doğru gelirken arkamı dönüp antika binaya doğru koşmam daha doğrusu yardırmam bir oldu .Bu bi hafta da peşimde olan adamların haddi hesabı yoktu. Aras bana bu konuda hiçte güvenilir gelmiyordu.Onunla tanıştığımdan beri bu olayların ardı arkası kesilmemişti .Eğer biraz mantığımla hareket etseydim zaten buraya bu saatte gelmezdim..Gerçekten şuan ne yapacağımı merak ediyordum.Yukarı çıkıp Arastan yardım isteyebilirdim.Lakin ne malum bu planda kendisinin bir parmağı olmadığına. Yavaşça giriş kapısını ittirdiğimde çıkan gıcırtılara küfür savurduktan sonra hızla aşağıya depoya doğru inmeye başladım. Çantamdan telefonumu çıkartıp Gökay' aradım.''Gecenin bu vakti bu-''

''Gökay ''sesim titriyordu.Duvarlara tutuna tutuna merdivenlerden inerken bir yandan da düşmemek için çaba sarf ediyordum.''Dolunay ne oldu,iyi misin''?Karşı taraftan bir hışırtı koptu.''Bana yardım et.''Telefon ışığını önümdeki merdivenlere tuttum.Zifiri karanlık bana hiçte yardımcı olmuyordu.''Nerdesin?''Telaşlandığı sesinden belliydi.''Tiyatro binasındayım.''

''Senin orada bu saatte ne işin var?''Telefon düşük pil uyarı verirken bir kez daha geceye lanet ettim.'' Gökay şarj bitiyor tiyatro binasındayım Aras bana oyun oynuyor olabilir depo-''Birden fener ışığı kapanınca duraksadım.Telefon kapanmıştı. İkinci kere bela okurken etrafıma bakındım.Kör olmuş gibiydim.Gözyaşlarım yavaşça akarken buradan nasıl kurtulacağımı düşünüyordum.Aras bana gerçek anlamda güvenilir gelmiyordu.Zaten adamın gözlerinde bile bir kötülük pırıltısı vardı. Ensemde bir nefes hissetmemle refleks olarak arkamı döndüm.Dönmemle sırtımda ki elin beni aşağıya doğru itmesi ve benim ses tellerimin sanki boşluktaymış gibi takılması içten bile değildi.Başıma bir ağrı saplanınca gözlerimin içeriye doğru kaydığını hissettim. Boynum ve sırtım soğuk zemine çarpınca inledim.Kafam basamaklardan birer birer kayarken alnımdan akan kanlar dudaklarımı ıslatmıştı.Bacaklarım sanki hiç var olmamış gibi yuvarlanırken kendimi bıraktım. Kafatasım zonkluyordu.Bedenim acı içerisindeydi.Bilincim beni terk ederken gözlerimi sanki binlerce yıldır uyumayı beklermişçesine kapattım. Bedenimi ölüm korkusu sararken ruhum kapana kısılmıştı.Titrek bir nefes verirken dışarıya kendimi galaksinin sonsuzluğuna bırakmıştım.

ŞİMDİLİK KISA BİR KESİT BIRAKIYORUZ AFFOLA :*

UMARIZ YENİ BİR YIL SİZLERE YENİ MUTLULUKLAR YENİ HAYALLER YENİ VE YENİ UMUTLAR GETİRİR. 

SİZLERİ SEVİYORUZ 

SENEYE GÖRÜŞÜRÜZ LŞDGJKRGJR (İĞRENÇTİ)


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ANAHTARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin