Bölüm 6

3.6K 322 11
                                    

“İşi bu kadar kolay kapacağını tahmin etmemiştim Nialler.”

Dünkü bileklik yapma işi bana o kadar eğlenceli gelmişti ki bugün de büyük salonda geçirdiğimiz serbest zamanda Rose’a rica edip bileklik yapmaya devam ettim. Bugün ek olarak işe başka bir ip daha ekleyerek nasıl devam edebileceğimi öğrenmiştim.

“Bayan Rivers dün benimle senin hakkında konuştu.”

“Yine ne yaptım?”

“Aslında ilk defa senin hakkında olumlu konuştu. Serbest zamanını bileklik yaparak geçirmen hoşuna gitmiş.”

Hafifçe gülümseyip susmayı tercih ettim. Bayan Rivers’ın aklında benimle ilgili olumlu düşünceler olması iyi bir şeydi. Belki de iyileşmeye başladığımı düşünerek beni taburcu ederdi.

“Ne o Niall? Yokluğumda el işine mi başladın?”

Demi’nin neşeli sesini duyunca elimdeki yarısına gelmek üzere olduğum bilekliği direk Rose’a uzattım ve masadan kalktım. “Hayır. B-Ben sadece…”

“Yeğenime bileklik yapıyordum da Niall da bana yardım ediyordu.” Diyerek araya girdi Rose.

Derin bir nefes alıp rahatladım. Gerçi ben neden bu kadar stres yaptım ki?

“Niall ve yardım etmek, ha? Yavaş yavaş insan olduğunu kabullenmem gerekiyor sanırım.”

Demi’ye dönüp sahte bir kahkaha attıktan sonra Rose’a “Görüşürüz” diyerek merdivenlere yöneldim. Demi de arkamdan gelmeye başladı. Ona aldırmadan basamakları ikişerli çıktım ve hızla odama yöneldim. İçeri girince de kendimi yatağa attım. Demi de çok geçmeden içeri girdi ve ardından kapıyı kapattı.

“Ee, beni özledin mi?” diye sordu cam kenarındaki koltuğa otururken.

“Hı hı, bir yolunu bulup beni görmeye gelmen için tüm gün dua ettim.”

“Üzgünüm Nialler ama dışarıda da yanında olmam gereken insanlar var.”

“Hey bak.” Doğrulup ciddi bir ses tonuyla konuşmaya başladım. “Bence onlara daha fazla zaman ayırmalısın. Gerçekten hiç üzülmem.”

“Pekala çakma sarışın bu sözlerle benden kurtulabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun.”

“Bana bir daha sakın çakma sarışın deme.”

“Sarı civciv?”

Tekrar uzanıp elimi başımın altına koydum. “Civcivler zaten sarı olur aptal.”

“Pekala.” Dedi derin bir iç çektikten sonra. “İsminle seslenmeye devam ederim o zaman.”

Odayı kısa süreli bir sessizlik kapladığında Demi gözlerini benden ayırmamıştı. Normalde birinin bana uzun süre bakması beni rahatsız ederdi ama onun bakışları nedense… Neyse boş verin. Olumlu bir şey söylemeyeceğim.

“Biliyor musun benimde ikinci bir ismim var.” Dedim sessizliği bozmak için.

“Sormamıştım.” Dedi gülümseyerek.

“Her şey sorulunca söylenmiyor Bayan Lovato.”

Gülümsemesinin büyümesine bir anlam veremiyordum. “Ne peki?”

Tam sorusuna cevap veriyordum ki birden gözlerime bir görüntü geldi. Bir anım demek daha doğru olur herhalde. On altı yaşlarındayken yine babamın beni Charlotte ile evde yalnız bıraktığı günlerden birindeydik. “Sana neden James demeyi tercih ediyorum biliyor musun bebeğim?” diye sorduğunda başımı hayır anlamında iki yana salladım. Bilmek de istemiyordum. Ama bunu tabi ki Charlotte’a söylememiştim. “Çünkü daha erkeksi.” Dedi parmaklarını yanağımda gezdirirken. “Seni arzulamama neden oluyor. Aynı sesin ve kokun gibi.”

“Yine bir şeyler mi duyuyorsun?” Demi’nin yanıma yaklaştığını ancak sesiyle görüntünün kaybolmasıyla anlayabilmiştim.

Kendime geldiğimde nefesimi tuttuğumu fark edince derin bir nefes aldım ve parmaklarımı sertçe saçlarımın arasından geçirdim. Başımı iki yana sallayıp “Hayır.” Dedim. O fahişeyi her hatırladığımda olduğu gibi yine kendimi çaresiz hissediyordum. Boğazımda bir yumru hissettim. Tanrım, Charlotte’tan bu kadar korkuyor olamazdım. Bir an önce her şeyi unutmak istiyordum, eski hayatıma dönebilmeyi, gülebilmeyi, insanlara dokunabilmeyi… Demi’nin bana endişeyle baktığını fark edince gözlerine denk gelmemeye dikkat ederek yüzüne baktım.

“Ne olursun bir an önce sana güvenmemi sağla Demi, güvenimi kazan. Bunları tek başıma yaşamaktan sıkıldım. Bana yardım et. Her zaman yanımda olacağını hissedebileyim ki sana neler yaşadığımı anlatabileyim. İyileşmek istiyorum Demi. Sevdiğim insanlara dokunmak, sıcaklıklarını hissetmek istiyorum.”

Bir anlık gözlerine baktığımda parladıklarını gördüm. Elini benimkinin üstüne koymak için kaldırmıştı ki hızla geri çekti. Dokunsa bile elimi çekeceğimi biliyordum ama yine de böyle yapması beni üzmüştü. Anlık bir cesaretle elimi onunkine yaklaştırdım. Sesli bir şekilde yutkundum. Hadi ama bu kadar zor olamazdı. Sadece parmak uçlarına dokunabilmiştim. Daha fazla ilerleyemeyince pes edip titreyen elimle Demininkini okşamaya başladım. “Sıcaklığını hissetmek istiyorum Demi. Lütfen bana yardım et.”

Half A Heart (Demi Lovato&Niall Horan/Diall)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin