Bölüm 10

3.8K 312 21
                                    

“Şey, biraz başım ağrıyor. En iyisi ben odama çıkayım. ”

Rose’un endişeli bakışları bir sorun olduğunu anladığını gösteriyordu ama neyse ki üstüme gelmek yerine gitmeme izin vermişti. Hızlı adımlarla odama çıkarken bir yandan da beynimde yankılanan çığlıkları susturmaya çalışıyordum. Onu bir daha görmek istemiyorum.  Tekrar sesini duymak, dokunuşunu hissetmek… Tanrım bir yolunu bulup buraya gelmelerini engellemeliyim. Ama nasıl? “Çaresizsin Niall, yine çaresizsin.” Yine onun sesini duyuyordum. Yanımda olmasa bile bana dediği her şey aklımın bir köşesine kazınmıştı ve bir türlü silinmiyordu. Kendimi berbat hissettiğim her anda o iğneleyici sesi saklandığı yerden çıkıp beynimin içinde bağırmaya başlıyordu. “Yalnızsın James.” Elimi sertçe saçlarımın arasından geçirip odada volta atmaya başladım. Sesin şiddeti gittikçe artıyordu. Ellerimi kulaklarıma götürüp sertçe bastırdım ama tabi ki bunun bir faydası olmuyordu. “Kimsen yok Bebeğim. Sadece ben varım.” “Yeter!” diye bağırdım kendi kendime. “Ne olur sus, ne olur.” Sırtımı duvara yaslayıp yavaşça kendimi yere bıraktım. Ellerim hala kulaklarımdaydı. Görüş alanımın bulanıklaşmasından ağladığımı anlayabiliyordum. Sesi duymamamın tek yolu dikkatimi dağıtacak bir şeyler bulmamdı. Demi nerede kaldı? Şu an yardımına ihtiyacım var, ona ihtiyacım var.

“Beni susturamazsın Niall.”  Dayanamıyorum! Başımı sertçe duvara çarptığımda “Lütfen sus.” Diye kendi kendime yalvarmaya devam ediyordum.

Charlotte’un sesine şimdi de kulağımdaki çınlama katılmıştı. “Sakin ol Niall.” Diyerek kendimi sakinleştirmeye çalıştım. “Duyduğun sesler gerçek değil. Onları susturabilirsin.” Elimin tersiyle gözyaşlarımı sildikten sonra etrafıma bakınıp bir şeyler aramaya başladım. Dikkatimi dağıtabilecek bir şeyler. Ve tam o sırada gözüme hala Demi’nin bıraktığı yerde duran gitar takıldı. Gitar çalmaya aşık biri olarak en son ne zaman gitar çalmıştım? Belki bu bana iyi gelebilirdi. Hızla olduğum yerden doğrulup pencerenin yanında duvara yaslı olan gitara yöneldim ve elime aldıktan sonra koltuklardan birine oturdum. Derin bir nefes alıp konsantre olmaya çalıştım. Ezberlediğim notaları hatırlamaya çalışıyordum. Gitarın tellerine bir kez vurduğumda beynimdeki seslerin azaldığını hissettim. Parmaklarımı, mi minör notasının perdelerine yerleştirip tellere bir kez daha vurdum. Biraz sonra kendimi Hey There Delilah’nın müziğine kaptırmıştım. Uzun bir süre sadece çaldıktan sonra sözlerini de mırıldanmaya başladım. Tamam, şu an çok garip göründüğümün farkındayım. Az önce kendi kendime duyduğum seslerin susması için çırpınırken şimdi oturup şarkı söylüyordum. Bunu en başından beri söylüyorum;  Sorunlarım var, delilik derecesinde.

Kendimi iyice şarkıya kaptırıp dikkatimi başka bir şeye yoğunlaştırmayı başarmıştım. Hatta şarkıya kendimi o kadar kaptırmıştım ki sesim fazlasıyla yükselmişti. Gözlerimi kapatıp şarkıyı hissederken duyduğum bir sesle çalmayı bırakıp gözlerimi açtım. Demi kapının yanına yaslanmış gülümseyerek beni izliyordu. “Şey ben sadece biraz zaman öldürüyordum.” Hızla gitarı duvara yasladıktan sonra ne yapacağımı bilemeyip oturduğum koltuktan kalktım.

Demi göğsünde birleştirdiği kollarını çözüp yanıma yaklaştı. “Çalmaya devam et.”

“Hayır.” Dedim elimi enseme götürerek. “Zaten az sonra bırakacaktım.”

“Çok iyi çalıyorsun Niall. Sesin de çok etkileyici ama en önemlisi şarkı söylerken mutlu görünüyordun.”

“Alt tarafı bir şarkıydı.” Dedim eski yerime oturarak. Demi de her zamanki gibi karşıma oturdu. Hala gülümsüyordu.

Bakışlarımı yere çevirip alnımı ovmaya başladım. “Bana öyle bakmayı kesecek misin?”

“Elimde değil. Sesinden çok etkilendim.”

Half A Heart (Demi Lovato&Niall Horan/Diall)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin