4. Ders 📚

12.7K 908 967
                                    

Gözlerini Chanyeol dışında her yerde gezdirirken uzun adamın sana baktığını hissedebiliyordun.

Jongin, TaeHan'ı siz daha rahat sohbet edebilin diye yanına almıştı. Ufaklık şuan dayısı ile birlikte arka tarafta lezzetli tavuklar pişiriyordu.

"Şey... TaeHan sanırım sana söylemedi fakat geçenlerde ağladı." Chanyeol konuştuğunda şok olmuş yüz ifaden ile birlikte ona döndün.

"Ağladı mı? Bana hiç bahsetmedi. Neden?"

Uzun adam sana cevap vermeden önce sıkıntılı bir nefes aldı. Konunun pek hoş bir şey olmadığı buradan belli olmuştu.

"TaeHan'ın Babası yok mu?"

Gözlerinin dolmasını engelleyememiştin. Boğazına kolaylıkla yer edinmiş olan yumruyu göndermek için yutkundun. Fakat yine de fayda etmemişti.

"Hey bunu sana ağla diye sormadım." Masanın biraz köşesinde kalan elinin üzerine yerleşen büyük ve sıcak tutuş ile bakışlarını Chanyeol'e çevirdin. Genç öğretmen endişeli gözler ile sana bakıyordu.

"Ben... ben ona bu eksikliği hissettirmemeye çok çalıştım. Yani elimden geleni yapıyorum ama asla o boşluğu dolduramıyorum. Dolduramam da fakat oğlumun bu yüzden acı çekip ağlaması beni çok üzüyor."

"Sen harika bir annesin. TaeHan'ı tek başına çok iyi yetiştirmişsin emin ol." Karşındaki büyük gözlü adama bakıp buruk bir tebessüm ettin. O da aynı şekilde sana karşılık verdi. Elini hala kendi elinin üzerinde hissedebiliyordun ve bu biraz kalbini de ısıtmıştı.

TaeHan yanınıza gelene kadar konuşmaya devam ettiniz. Ufaklık masaya gayet uykulu bir halde geri geldiğinde artık eve gitme zamanının geldiğini anlamıştın. Çünkü saat çoktan öğleni geçmişti ve ufaklık öğle uykusuna yatmalıydı.

Hazırlanıp masadan kalktığınızda bir süreliğine oğlunu tekrar dayısının yanına gönderip senin gibi ayakta olan uzun adama döndün.

"Chanyeol... bugün için teşekkür ederim ama bizim aramızda duygusal anlamda bir şey olamaz. Sen benim için sadece oğlumun öğretmenisin." Söylediklerin senin için gayet uygun ve makul şeylerdi. Aynı zamanda olması gereken bir durumdu. Oğlunun öğretmeni ile ilişki içerisinde bulunmak sana ters geliyordu.

Chanyeol anlayış ile kafasını salladı.

"Meraklanma. Sende benim için sadece öğrencimin velisisin."

"Buna sevindim." Son kez Chanyeol ile vedalaşıp dükkandan oğlun ile birlikte ayrıldın.

***
Pazartesi günü öğle arası vakti geldiğinde çantandaki sabah hazırlayıp koyduğun sandivici çıkardın. Kendini oldukça aç hissediyordun fakat yemeğe çıkmak için bir o kadar da tembelleşmiştin.

Yemeğinden ufak ısırıklar alıp midene gönderdiğin sırada dibinde birinin dikilmeye başladığını üstüne düşen gölge ile fark ettin. Kafanı ağır bir şekilde kaldırıp kim olduğuna baktın. Patronun Kim Jongdae, elleri ceplerinde gayet karizmatik bir şekilde sana bakıyordu. Ayrıca kaşlarının çatık olduğu detayını da atlamayalım.

"Yemeğe çıkmıyor musunuz?"

"Ah hayır Bay Kim. Bugün evden getirdim." Elindeki sandivici görmesini sağlamak adına biraz yukarı kaldırdın. Aksi gibi genç patorunun kaşları daha fazla çatılmıştı.

"Bu bir öğle yemeği için yeterli değil. Kalkın benimle birlikte gelin."

Telaş içinde ellerini sağa sola salladın. Kendince gerekli olmadını anlatmaya çalışıyordun. 

Sadece Öğretmen (Chanyeol OC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin