Jongin'in dükkanına geldiğinizde derin bir iç çekip içeri girdin. Peşinden de Jongdae gelmişti.
Kasada bekleyeb Yifan seni gördüğünde kocaman gülümsemişti. Fakat arkandaki kişiyi görünce surat ifadesi tam tersine dönmüştü. Kaşları çatılmış ve yüz hatları fazlasıyla gerilmişti.
Kasadan ayrılıp size doğru ilerlemeye başladı.
"Senin burada,daha önemlisi kardeşimin yanında ne işin var?" Jongdae'ye sertçe bakarak konuştuğunda anlamamazlıkla kaşlarını çattın.
"Bazı şeyleri tam olarak açıklığa kavuşturmamız gerek Yifan." Jongdae kayıtsız bir şekilde cevap verdiğinde Yifan ona vurmak ister gibi öne çıktı.
"Yifan dur." Önüne çıkıp elini onun omzuna koydun. "Ne oluyor? Siz tanışıyor musunuz?"
Yifan'ın gözleri sana döndüğünde bir adım geri çekilip derin bir nefes aldı ve sessiz olduğunu düşündüğü fakat oldukça kolay duyduğun bir kaç küfür mırıldandı.
"Personel odasına gidelim. Durduk yere müşterilerimi kaçırmak istemiyorum." Seni önüne alıp hafifçe itekledi. Içindeki merakla birlikte personel odasına doğru ilerledin.
Kapıyı açıp içeri girdiğinde Jongin'i bir kaç kağıda bakarken bulmuştun. Genç adam kafasını kaldırıp sana baktı ve görür görmez yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.
"Hoş geldin!" Ayağı kalmış sana sarılmak için yaklaşırken arkandan odaya giren kişi ile kaşları çatıldı.
"Senin burada ve benim kardeşimin yanında ne işin var?" O da aynen Yifan gibi konuştuğunda bunun sebebini iyice merak etmeye başlamıştın.
"Ne haltlar dönüyor?" Gergin bir ses tonu ile konuştuğunda Jongin sana bakıp derin bir nefes aldı.
"Her şeyi yanlış bilip ona da yanlışları anlatmanıza izin veremem." Jongdae sert bir ses tonu ile konuştuğunda ona döndün.
"Neyi yanlış biliyoruz?! Senin piç olduğun gerçeğinin neresi yanlış?!" Jongin ani bir sinirle karşısındaki adamın yakasına yapışınca şaşkınlıka gözlerin büyüdü.
"Jongin! Ne yapıyorsun?! Dur!" Elini esmer adamın koluna koyup onu geri çekmeye çalıştın.
"Bir halt bildiğin yok! Çek elini!" Jongin boğazları patlarcasına konuştuğunda korkuyla bir iki adım geri çekildin.
"Anlat o zaman." Sesin kırgın çıktığında esmer olan ellerini geri çekti.
"Bu piç SooRa'yı hamile bırakıp daha sonra onu terk eden kişi."
Duyduğun şey doğru muydu? Kulakların doğru mu işitmişti? Kafanın içinde bir uğultunun döndüğünü hissetmiştin. Beynin ağırlaşmış gibi geliyordu. Yerinde sendeleyip tutunacak bir yer aradın. Yifan yanına yaklaşıp destek olmak istermiş gibi elini omzuna koydu.
"Işte yanlış bildiğiniz şey bu." Jongdae yumruklarını sıkarak konuştuğunda sen dolu dolu gözlerinle ona bakıyordun.
"Siktir ordan!" Jongin, Jongdae'yi geri iteklerken konuştu.
"Siz SooRa'nın çok ak pak olduğunu sanıyorsunuz! Beni neden bir tek sen tanıyorsun Jongin? Madem o ve Yifan da SooRa'nın arkadaşıydı ben neden onlarla tanışmadım?"
Genç adam duraklayıp hepinizin üzerinde bakışlarını gezdirdi.
"Bilmiyorsun değil mi? Ben SooRa ile sadece 2 hafta sevgili oldum Jongin. Ve o süre boyunca ona elimi bile sürmedim. Benden önceki sevgilisini biliyor musun peki? Park YoonShik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Öğretmen (Chanyeol OC)
FanfictionHiç evlenmemiş biri olarak bir çocuğa sahip olmak senin için zordu. Hele de erkek çocuğa sahip olmak. Henüz 5 yaşında olan oğlun TaeHan'a Anne olmaya çalıştığın kadar Baba da olmaya çalışıyordun. Park Chanyeol ise oğlunun sürekli olarak övdüğü ve ba...