13. Ders 📚

11.2K 808 689
                                    

TaeHan'ın, Chanyeol'e sesleniş şekli ile herkes dumura uğramış gibiydi. Tabii ki Jongin hariç. Genç adam yanına gelip sana sinsi sinsi bakmaya başlamıştı.

"Demek Chanyeol'e 'Appa' dedi."

Gözlerini kaçırıp yutkunduğun sırada kan alma işlemi biten TaeHan ve Chanyeol sana doğru gelmişti. Ufak çocuk hala Chanyeol'un omzunda sızlanıyordu. Uzun adam onun sırtını okşarken sana bakıp göz kırptı.

"Sonuçları ne zaman alabiliriz RiJin-ah?" Yifan aslında herkesin merak ettiği soruyu sorunca beyaz önlüklü kadın düşünür gibi dudaklarını büzdü.

"Yani normalde biraz uzun sürer ama ben sizin erken almanız için elimden geleni yaparım."

"Teşekkür ederiz RiJin." Jongin genç kadının omzuna kolunu attıp kan alma odasından dışarı çıkardığında siz de o ikisi gibi odadan çıkmıştınız.

Jongdae, ceketini giyip şöyle bir üstünü düzelttikten sonra sana son kez derin bir şekilde bakıp hastaneden ayrıldı.

Siz de hastanenin kapısından henüz çıkmıştınız ki Jongin bir şey hatırlarmış gibi arkasını döndü.

"Bu arada akşam bize yemeğe geliyorsunuz. Itiraz falan edemezsiniz."

"Ne işimiz var sizde ya. Görüşüyoruz zaten sürekli!" Haftasonunun ilk günü zaten hastanede geçmişti şimdi bir de akşamını Jongin'in dırdırla geçecek olan yemek saattinde harcamak istemiyordun.

"Chanyeol'un aileye kabul edilişini kutlayacağız. Hem RiJin'i de çağırdım. Hasret giderirsiniz işte." Gözlerini devirip sorarcasına Chanyeol'e baktığında uzun adam fark etmez anlamında omuz silkmişti.

"Tae-ya! Akşam dayına yemek yemeye gelmek ister misin?"

"Jongin haksızlık yapıyorsun!" Somurtup esmer adama vurduğunda Jongin sana bilmiş bir gülüş sergiledi.

"Ebet dayııı. Omma akşam dayıma didelim. Lütpen!" Tae ellerini çenesinin altında birleştirip dudak büzerek baktığında yelkenleri suya indirmiştin bile.

"Tamam tamam." Yanıtın üzerine Jongin ve TaeHan sevinçle çığlık atıp beşlik çaktı. Iyice somurttuğunda Chanyeol kıkırdayıp boşta olan eliyle elini kavradı.

Jongin'in bunu yapmasından nefret ediyordun. Ne zaman sen bir şey yapmak istemesen TaeHan'ı kullanarak o şeyi sana kabul ettirmeye çalışıyordu. Şimdi olduğu gibi.

Akşam Jongin'in dediği gibi buluşma kararı aldıktan sonra arabalarınıza binmiştiniz.

"Aç mısınız?" Chanyeol bir sana bir de TaeHan'a baktı.

"Ebet." TaeHan kafasını aşağı yukarı sallarken konuştu. Bunun üzerine sen de onay veren bir bakış attın. Chanyeol kafasını sallayıp onay verdi ve ardından arabayı çalıştırdı.

***
Yemeklerinizi yedikten sonra TaeHan'ın yoğun ısrarı üzerine yakındaki çocuk parkına gelmiştiniz.

Chanyeol, TaeHan'ı salıncakta sallıyordu. Ufaklık bu durumdan oldukça memnun ve mutluydu. Her yukarı yükselişinde elini gök yüzüne dokunmak ister gibi yukarı kaldırıyordu.

Ikiliye bakarken Chanyeol'un ne kadar büyük bir kalbe sahip olduğunu düşünüyordun. Hiç bir erkek kolay kolay çocuklu bir kadını kabul etmezdi. Ama Chanyeol hem seni hem oğlunu kabul etmiş bir de üstüne sevgisinden size bolca bahşetmişti.

Uyuyamadığın gecelerde TaeHan'ın hiç bir zaman bir babaya sahip olamayacağını düşünüp dururdun. Bu seni çok fazla üzüyordu. Ama şimdi öyle bir ihtimal kalmamıştı. Bundan sonra sen istemesen bile Chanyeol'un sizi bırakmayacağını biliyordun.

Sadece Öğretmen (Chanyeol OC)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin