two friends, one soul

1.1K 215 63
                                    

Eliyle ranzasının soğuk demirlerine tutundu Jeno. Karanlıktı kaldığı tımarhanenin odası. Ve soğuktu. Alacakaranlıktı. Onu sömürüyordu.

"Hey Jaemin," diye fısıldadı Jeno ranzanın alt tarafında yatan Jaemin'e. Jaemin cevap vermedi. Jeno buruk bir şekilde gülümsedi. "Buradan... Buradan kaçsak mı?"

Jaemin uzunca bir süre cevap vermedi. Ardından yatak gıcırdadı. Bir oflama duyuldu. "Kaçıp nereye gideceğiz ahmak? Kimsemiz olmadığı için buradayız zaten. Vazgeç artık."

"Buradan nefret ediyorsun."

"Ediyorum, sen de öyle," Jaemin ayağa kalkıp pencereye ilerledi. "Ama burası hiç değilse güvenli Jeno."

"Evet, her gün dayak yiyiyoruz. Ne kadar da güvenli!" Jeno da aşağı indi. Jaemin ona döndü. Gece yarısıydı ve karanlık yüzlerine gölgeler düşürüyordu. Jaemin onu omuzlarından sertçe ittirdi.

"Senin sorunun ne?"

"Asıl senin sorunun ne Jae?" Jeno da onu ittirdi. İki genç de sinirliydi. Karanlık, soğuk odada öylece dikiliyorlardı. Ayakları çıplaktı. İkisi de bağırmaya cesaret edemiyordu, yoksa bir dayak daha yerlerdi. "Buradan nefret ediyorsun! Ama buradan gitmek istemiyorsun. Güvenliymiş! Kıçımın güvenlisi! Eminim sokak daha güvenlidir. Seni bilmem ama her gün dayak yemekten bıktım..." Son cümlesinde sesi kısıldı Jeno'nun. İkisi de sakinleşti. Jaemin gidip en iyi dostunun omzunu sıktı. "Artık dövülmek istemiyorum Jaemin... Dayanamıyorum..."

İkisi de sessizce gözyaşları döktü o gece. Tuzlu yaşlar o kadar duyguluydu ki bir türlü ayrılmadı yanaklarından. Yetim çocuklardı ikisi de. Yalnızlardı. Tek dostları kendileriydi. Acı çekiyorlardı, hem fiziksel, hem de duygusal. Fakat destek oluyorlardı birbirlerine.

Bu destek de tükeniyordu. Yavaşça, onları terk ediyordu.

*

geber _NaJaeMin_ zaa

ANTROPOFOBIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin