Tüm olaylar bu bölümde başlıyor. Huzurlu okumalar :))
*
*Hepsi Doyoung'un evinde toplanmıştı, pazartesi gecesi. İçkiler duruyordu yerlerde. Televizyonda basketbol maçı açıktı. Pizza yiyorlar, konuşuyorlardı. Normal gençlerin yapması gereken şeyleri yapıyorlardı.
"Ailem üniversite için zorluyor. Gitmek istemiyorum," Taeil söylendi pizzasını yerken. Ten buruk bir şekilde gülümsedi.
"Senin yerine ben gidebilirim hyung," dedi yavaşça. Yuta onun omzunu sıktı. Kendi hallerinden şikayetçiydi hepsi, ama birbirlerine ihtiyaçları vardı.
Jaehyun bakışları elindeki bira şişesindeyken mırıldandı.
"Taeyong hyung iyi midir?"
Herkesi susturdu bu soru. Jeno ve Jaemin birbirlerine baktılar. Donghyuck yanıtladı: "Eminim bizden daha iyidir hyung."
"Evet, o orada." Hansol işaret parmağıyla yukarıyı gösterdi. "Bundan eminim. Herkesten daha nazikti. Eşsiz biriydi..."
Sessizlik yine baş kaldırırken Jaehyun'un gözleri doldu. Mark onun omzuna elini koydu. Johnny ayağa kalktı ve bira şişesini havaya kaldırdı.
"Kadeh kaldıralım!" Bağırdı burukça gülümseyerek. 11 kişi de ayaklandı. Hepsi bira şişelerini kaldırdı. Johnny bağırdı yeniden: "Taeyong'a! Dünyadaki en iyi yürekli insana!"
"Taeyong'a!"
Şişeleri tokuşturdular bağırarak. Ardından her yer karardı ve ölüm sessizliğine büründü.
Salonda yalnızca eşyalar kaldı, 11 genç de aynı anda ortadan yok oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANTROPOFOBI
Fanfiction❝ geyik geldiğinde, ölüm peşinde. ❞ ⋟Bir grup dost. Birinin ölümü ile peşi sıra gelen talihsizlikler ve doğaüstü olaylar. Birbirine tutunan eller, bir hayatta kalış mücadelesi. Ve ölen bedenler. © dububaozi • nct • gizem + gerilim...