Lee Taeyong gözlerini hastanede açtığında bedeni uzun zamandır hareketsizlikten dolayı ağrıyordu.
"Uyandı! Tanrım, sonunda uyandı!" Birkaç ses duydu. Sanki suyun altındaymış gibi buğuluydu. Taeyong yüzündeki hava üfleyen maskeye uzun uzun baktı. Çapaklı gözlerini açarak etrafta gezdirirken sadece nefes alıp veriyordu. Kulakları çınlıyordu. Damakları susuzluktan yapışmıştı.
Birkaç dakika sonra doktor geldi. Gözlerine ışık tuttu. Parmaklarındaki refleksleri ölçtü. Birkaç test daha yaptı. Ve konuşmasını istedi.
Taeyong dudaklarını araladı.
"Geyik."
Diğer insanlar dediğini pek fazla umursamasa da Taeyong bunun bir şeyler çağırıştırdığına emindi.
Ağlayan kadını sakinleştiren adamla beraber 1 saat sonra odada yalnız kaldı.
"Oğlum, iyi misin?"
Taeyong yatakta otururken kadına boş boş baktı. "Seni tanımıyorum."
"Biliyorum," dedi kadın gözlerini silerek. "Doktor uyandıktan sonra bunun olabileceğini söyledi. Sonuçta çok uzun süredir bilincin kapalıydı."
Taeyong'un beyninde şimşekler çakar gibi oldu. Bir şeyler hatırlamaya başladı.
Ölümler hatırlamaya başladı.
"Bana... bana ne oldu?"
Taeyong sordu. Adam ile kadın birbirine şaşkınlıkla baktılar. Taeyong anlamıyordu. Neler olmuştu? Hatırladığı şeyler de neydi öyle? Ölen kişiler kimdi?
Kadın yanıtladı.
"Taeyong... Sen 1 senedir komadaydın."
***
Beyniniz yandı biliyorum benimki de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANTROPOFOBI
Fanfic❝ geyik geldiğinde, ölüm peşinde. ❞ ⋟Bir grup dost. Birinin ölümü ile peşi sıra gelen talihsizlikler ve doğaüstü olaylar. Birbirine tutunan eller, bir hayatta kalış mücadelesi. Ve ölen bedenler. © dububaozi • nct • gizem + gerilim...