ANTROPOFOBI

모조품 : antropofobi

Genç, karlı havada koşuyordu. Yerde adım izleri çıkarken hastaneden olabildiğince uzaklaşmaya başladı. Nefes nefeseydi. Başında kıvılcımlar oluşuyor gibi gözlerinin önünde siyah noktalar beliriyordu.

Bir elini saçlarının altına daldırıp boş yolda acıyla bağırırken koşmaya devam ediyordu. Durmadan koşuyordu.

Ana yolu geride bırakıp bir sokağa saptığında yavaşladı ve koşmayı bıraktı. Artık karın üzerinde ayaklarını sürükleyerek ilerliyordu.

Etrafına bakındı. İki yanında apartmanlar vardı. Birkaç tane üzeri karla kaplanmış araba ve çöp kutuları. Bir tane, beyaz ışık saçan sokak lambası vardı etrafta. Onun dışında her yer karanlıktı. Ve sessizdi.

Taeyong etrafında döndü.

Beyninde tekrar bir acı oluştuğunda bu sefer haykırdı. "AH!"

İki eliyle başını tuttu ve dizlerinin üzerine, karlara çöktü. Bir elini buz gibi, ıslak beyaz kara koydu. Gözleri yaşarıyordu.

Ve hatırladı.

Komaya girmeden önceki son gününü hatırladı genç.

Bu sokaktaydı. Aynı sokak, aynı lamba. Çöp bidonundan çıkan kedi. O günkü korkusunu hatırladı. Takip ediliyor gibi hissetmişti. Ona bakan gözler, ona seslenen bir ağız, ona uzanan pençeler.

İki elini de karın üzerine koydu.

Kızı hatırladı. Birden beliren küçük kızı. Elindeki iğrenç geyik oyuncağını. Kızın yüzünü hatırladı. En ince detayına kadar zihnine doldu.

Ve sözleri.

"Geyik geldiğinde, ölüm peşinde."

Taeyong orada öylece otururken başka bir şey hatırlamıyordu. Tüm anıları bitmişti.

Tam bir yıl önce aynı sokakta takip ediliyordu.

Peki ya şu anda? Neden koşmuştu?

Neyden kaçmıştı?

Gözlerini kapadı. Kalbi gümbür gümbür atıyordu. Damarları patlayacak gibi hissediyordu. Bedeninin ısısı düşüyordu. Enerjisi giderek azalıyordu.

Gözlerini açtığında karşında o kız vardı. Arkasında da yetişkin bir geyik duruyordu.

Taeyong kıza baktı. Gülümsedi. Kız da ona gülümsedi.

Taeyong kontrol altına alınmış gibiydi. Başını hafifçe eğdi. Ve dudaklarını araladı.

"Geyik geldiğinde," dedi. Kalbi küt küt atarken elleri titriyordu. Gözleri dolmuştu. İçinden bir ses susması için haykırsa da Taeyong o sesi dinlemedi. Gülümsedi. "Ölüm peşinde."

Ve geyik sertçe boynuzlarını gencin karnına geçirdi. Beyaz karın üzeri kırmızı kanla kaplanırken Taeyong'un bilinci kapandı.

the end.