Bölüm 8

30 14 2
                                    


Aradan bir hafta geçmişti. Eskiden gittiğimiz bara gidip eğlenecektik. Ben üstüme bol mavi bir kot ve beyaz bir tişört giyip ayağıma da spor ayakkabılarımı geçirdim. Arabada ön koltuktan oturunca radyo bana ait oluyordu. Tek tek gezinirken bir anda durdum ve şarkıya bende eşlik etmeye başladım.

'Bir bakarsın akşam olmuş

Güneş nedir görmeden

Deli gönlüm aşık olmuş

Sevgi nedir bilmeden

Ah bu halim

Can bu halim

Hep senin yüzünden

Uzağıma düştün ama

Düşmedin gözümden

Salla yârim mendilini

Çok özledim güzel ellerini

Hadi yine söyle sevdiğini

Herkesi kıskandır.'

Bazen söyleyemediklerimizi şarkılar sayesinde söyleyebiliyoruz ya şaşıyorum buna. Bir insan kendi içindekileri sohbet ederken söyleyemezken şarkı söylüyorum ayağına boşaltıyoruz içimizdekileri. Keşke korkak olmasak keşke bazı acıları göze alabilsek. Bir yandan da 'Hayat kısa azizim acı çekmeye değer mi?' diyorum. Çelişkiler içindeyim ve beni bundan bir ben kurtarabilirim.

Bara geldiğimizde bize ayrılan masaya oturduk. İçtikçe daha çok gülüyor daha çok ağlıyorduk ama şimdi gülme faslındaydık. Masadan kahkahalar yükselirken oturduğum yerden şarkıya eşlik etmeye başladım. İçime gelen darlantıyla bizimkilere biraz dolaşıp eve döneceğimi söyledim. İlk başta mırın kırın etseler de ikna edip ortamdan ayrıldım. Kendimi dışarı atar atmaz sigaramı yakıp yürümeye başladım. Normal de sigarayı yürüyerek içmeyi sevmem lakin bazen ihlal edip içiyordum. Bana tanıdık olan anılarla dolup taşan sokaklarla birlikteydim artık. Kolumdaki saate baktığımda saatin gece yarısı olduğunu gördüm. Alkolün etkisiyle anılar daha çok netlik kazanıyordu. Artık gözlerimdeki yaşlar daha da ağırdı bir bir intihar ediyorlardı. Görüşüm bulanıklaştıkça daha da bulanıklaştı. Elimin tersiyle gözümden inen küstah gözyaşlarımı sildim, onların yüzümde yeri yoktu, bir başkası için dökülenlere özellikle. Köşeyi döndüğümde onu görür gibi oldum. Sanırım haddimden fazla içmiştim. Onunla birlikte geçtiğimiz sokaktaydı yine. Biraz yıpranmış biraz yorgun düşmüş gibiydi. Üzerindekiler benimkilerin aynısıydı. Aklımın bana oyun oynadığının farkındaydım ama elimden gelen bişey yoktu. Yanımda olmayışına alıştım lakin onsuzluğa alışamadım ki ben. Adımı seslendi hayal olduğunu bile bile koşup sarıldım. Sarıldım ama kaybolması gerektiği yerde kollarımın arasındaydı. Kokusu saçları tıpkı gerçek gibiydi hele o sesinin tınısı, hıçkırarak ağlamaya başladım.

'Biliyorum hayalsin ama ne olur bir iki dakika kaybolma ne olursun!' bana sımsıkı sarıldığını hissettim.

'Algan ben gerçeğim.' Yüzümü yüzüne odakladım.

'Gerçek olamayacak kadar gerçeksin ama sen alkolün bana oynadığı oyunsun.' Eğilip öptü beni. 'Sen... sen gerçeksin!' geri çekilip ona yumruklar savurdum. 'Seni pislik sen beni aldattın! Sen bana yalan söyledin adi herif! Sen beni kandırdın! Sen benim yaşarken ölmemi sağladın! Seni deli gibi seviyorum!' son söylediklerimle birlikte kendimi yere salıp ağlamaya başladım. Yanıma oturup saçlarımı okşadı. Hırsla kalkıp yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini ayak seslerinden anladım ama sesimi çıkarmadım. Deniz kenarına gelince betona oturup bağdaş kurup sigaramı yaktım. Fatih'de hemen yanıma çöktü. 'Neden geldin?'

'Seni almaya geldim Algan.'

'Hangi yüzle?'

'Hiçbiriyle sadece ama sadece duygularımla geldim sana.'

'Lan pislik ilkokulda aldattın eyvallah dedim, lisede aldattın eyvallah dedim, üniversitede aldattın bil bakalım ne dedim, yine eyvallah dedim lan sen beni nişanlıyken de aldattın! Bi bıkamadın beni aldatmaktan bi doyamadın be bi doymadın!'

'Algan sana yemin ederim çok sarhoştum sana yemin ederim!' o geceyi yemin ederim hatırlamıyorum. Hatta yanımdakini bile!'

'Savunman bu olmasın sakın bundan daha iğrenç ne olabilir? Tanımadığın biri için sen ilk aşkını aldattın.'

'Affet beni.'

'Seni affetmem için bir neden söyle bana.' Durdu düşündü elleriyle yüzünü ovuşturdu. Aniden dönüp beni öptü.

İNZİVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin