Hani olur ya sol göğsünün tam üzerinde bir ağırlık ve hiç gitmez oradan, büyük bir el vardır orada ve öyle bir sıkar ki kalbini patlayacak gibicesine. İş tam olarak öyle bir haldeyim su anda.
Gördüğüm o rüya!
Hala etkisinden çıkamamıştım.
Evet Devrimi seviyorum yada öyle zannediyorum. O kadar çok korkuyorum ki duygularımdan, duygularımın peşinden gidip yüz üstü kalmaktan. Güvenmeli miyim? Güvenebilir miyim sana Devrim?
Bugün büyük gün. Haftalardır hazırlandığım şirketin tanıtımını sunacağım büyük iş adamlarına ama ben hala çok heyecanlıydım. Aklımı yaşananlardan uzak tutmaya çalışıp odanın içinde bir oraya bir buraya dolanıp duruyordum. Açılan kapı sesi ile kafamı oraya çevirdim.
_ Hadi ama bu kadar heyecan yapma, biraz rahat ol
Gelen Devrimdi. Kendisi gayet rahattı. Masasına geçip koltuğuna kuruldu.
_ Tabi söylemesi kolay'' dedim huzursuz bir sesle.
Aklımda hala o rüya vardı. İstemesem de içimden bir soğukluk oluşmuştu devrime karsı.
_ Seni rahatlatmamı ister misin'' dedi koltuğundan kalkıp yanıma doğru gelirken. Tam arkamdaydı nefesi boynuma değerken bunu hissedebiliyordum. Saçlarımı okşuyordu.
Hayır! Kendimi buna kaptıramazdım. Arkama donup konuştum.
_ Hayır istemiyorum hadi gidelim artık gelmişlerdir'' dedim. Gideceğim sırada kolumdan tutarak durdurmuştu beni. Kaşları çatılmış bir şekilde.
_ Neyin var senin?
_ Bir şeyim yok, olması mı lazım!
Eli hala kolumdayken sinirli haliyle bir süre suratıma baktı.
_ İyi ne halin varsa gör!'' deyip kolumu sert bir şekilde bıraktı ve odadan çıktı. Şaşkın bir halde arkasından bakarken kendimi toplayıp çıktım bende odadan.
1 saat suren uzun toplantının ardından beynim su toplamıştı resmen. Adamlar öyle bir zorlamışlardı ki beni. Ben Devrime bakıp durmuştum, acaba beni bu zor durumun altından kurtarır mı ki? diye ama tabi ki de bunu yapmamıştı.
Tek yaptığı yüzünden hiç eksilmeyen o sert tavrıyla beni izleyip durmasıydı. Neyse ki soruların altından pratik zekam ve tatlı dilliliğimle kalkmayı başarmıştım. Sonuç olarak ihaleyi almıştık ve su an mutluydum Tabi ki hala devrime kızgındım tabi birazda soğuk ama bir rüyanın etkisi altında kalıpta böyle davranamam ne kadar doğru bunu da sorgulamıyor değildim. Bunu daha sonra düşünecektim ama su an Defne ile uğraşmakla meşguldüm.
Kazandığımız ihaleye kutlama yapmam için beynimin etini yiyip duruyordu. En sonunda kabul edip sesini kesmiştim. Bütün organizasyonu kendisi üstlenmişti, aslında bir yönde de iyi olmuştu. Bir de bununla uğraşamazdım. Devrim çoktan gitmişti. Bana da işlerimi bitirdikten sonra gitmemi söylemeyi de ihmal etmemişti. Yapılacak olan kutlamadan daha haberi yoktu gerçi olsa bile de geleceğini hiç zannetmiyordum. O zaman söylemeye de gerek yoktu. Zaten söylesem bile beni umursamayacaktı bugün çıkarken bile yüzüme hiç bakmamıştı.
Eve geldiğimde aksam saat yedi idi. Fatma ablaya Devrimi sordum ama daha gelmediğini söylemişti. Bugün iş yerinden saat 3 gibi çıkmıştı ama hala eve gelmemişti. Merak etmiyor değildim ama o beni arayıp sormadıysa bende onu merak etmeyecektim. Fatma bala yemeği hazırlamıştı ama iştahım yoktu. Onu kırmamak adına birkaç lokma atıştırmıştım. Sofradan kalkıp duşa girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLU SONSUZ
RomanceBir Devrim ile Destanın hikayesi bu. Devrim; dünyanın zengin iş adamlarından bir tanesi ve büyük bir tefeci mafyanın başı. Babası Alkan Beyden kendine kalan karanlığın bir parçası. Bir anda eskiler gün yüzüne çıkar ve Alkan Bey bunun peşini bırakac...