9. BÖLÜM; YAP-BOZ

7.2K 643 429
                                    

DÜZENLENDİ✔️

KEYİFLİ OKUMALAR🕸

KEYİFLİ OKUMALAR🕸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM DOKUZ

YAP-BOZ

 Dünyanın döndüğü her saniye atan kalbimin evrimleştiğini hissetmiştim. Küçüktüm. Küçükken ilk yediğim darbe alınmadığım çocuk oyunlarından gelmişti. Dışarda kaldığım her oyunda kalbim körelmişti.

Büyümeye başlamıştım. İnsanların arasına karışmış, insanlarla yaşamıştım fakat onların hiçbiri benimle yaşamamıştı. Geçen yıllar hiçbir şeyi değiştirmemişti. Ben yine oyunun dışında kalandım.

En sonunda büyümüştüm ve işte buradaydım. Sırtımı yasladığım duvar ve kendime çektiğim dizlerim dışında yanımda olan kimse yoktu. Yanımda olan son insanı saatler önce kendi isteğimle oyunun dışına atmıştım.

Ah, bu insan oyunları, onlara çok fena alışmıştım.

Kafamı yasladığım dizlerimden kaldırdım. Alnımda dizlerimin izi çıktığına emindim. Ama umurumda değildi. İçimde ateşimden daha çok yakan bir his vardı. Acaba bu his, insanların arasında büyüdüğüm için mi bu kadar etkiliyordu beni?

Yoksa, söylendiği gibi hisler sadece insanlara ait değil miydi?

Eğer öyle olsaydı, bu kadar acıtır mıydı?

Kafamın arkasını sertçe duvara yasladım. Sessiz salonda çınlayan bu ses kulaklarımı sağır edecekti sanki. Gerçekten, şu göğsümde bir şey vardı. Ateşim olsaydı anlardım. Göğsümdeki bu şey ateşim değildi.

Göğsümü tırmalıyordu. Beni yakıyordu. Yanmanın ne olduğunu bilen biri için bu duygu çok aşılamaz bir seviyedeydi. İmkânsız gibiydi ama içimdeydi işte. Sadece içimde kalmakla yetinmiyordu. Arsızdı. Ruhuma da bulaşıyordu, tıpkı bir veba gibi yayılıyordu.

Demir, ortadan kaybolduğunda bile böyle hissetmemiştim ben.

Gözlerimi kapattım ama oda zaten karanlık olduğu için hiçbir şey değişmedi. Bir karanlıktan çıktım ve diğerine doğru atım attım. Başımın arkasını bir kez daha duvara vurduğumda kendimi fazla çaresiz hissettim.

Yalnızlık, yine buradaydı. Bu evde, bu odada, bu bedende, bu ruhta...

Bende.

Ben, bugün kız kardeşimi kaybetmiştim. Ben Demir'in gidişine takılıp kalmıştım ama daima yanımda olan kardeşimi fark etmemiştim. Kendimi hep yalnız olduğuma inandırmıştım. Oysa o vardı. Bana kızıp sinirlense bile gitmemişti. Yeri gelmiş bana sarılmış, yeri gelmiş benimle uyumuştu. Yalnız kalmamam için elinden geleni yapmıştı ama ben görememiştim. Gözlerim sızladı. Bu gözlerimin kaçıncı sızlayışıydı?

YERALTI MEZARLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin