DÜZENLENDİ✔️
KEYİFLİ OKUMALAR🕸
BÖLÜM ON İKİ;
İLGİNÇLİKLER ZAMANI
Canımın yanmasına alışkındım. Nitekim ben içimde yangın taşıyordum. Sıcak bir şeye elinizi uzattığınızda canınız yandığı için ansızın geri çekerdiniz. Yakan bendim ya; ben hayata elimi uzattığımda o ansızın geri çekiliyordu. Hayatsız kalıyordum.
Hayatsızlığa alışkındım fakat bu derecede değildi alışkanlığım. Garip geliyordu her şey, üst üste gelenler içimi doldurmuştu. Bu sebepten ağlamıştım, Akrep'in göğsüne gözyaşı dökmüştüm ve açıkçası bundan pişmandım. Beni zaten fazla güçsüz görüyordu hepsi, bir de çocuk gibi hıçkırarak ağlamak çıkmıştı...
Neyse ki o günden sonra bana o günü anımsatacak tek bir bakış da dahi bulunmamıştı. Garip bir şekilde günler sessiz geçmişti. Akrep, her ne kadar hemen başlamak istesem de biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyleyerek eğitimi geciktirmişti. Ben de üstünde durmamıştım. En iyisini o bilirdi sonuçta.
Gece, 3 gündür odaya gelmiyordu. Nerede yatıyordu bilmiyordum ama gelmemesi iyiydi. Gün içinde Doğan ve Akrep dışında kimseyle iletişime geçmiyordum. Diğerlerini görmezden geliyordum ama Yıldırım her fırsatta o gün olan şeyi bilerek yapmadığını papağan gibi tekrar edip duruyordu. Ve ben her defasında onu duymazdan geliyordum.
Gece ise durulmuştu. Onunla hiç iletişime geçmiyorduk neredeyse. Aynı ortamda bulunmamaya çalışıyorduk. Böylesi sanırım daha iyiydi. İkimizi için de.
Camdan duyduğum tıkırtıyla daldığım yerden sıyrılarak cama baktım. Artık alıştığım bir diğer şey ise Doğan'ın kapı yerine sürekli camları kullanmasıydı. Oturduğum yataktan kalkarak cama ilerledim ve kulpu çevirerek içeriye girmesine izin verdim. Saniyeler içinde dönüşüp insan formuyla bana gülümsedi.
"Selam!" dedi enerji dolu bir sesle. Onunla artık daha iyiydik. En azından sohbet edip normal bir şekilde iletişim kurabiliyorduk. "Selam." dedim.
"Anka Kuşum, Akrepçiğim diyor ki hazırsan aşağıya inecekmişsin."
Usulca kafamı salladım. Hazırdım. Bugün okula gidecektik. Başlamadan önce kayıt yapmamız gerektiğini söylemişti Akrep.
"Benim de seninle gelmemi ister misin? Sevgilin olarak tanıtırsın." dedi sırıta sırıta Doğan. Söyledikleri beni bu sefer güldürdü. Derin bir nefes aldı. "Ha şöyle, gül biraz. Somurtmak sana yakışmıyor."
Omuzlarımı kaldırıp indirdim. "Sen de o yerde eğitim aldın, değil mi Doğan?" Kafasını salladı. "Evet. Dönemin gözdesiydim." Ukala tavırlarına artık aşinaydım. Normal geliyordu. "Ama merak etme sen de bu güzellikle okula girer girmez gözdeleri olursun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERALTI MEZARLIĞI
Fantasy"Seçecek misin yoksa seçimin kendisi mi olacaksın?" Zaman bir yılan gibi kıvrılırken insanlığın arasına karışan siluetler doğruyu ve yanlışı şaşırır. İnsan daimdir ki kolayı göğüsler ve kötülüğe adım atar. Şeytanın hinliği kulakları çınlatır. Atılan...